Coşkun, başta C ve A vitamini olmak üzere pek çok vitamin içeren, aynı zamanda kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, manganez mineralleri bakımından da zengin, antioksidan bir bitki olan semizotuyla, omega 3 ihtiyacının bir bölümünün karşılanabilineceğini söyledi.

NE KADAR YEMELİ?

Omega 3’ün kalp ve damar sağlığının korunmasından şeker hastalığına, bağışıklık sisteminin güçlenmesinden beyin ve göz hastalıklarına, vücudun enerji ihtiyacının karşılanmasına kadar çok yönlü fayda sağladığının altını çizen Dr. Coşkun, "Yapılan bilimsel çalışmalarda; düzenli olarak Omega 3'ten zengin bir beslenme programı uygulayanlarda, beyin yaşlanmasının yavaşladığı, alzheimer, depresyon, dikkat eksikliği gibi beyin fonksiyonlarında meydana gelen problemlerde düzelme sağlanabildiği, omega 3'ün özellikle çocuklarda zekayı geliştirici rol oynadığı ortaya çıktı. Omega 3 yönünden zengin balık, ceviz, keten tohumu gibi gıdaların yanı sıra, haftada en az 2 defa semizotu tüketerek, omega 3 ihtiyacımızın bir bölümünü karşılamamız mümkündür" dedi.

semizotu

ZİHNE DE FAYDALI

Semizotu bitkisini tüketmek için çok sayıda neden olduğunu belirten Dr. Ömer Coşkun, cilt ve gözler için çok faydalı iyi bir antioksidan olup aynı zamanda içerdiği C vitamini sayesinde bağırsaklardan demir emiliminin rahat yapılmasını sağlayarak kansızlığa iyi gelen, içerdiği omega 3 sayesinde beyindeki nöronların güçlenmesini sağlayarak öğrenme ve hafıza gelişimini destekleyen, zihin yorgunluğunu önleyen, ayrıca kalp damar hastalıkları ile mide ve bağırsak problemlerinin önlenmesinde, yaraların iyileşmesinde fayda sağlayan, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren, sinirleri yatıştıran, yorgunluk ve uykusuzluğu önlemede etkili olan semizotundan olabildiğince yararlanmak gerektiğini vurguladı.