Sevgili okuyucularım,
en son izne çıkışım geçen yılın eylül ayı idi!
O günden bu yana en sağlıksız haftalarda bile yazılarımı bir gün ara vermeden sürdürdüm.
Bir tek gün tatil yapamadım.
Üstelik sizin de bilmediğiniz bazı çok ciddi sağlık sorunlarıyla uğraştım ama yine ara vermedim.
Bu aşamada, açılan davalarla da epeyce boğuştum.
Kolay değil yani, her dava için iki kez adliyeye gidip savunma yapıyorsunuz, ifade veriyorsunuz. En az yarım gününüzü alıyor.
Öyle günler oldu ki zaman yoktu.
“Bugün artık yazamam” diyordum ama içime sinmedi. Yine oturup yazdım.
Bunları yakınmak için söylemiyorum.
Benim tercihimdi.

*  *  *

Kafam yorgun...
Bu yorgun kafayı biraz olsun dinlendirmek gerek!
Aradan tam 11 ay geçmiş, ağustos ayına geldik...
Şimdi biraz tatil zamanı!..
Sanırım hak ettim.
İnanın, tatile gidince niyetim gazete okumamak, televizyon izlememek ama bunu başaracağımdan emin değilim.
Tek isteğim, eğer mümkün olursa bu gerilimli ortamlardan biraz kurtulup kafayı boşaltmak.

*  *  *

Sizden ricam, eğer mümkünse bu süre içerisinde bana herhangi bir şey yazmayınız...Zira dönüşte, birikmiş olan yüzlerce mesajı okumam mümkün olmuyor. Emeğiniz boşa gider.
İşte böyle, bugün size bir süreliğine veda ediyorum.
Dönüşte yeniden buluşmak umuduyla hepinize sağlık diliyorum.
Sizleri özleyeceğim, belki siz de beni özlersiniz!
Hoşça kalın benim sevgili okuyucularım.