Paris saldırısını yapan IŞİD idi...
İstiklal Caddesi’ndeki saldırıyı yapan da IŞİD çıktı...
O zaman, Recep Tayyip’in Paris saldırısından sonra Fransa Devleti veya hükümetine biraz da alaycı tarzda söylediği söz akla geliyor:
“Siz bu insanları niye takip etmiyorsunuz?.. Sizin istihbaratınız çalışmıyor mu?”
Yani Recep Bey Fransız istihbaratıyla dalga geçecek kadar kendinden emindi!..
Şimdi Fransa Cumhurbaşkanı Hollande çıkıp da “Siz bu insanları niye takip etmiyorsunuz?.. Sizin istihbaratınız çalışmıyor mu?” diye dalga geçse Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ne cevap verecek?..

*  *  *

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) uzun yıllar içinde zaafa düştüğü dönemler olmuştur...
Ama hiçbir zaman Türkiye’nin göz bebeği olma vasfını kaybetmemiştir...
Teşkilatta çok kıymetli insanlar yetişmiştir...
Devletine, milletine bağlı, devleti ve milleti için gözünü kırpmadan ölüme gitmeyi göze alabilecek insanlar yetişmiş, bugüne kadar kimsenin bilmediği büyük operasyonlara imza atmış, devletin bekası için çalışmıştır...
Ama şimdi Hollande değil, biz soruyoruz:
“Siz bu insanları niye takip etmiyorsunuz?.. MİT çalışmıyor mu?”

*  *  *

Teşkilat elbette çalışıyordur ama artık üzerinde siyasetin gölgesi var!..
MİT’in başındaki kişi siyasetçidir, iktidar partisinin mensubudur!..
Bu durum şimdiye kadar MİT tarihinde görülmemiştir...
Mevcut iktidara yakın olanlar belki gelmiştir ama aleni olarak kayıtlı kuyutlu bir siyasi parti mensubu MİT’e başkanlık yapmamıştır!..
Oysa bugünkü MİT Müsteşarı 7 Haziran öncesi kurumdan istifa etmiş, AKP’ye kaydını yaptırmış, parasını yatırıp milletvekili adayı olmuştur...
Resmen AKP’lidir!..
Yani, MİT’in başında siyasi bir kişilik oturmaktadır!..

*  *  *

Ve o kadar ki, Recep Tayyip’in bir sözüyle de adaylığını çekmek zorunda kalacak kadar bağlı olduğunu göstermiştir...
Bu duruma Başbakan bile sesini çıkaramamış, Hakan Fidan adaylığını iptal etmiş, kararnamesi derhal imzalanarak MİT’e dönmüştür...
Böyle bir olay, devlet idaresinin çocuk oyuncağına dönüştürülmesi cumhuriyet tarihinde görülmedi...
Üstelik göstere göstere...

*  *  *

Şimdi biz, sürekli istihbarat zafiyetinden söz ediyoruz...
Bu faaliyette sadece MİT yok...
Polis, Jandarma, Genelkurmay istihbaratları var...
Adı var da, acaba kendi var mı?..
O kadrolar duruyor mu?..
Yoksa geniş ölçüde dağıtıldı mı?..
Türkiye bugün çok büyük yargı ve güvenlik zafiyeti yaşıyor...
Kimse kimseye güvenmiyor!..
Vatandaşa “Birlik beraberlik” derken, devlet içinde birlik beraberlik kalmadı, insanlarda nasıl olsun?..
Devlet kurumlarında herkes birbirine şüpheyle bakıyor...

*  *  *

Devlet içinde bile kimse kimseye güvenmezken...
50 tane koruma ve zırhlı araçla dolaşan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Milletimiz çok güzel sınav veriyor” diyor...
ÖLEREK Mİ veriyor?..
“Teröre teslim olmayacağız” diyorsunuz...
Aynı akşam Fenerbahçe-Galatasaray maçını erteleyip, Türkiye’nin “Terör Ülkesi” olduğunu dünyaya ilan ediyorsunuz!..
Yahu susmasını bile beceremiyorsunuz!..

Şehitler!..

Biz bu terör saldırılarıyla meşgulüz ya, sıra sıra gelen şehit tabutları gündemden düştü...
Acı haber: 1 şehit... 3 şehidimizi daha uğurladık...
Bunlar artık ikinci, üçüncü haber haline geldi...
Birinci haber Recep Tayyip’in günlük konuşmaları...
İkinci haber AB’de kazandığımız büyük başarı (!), vizesiz (!) Avrupa, 3 milyar Euro...
Derken... Bomba patlıyor, birinci haber oluyor, aslan gibi vatan evlatlarının şehit düşmesi sonuncu haber...
Ülkede insanları şehit haberlerini kanıksar hale getirildiler...
Şırnak, Yüksekova, Nusaybin’de sokak savaşları devam ediyor...
Nusaybin’den dün 5 şehit haberi daha geldi...
Uyanın... Uyanın... Uyanın...