Devletlerarası ilişkileri iç politika malzemesi haline getirirseniz, sonunda bütün söylediklerinizi;
Yaptığınız bütün kabadayılıkları yalayıp yutmak zorunda kalırsınız!..
İsrail olayında da böyle oldu!..
Sırf İslamcılık kaygılarıyla hareket eden AKP iktidarı, terör örgütü olarak kabul edilen ve Filistinlilerin sadece bir bölümünü temsil eden Gazze’deki Hamas uğruna İsrail’le ilişkileri koparttı, Türkiye’yi bölgesinde yalnızlığa itti...…
Ve iktidar, bunun adına “Değerli yalnızlık” diyerek de, dost düşman herkesi kendine
güldürdü...…

*  *  *

Bütün fiyaka, bütün kabadayılık ve mangalda kül bırakmama numaraları dün sona erdi...…
Olay sadece Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı değildi...…
Gerginlik onun çok öncesinde Recep Bey’in Davos’ta bütün TV’ler canlı yayındayken İsrail Cumhurbaşkanı’na van minüt çekmesiyle
başladı...…
Hiddetlendi, öfkeden yüzü kızardı, boyun damarları şişti, “Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz” diye İsrail Cumhurbaşkanı’na bağırdı ve sonra “Daha da buraya gelmem” diyerek salonu terk etti...…
Davos’un da Recep Bey gelmeyecek diye ağlamaktan gözleri şişti!..

*  *  *

Tabii bununla kalmadı, İsrail’e atışlar devam etti, Recep Bey’in gözüne girmek isteyen, bakanlar, vekiller, AKP teşkilatları açtı ağzını yumdu gözünü… Artık ilk hedef İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargoyu delmekti...……
O görevi de dinci bir yardım kuruluşu üstlendi ve sonuç tam bir fiyasko oldu...………
İsrail Mavi Marmara gemisine havada baskın yaptı, 9 vatandaşımız hiç yoktan hayatını kaybetti...…
İktidar köpürdü...…
Recep Bey kükredi:
“İsrail eninde sonunda döktüğü kanda boğulacak.”
İsrail boğulmadığı gibi, şimdi Türkiye’nin tekrar dostu oldu!..
Çekilen Büyükelçimiz İsrail’e gidecek, onlarınki Ankara’ya gelecek!..

*  *  *

İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu Gazze kumsallarında oyun oynarken ölen çocuklar Türkiye’de çok insanı ağlattı...
Sonra unutuldu!..
Ama İsrail düşmanlığı bitmiyor, iç politikada iyi prim yapıyordu...…
Hatta Edirne Valisi de kendini kaptırmıştı hem İsrail, hem Yahudi düşmanlığına...…
Edirne’de restore edilen Avrupa’nın en büyük Sinagogu için kesin (!) konuşmuştu:
“Mescid-i Aksa’ya İsrailli askerler postallarıyla girerken, eşkıya kılıklı insanlar orada Müslümanları katlederken biz de onların Sinagogunu yapıyoruz… İçimdeki kinle söylüyorum, Sinagog sadece müze olacak, dini tören yapılmayacak.”

*  *  *

Edirne Valisi Dursun Şahin, Türkiye’deki Sinagogun ve Türkiye’deki Yahudilerin İsrail Devleti’yle ne ilgisi olduğunu açıklayamadan emekli oldu!..
Şimdi adını hatırlayan var mı?..
Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi gereklidir ve değerli yalnızlık lafı bir safsatadan ibarettir...…
Ama attı mı mangalda kül bırakmayanlar, gün gelir söylediklerinin hepsini böyle yalayıp yutmak zorunda kalırlar!..
Midesi kaldırana, hazmedebilene afiyet olsun!..

Geç bunları geç!..


Başbakan Yardımcısı Numan’da da aynı terane...…
Bütün AKP’lilerin, bütün din ticaretinden beslenenlerin kalıplaşmış lafları Numan’ın da ağzından dökülüyor:
“Osmanlı’dan sonra Türkiye’de bir zulüm tarihi oldu.”
Arkadan yine aynı laf:
“Camileri ahır yaptılar.”
Bu modası geçmiş lafları bozuk plak gibi tekrarlıyorlar...…
Kafa hep geride...…
Okumuş, hatta profesör olmuş ama aydın olmak başka bir şey...…
Cumhuriyet dönemiyle hesaplaşma hayalleri bitmek tükenmek bilmedi...…
Allah akıl fikir versin!..