Yarın en kısa gün... Sanki bizim için daha da kısa olacak. Buralara kış günü yaz muamelesi yapılıyor. İnsanlar ister istemez yarasa reflekslerine alıştı. Karanlıkta evden çıkıyorlar, karanlıkta eve giriyorlar. İyi de evden çıkıyorsun yerler buz, eve dönerken yerler yine buz...
Nasıl bir mantıktır, Türkiye’de nüfus yoğunluğunun olduğu batı pas geçiliyor, Iğdır’dan geçen boylam esas alınıyor! Mantığı gidip de elektrik tasarrufuna bağlıyorlar. Mevzunun tasarruf olmadığı hatta daha çok elektrik tüketildiği şimdiden birçok kuruluş tarafından açıklandı.
Neden dürüst olup insanların sabah namazından sonra doğrudan işe gitme kolaylığı sağladığını söylemiyorlar? Neden çoluk, çocuk bütün bir halk sabahın zifiri karanlığında telef olsun ama efendilerin rahatı kaçmasın, camide toplanıp sabah namazını cemaatle kılsın ve bu durum iş başlangıç saati ile uyumlu olsun diye yollara döktüklerini açıklamıyorlar?

Referandum yapılsın!

Meydanlarda demokrasi nutukları atıp tutanların aklına bütün Türkiye’yi ilgilendiren bu saat işini halka sormak neden gelmez? Ben söyleyeyim, işlerine gelmez! “Hayır” çıkarsa gel de bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman diye hamaset yap!
Bakın; Bundan dört yıl önce, 2012 yılında İktidar bugün aldığına benzer bir Bakanlar Kurulu kararı almış ve kış saatine geçildikten sonra bir daha yaz saati uygulanmaması ile ilgili kararname Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.
Matematik aynı matematik olduğuna göre o gün hesaplamışlar kış saatinin daha makul olduğuna karar vermişler, bugün hesaplıyorlar yaz saatinin daha makul olduğu ortaya çıkıyor.
Şöyle söyleyeyim Türkiye matematik öğrenimi sıralamalarında 2012 yılında 44’üncü sıradayken 2015’de 49’uncu sıraya geriledi. Muhtemelen o yıl yaptığımız hesap daha doğruydu.

Önce din ile devlet işlerini ayır!

Amerika’sından Almanya’sına, İspanya’sından İngiltere’sine hesaplıyor yaz-kış saati uygulamasının daha akıl kârı olduğuna karar veriyor.
Bize ne gelişmiş ülkelerden? Yemişim ticareti, turizmi, parayı, pulu... Yok, saat farkı varmış da, yok iletişim azalıyormuş. Ekonomi zaten yan yatmış, bundan kötü daha nasıl olacak? Din ile devlet işlerini ayırmazsan görürsün daha kötü nasıl olacağını!
Bizimle birlikte olan Kıbrıs çoktan isyan bayrağını çekti. KKTC Cumhurbaşkanı; “Doğanın kurallarına ve Avrupa saat dilimine göre hareket etmek en doğrusu olur” dedi...
Bu arada ucuz elektrik kullanma diliminin saat 22.00’den 23.00’e çekildiğini çoğu bilmiyor bile... Peki, Osmanlıca’ya ne oldu? Öğrendik mi hepimiz?