Her şeyiyle tarihin en kötü planlanmış, Cemaatçi subayların garip darbe girişimi Cemaatin intiharıyla sona erdi. Askerimiz ve polisimiz, asker kılığına girmiş Cemaatçi teröristlerle ölümüne çatıştılar, esir alınan komutanlarını kurtardılar, yaralandılar, şehit oldular ama beklenmedik düşmanı da durdurdular. Her şeyden önce Cemaat gibi, eli kolu nereye kadar uzanıyor kimsenin bilmediği çıkar amaçlı bir İslamcı çetenin TSK içindeki tüm gücü artık ortadan kalkmıştır ve Cuma gecesi gördük ki bu çok önemlidir. F16 jetlerini, tanker uçaklarını, Sikorsky helikopterleri, Fırkateyn gemileri, tankları, binlerce askeri, Genelkurmay’dan bir Allah’ın kulunun haberi bile olmadan Türkiye’nin birçok askeri birliğinden çıkartabilecek ve kendi askeri birliklerine, özel kuvvetlerine, özel harekatçılarına, çevik kuvvetine, MİT’ine, hatta TBMM’sine ve sokaktaki vatandaşına bile saldırabilecek, öldürebilecek kadar cani ruhlu olduklarını hep birlikte şok içinde izledik...

*  *  *

TSK’nın komuta kademesinin bu ölçekte bir darbe girişiminin farkına varamaması, askeri istihbarat ekiplerinin ve MİT’in bu kalkışmadan haberdar bile olamaması vahim olamayacak kadar gerçek dışıdır. Bence bu ölü doğan girişimin istihbaratı vardı ancak tamamen kendine bağladığı için sadece RTE’yle ve etrafındaki çok dar bir kadroyla paylaşıldı ve bu çok tehlikeli girişimin istihbaratı ilgili birimlerle, kurumlarla paylaşılmayarak kontrollü bir şekilde yapılmasına izin verildi. Erdoğan, Cemaatin garip darbesinden önceki 4-5 gün tatildeydi ve ortalarda görünmüyordu. Bence Cemaatçilerin kalkışacağı bu delilikte kazayla ele geçmemek için önlem aldı. Bütün ülkede abartılı bir şekilde neredeyse bütün camilerden ezanlarla, dualarla, selalarla, zikirle, tekbirle baştan sona siyasal İslam ve şeriat sembolleriyle kitlesini konsolide ediyor. Günlerdir de Cemaatçileri ve belki de Cemaat torbasına doldurulabilecekleri istemedikleri Atatürkçü, muhalif, karşıt görüşlü herkesi gözaltına alıyorlar...
Türk Ordusu’nun başı GKB Hulusi Akar’ın bu darbe girişimini bilmemesi bilip saklamasından daha vahim bir durumdur. Bence her ikisi de, içeriden bu kadar korkunç bir saldırı istihbaratına neden sahip olamadıklarıyla ve neden gereğini yapamadıklarıyla ilgili sorgulanmalıdır. Kumpas davaları sürecinde, Genelkurmay’ın gözü, kulağı GES Komutanlığı’nın ve askeri iç istihbarat kapasitesinin tamamen ellerinden alınarak MİT’e ve İçişleri Bakanlığı’na bağlanması, TSK’yı kör ve sağır bırakmış ve TSK, kendi içindeki bu akıl almaz girişimi bile haber alamaz hale kasten getirilmiştir. Olan biteni sadece RTE ve O’nun bilmesine izin verdikleri bilebilmektedir. Devlet mafya gibi yönetilip kurumları figüran haline getirilince, ödenecek bedellerden sadece biridir bu...

*  *  *

Soner Yalçın son 1.5 yılda 4-5 defa, Vatan Partisi daha 2 hafta önce bir bildiriyle ve başkaları da çeşitli kereler TSK’daki Cemaatçilerin darbe yapabilecekleri uyarılarını yapıyordu. TSK içindeki Cemaatçiler neden ısrarla korunuyor, diye soruyorlardı.
3-4 yıldır tüm istihbaratlara rağmen dokunulmayan hatta Ordu’dan atılmaları AKP’nin itirazlarıyla engellenerek korunan, atılanlarına da belediyelerinde, şirketlerinde iş verilen TSK’daki Cemaatçiler, geçen hafta Ankara’da ortaya çıkan iddianameyle birlikte bu 30 Ağustos’ta artık tasfiye edileceklerini anladılar. Son şansları olan son büyük kurşunlarını da, bence başlarındaki çift taraflı oynayan, AKP’nin kontrolündeki üst düzey subayların zorlamasıyla, biraz da ya herru ya merru diyerek kullanmaya karar verdiler...
Hem TSK Komuta Kademesi arkasında olmadığı için başarı şansı olmayan bu girişim sayesinde bütün Cemaatçiler açığa çıktı, hem de yine mağduru ve güçlüyü oynayan AKP ve RTE bir büyük sahte zafer daha kazandı. Bu işten en karlı AKP ve RTE çıktı. Davos için sahnelenen van münit efsanesi gibi bir şey daha yaşıyoruz. Ne istediler de vermedik sözünü kimse unutmasın. Cemaatin devlet ve TSK içinde yuvalanan ve 15 Temmuz’da bu garip darbe girişimine kalkışan kadrolarının tamamı, kumpas davalarıyla dağıtılan Atatürkçü subayların yerlerine RTE’nin ve AKP bakanlarının, başbakanlarının imzalarıyla getirilmişlerdi ve bütün uyarılara rağmen de ne hikmetse darbeye kalkışana kadar da dokunulmadılar. Dokunulmamalarının sebebi, bu deliliğe kalkışarak hem komple yok edilmelerini sağlamak hem de bundan büyük bir siyasi rant elde etme hedefiymiş...

*  *  *

GK’da, JGK’da ve ÖK’da, Emniyet’te darbe karşıtı Atatürkçü yiğitlerin ölümüne savaşarak, kendilerine silah çekip esir almaya kalkışan gözü dönmüşleri durdurmaları, darbe denemesini boşa çıkartan ve diğer korkunç hamleleri yapmalarını engelleyen en önemli olaydır. Ancak bütün yandaş medya, zaten başarı şansı olmayan darbeyi, kahramanca vuruşan şehitlerimizi, gazilerimizi geride tutup sokağa çağırdıkları millet engelledi, millet darbeyi durdurdu gazıyla van münit şovu yapıyor. Bunun arkasından ilk ne gelir emin değilim ama TSK’nın ve Türk Milleti’nin çok uyanık olması lazımdır...
Psikopatların, teslim olan ve çoğunun tatbikata gidiyoruz zannederek geldiği emir eri askerlerimize yaptığı kemerle dövme, işkence, boğaz kesme gibi ancak IŞİD zihniyetindekilerin yapabileceği zulümler, sapıklıklar, başta TSK olmak üzere hepimizin alması gereken çok önemli bir mesajdır.
Bunların kontrolsüz bir şekilde sokağa çıkmalarına göz yumulması yeni Menemen’ler ve Kubilay’lar yaşanmasına yol açar. İlk yapılacak işlerden biri, bu görüntülerde Mehmetçiklerimizin şehit edilmelerine, işkence edilmelerine bulaşan herkes kamera kayıtlarından bulunmalı, yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır...

Hedef gösteriliyorum...


Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Genel Koordinatörü ve Tayyip Erdoğan’ın anonsçusu Orhan Karakurt,
pek çok kez denemesine rağmen AKUT’u ele geçirmeyi başaramayınca, daha önce de yaptığı gibi, bu karmaşada yine beni hedef gösterdi. Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının sokağa salındığı bugünlerde başıma bir şey gelirse, sorumlusu Orhan Karakurt ve patronu RTE’dir. Sizlerden tek dileğim; YANLARINA BIRAKMAYIN...

https://www.facebook.com/mahruki/photos/?tab=album&album_id=10153762869753657