Yaşasın özgürlük! Türkiye’nin en özgür gazetesi SÖZCÜ, kalemleri ve ruhları özgür yeni gazetecileri de çıkardı, yetiştiriyor. SÖZCÜ’ nün genç muhabiri Taylan Büyükşahin, “iktidarın Tayyip Erdoğan’dan sonra en güçlü adamı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı halka hesap vermeye davet eden” haberin fotoğrafını da çekip, yayınlansın diye Ekonomi Servisi Müdürü Atilla Kızıltan’a getirdi. Özgürlük, iyi gazeteciliği yoktan var ediyor.
Haber, hakkını aldı.
SÖZCÜ’de manşet oldu.
Devletin gemilerden, trenlerden, uçaklardan, köprülerden, oto yollardan, haberleşmeden, internet hızından, 4.5G’sinden sorumlu Bakan’ın gemi sahibi oğlu, Singapur’un en lüks otelinin kumarhanesinde; “Bas bas paraları Leyla’ya... Bi daha mı gelicez dünyaya” dercesine rulet masasında kumar oynuyor!
Halkın haberi oldu:
Bakan’ın ağzında din.
Allah, kitap, 5 vakit namaz.
Oğlu çıktı kumarbaz.

* * *

Bakan, “Bana ne... Kumarı oynayana sorun...” diyemez. Partisi 2002’de iktidara geldiğinde Ulaştırma, Denizcilik Bakanı oldu. Oğlu 23 yaşındaydı. Zar zor 445 bin Euro denk getirerek kurduğu ilk şirketten sonra her yıl baş döndürücü bir hızla büyüdü. Bakan’ın oğlu ve ailesi 14 yılda gemi işletmeciliğinin her dalında 17 şirket, 28 gemi sahibi haline geldi. Şimdi sayın Bakan, oğlunun bu başarıya nasıl bir öngörüyle, hangi üstün beceriyle, hangi özgün yaratıcılıkla, hangi orijinal sevk ve idare ile geldiğini açıklamak, anlatmak, izah etmek zorunda.
Grafiklerle anlatmalı.
Kârlılık analizleri sunmalı.
Kıyaslamalı bilgiler vermeli.
14 yıl önce yarısı borç bulunmuş az bir parayla 23 yaşında gemicilik şirketi kurmuş, gemi almış, yolcu ya da yük taşımaya başlamış gençlerden 3-4 örnek de bulmalı ve “sadece benim oğlum değil, bakın bakan oğlu olmayanlar da gemicilik şirketi kurunca 14 yılda baş döndürücü hızla büyümüşler, işte örnekler” diyebilmeli.

* * *

Türkiye’de 2008 yılıydı.
4. çeyrekte kriz geldi...
Büyüme hızı eksi 4.7’ye indi.
2009 yılı birinci çeyrek:
Büyüme eksi 14.6’ya düştü.
2. çeyrek:
Eksi 7.6.
3. çeyrek:
Eksi 2.7.
2009’un tamamı:
Eksi 4.7’de çakıldı kaldı.
Bu 2 büyük kriz yılında pek çok gemicilik şirketi, pek çok gemi yapım şirketi, pek çok gemiyle insan, kargo, hayvan taşıma şirketi ciddi zorluk yaşadı. Küçüldüler. Bankalara borçlarını ödeyemediler. İflas erteleme istediler. Gemilerinin yarısını elden çıkardılar. Personel azalttılar. Dünya pazar paylarını Çin, Kore, Japonya şirketlerine kaptırdılar. Ulaştırma Bakanı’nın oğlu, bu kriz yıllarında ne yaptı da herkes küçülürken, daralırken, batarken o büyüdü?
Bakan halka izahat versin.
Oğlunun modelini anlatsın.
Denizcilik Okulu’nda ders olur!

Şüphe girdi!


Kumar oynarken görüntülenen oğlu çok başarılı(!) çıkınca Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın ihaleye çıkardığı devlet projeleri de şüpheli hale geldi. 3. havalimanı: 22 milyar 152 milyon Euro’ya ihale edildi. İhaleden sonra kot değişti. İhaleyi alan şirketlere büyük kıyak yapıldı.
3. köprü: 2.5 milyar dolara ihale edildi. İzmit Körfez Geçiş Köprüsü: 6.3 milyar dolara ihale edildi. İstanbul-Gebze-Halkalı Banliyö hattı: 1.042 milyar Euro’ya ihale edildi. Avrasya Tüp Geçişi: 1.245 milyar dolara ihale edildi. Marmaray: 2004 yılında temeli atıldı. 2009 yılında bitecekti.
2016 Nisan ayına geldik; 76 kilometrelik Gebze-Halkalı hattının sadece13 kilometrelik bölümü açıldı. 7 yıllık gecikmenin faturası çok ağır oldu. Marmaray, 1’e mal olacaktı 5’e mal oluyor. Kaça mal olacağı açıklanmıyor.