“Hainler” ve “Kahramanlar” ülkesine hoş geldiniz.
Bundan sonra böyle.
İşinde gücünde, sıradan vatandaş olamazsın.
Ya hainsin, ya kahraman.
Ya muhbirsin, ya şüpheli.
Herkes birbirini ihbar edecek.
Her evden, her mahalleden, her sokaktan “şüphe duyanlar” ve “şüpheliler” çıkacak.
Mesela yan komşuyla eski bir davan mı var, ihbar et gitsin !
İster PKK’lı de, ister solcu, ister FETÖ’cü.
Seç beğen al.
Diyelim ki uzunca bir süredir sinir olduğun biri var, “sosyal medyada devlete neler neler yazdı” diye salla, bir şey çıkmasa da, çamur at izi kalır.
“İlan ettim” denilen “seferberlik” bu.
Bir halkın, birbirini sürekli gözetlediği, ihbar ettiği yepisyeni bir Türkiye.
Ver mehteri, ver !
Hepimize hayırlı olsun…

Çamur At İzi Kalsın Ülkesi


Aslında bu “çamur at izi kalsın” sistemi uzunca bir süredir Kadın Cinayetleri davalarında uygulanıyordu biliyorsunuz.
Adam, kadını öldürmüş, sokak ortasında delik deşik etmiş, duruşma sırasında mahkemede, ölüp gitmiş o zavallı kadının arkasından ne yalanlar, ne hikayeler yazıyor.
Yok efendim tahrik varmış, yok efendim geceleri sosyal medyada mesajlaşıyormuş, yok efendim kılık kıyafetine dikkat etmiyormuş.
En son dün, bir kamyoncunun tecavüz davasını okudum. Adam kamyona aldığı kadına tecavüz etmiş, bıçaklamış, duruşmada diyor ki “Türk Bayrağını yırttı, ben de öldürdüm.”
Yalanın bu kadarı, bu kadar haysiyetsizi artık !
Yani o kadın gecenin körü arka koltukta “tesadüfen” bulunan Türk Bayrağını mı yırtmış kamyonda ?

* * *

Geçtiğimiz aylarda da bir koca, eşine nafaka ödememek için duruşmada “eski eşim Cumhurbaşkanı ne zaman TV’ye çıksa sürekli hakaret ediyor” diye hakimi etkilemeye çalışmıştı.
Niye böyle atıp tutabiliyor bu adamlar ?
Bir, çünkü bu ülkede “iyi hal indirimi” diye bir çağdışı uygulama halen devam ediyor. Adam mahkemeye takım elbise giyip, boynunu büküp, “mini etek giyerdi hakim bey” dediğinde cinayetten bile indirim alabiliyor !
Sadece bunun için cezaevlerinde ve adliyelerde takım elbise kiralandığını biliyor muydunuz ?
Ve ikincisi, belki de bu “indirim”den bile daha feci, bütün ülke bir “kara propaganda ve algı yönetimi” merkezine dönüştü…
“Cumhurbaşkanına yan baktı” bile desen, hakim etkileniyor, hale bak !

* * *

En korkunçlarından birini önceki gün okudum.
Bir kadın yıllardır kocasının taciz ettiği 8 yaşındaki bir kız çocuğu için “çok serbest oturan bir çocuktu” diyebildi !
Bu kadın bir anne.
İnsan öylece donup kalıyor bunları görünce.
“Ahlak” bizde zaten hep “bacak arası” bir konuydu.
Şimdi artık “muhbirler ülkesine” de geçiş yaptığımıza göre, bu davalar nasıl ilerleyecek sizce ?

Bak Kızım;


“Sadece herkesin okuduğu kitapları okursan, sadece herkesin düşündüğü şeyleri düşünürsün…” Murakami.