Yaz saati uygulaması tüm öğrencilere sabahları cehennem haline getirdi.
Kör karanlıkta kalkıp uykulu bir halde okula gitmek zorunda kalan öğrenciler perişan...
Enerji Bakanlığı’nın kış aylarında “yaz saati” uygulaması birçok iş yerinin de çalışma düzenini bozdu.
Özellikle İngiltere ile iş yapan firmalar, zaman farkının
3 saate çıkması nedeniyle büyük güçlüklerle karşılaşıyor.
Fakat, AKP iktidarı “Dediğim dedik, çaldığım düdük” diyerek, bu saçma uygulamayı değiştirmeye yanaşmıyor.
Peki, bundan bir kazanç var mı? Yok! Tam tersine, tasarruf değil, elektrik kaybı var!..
Geçen yıl Kasım ayında bütün Türkiye’de 21,3 milyar kilovatsaat elektrik kullanılmıştı...
Bu yıl Kasım ayında elektrik tüketimi artarak 22,7 milyon kilovatsaate yükseldi.
Tüketim arttı, Türkiye’nin zararı büyüdü.
Halkın çektiği çile de cabası!
Neye hizmet ediyor bunlar?
Akıl kârı bir uygulama mı bu?

*  *  *

Elektrikte “yaz saati” uygulamasına gelen şikâyetlerden biri de Elektrik Mühendisi Semih Kalkanoğlu’na ait... Konunun uzmanı olan Kalkanoğlu şunları yazıyor:
“AKP iktidarı ‘Yaz Saati’ uygulamasının sürdürülmesi için İstanbul Teknik Üniversitesi’nden iki akademisyenden görüş istemiş...
Bunlardan biri meteoroloji uzmanı, diğeri psikolog!
Dünyanın hiçbir ülkesinde (geri kalmış ülkeler hariç) bu konuda meteorolog ve psikologdan görüş istenmez.
Daha iki yıl öncesine kadar AKP’liler tam tersini savunarak ‘kış saatinde kalacağız, yaz saatine geçmeyeceğiz’ diyorlardı. Ne oldu?
Birileri çıktı ve ‘Türkiye’nin en uç doğu noktasından geçen 45’inci meridyeni baz alalım, o meridyen Mekke saat ayarı meridyeni, Mekkeli Müslüman kardeşlerimizle aynı anda namazlarımızı kılalım’ dedi.
Bu saçma uygulamanın başka açıklaması yoktur!”

*  *  *

Tepki gösteren okurlarım haklıdır. Enerji Bakanlığı herhalde “Bu halka eziyet lâzım!” diye düşünerek uygulamayı inatla sürdürüyor!
Ne yapalım, vatandaşın kaderi bu... Başa gelen çekilir!

“Türkiye tuzağa düştü!”


Suriye kan gölü... Türk Silahlı Kuvvetleri, El Bab kenti yöresinde terör örgütü IŞİD’in militanlarıyla amansızca çarpışıyor.
Askerlerimizin, canilere karşı gösterdiği kahramanlık gurur verici...
Her savaşta karşılıklı ölümler olur. Bu nedenle biz de şehitler veriyoruz.
Ağır kayıplara uğrayan IŞİD ise, El Bab bölgesini kaybetmek üzere...
Teröristler, kentin her yerine, evlerin girişlerine ve yollara bombalı tuzaklar kuruyor, Türk birliklerine zarar vermek istiyor. Bu arada, intihar saldırıları yapıldığı haberleri de geliyor.

*  *  *

Savaşın en tuhaf yanı, IŞİD terör örgütünün, Amerikan ordusunun envanterinde bulunan modern RDX türü patlayıcıları kullanması...
Aynı RDX patlayıcıları İstanbul Beşiktaş’ta ve Kayseri’de PKK tarafından da kullanılmıştı.
Amerikalı dostlar (!) Amerikan yapımı olan bu patlayıcıların terör örgütlerinin eline nasıl geçtiğini, bunları onlara kimlerin verdiğini, izah edebilirler mi?

*  *  *

Suriye savaşına fiilen katılmamız gerekli miydi? Birçok dış politika uzmanı bunun hata olduğunu söylüyor.
Bu konuda bir eleştiri de Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan’dan geldi.
“Türkiye tuzağa düşürüldü” diyen ve Fırat Kalkanı operasyonu ile Türkiye’nin Suriye bataklığına itildiğini belirten Tantan’a göre:
“Rus Büyükelçisi Karlov’a suikast, planlı, projeli bir operasyondur. Bu cinayeti dış kaynaklı güçler düzenlemiştir.
Suriye savaşına fiilen katılmak da, sonu meçhul bir tuzağa düşmektir. Türkiye’nin bu kadar büyük bir emperyal oyunun tuzağına düşmesi son derece vahimdir.
Bu durum, Türkiye’deki siyasetin ne kadar sığ, cahil ve bilgisiz olduğunun göstergesidir!”

TEBESSÜM

Memleketin hali!


İki Alman, Berlin’deki Türk mahallesinde içkili bir lokantaya girer.
Bira isterler ama bira yoktur. Ne yapacaklar?
“Peki, öyleyse rakı gelsin” derler.
Masa güzel mezelerle donatılır ve bir büyük rakı gelir. Hoparlörde alaturka şarkılar, türküler...
Rakı şişesinin yarısı bittiği vakit, Alman’lardan biri iyice dertlenerek arkadaşına döner;
“Yahu Hans... Söyle Allah aşkına... Ne olacak bu memleketin hali?”
11rahmibey30cm

Bir düzeltme:
Dün bu köşede sözünü ettiğim Alev Coşkun ve Ali Topuz’un katıldığı televizyon programı Halk TV’de değil Ulusal Kanal’da yayınlanmıştır. Düzeltir, okurlarımdan özür dilerim. R.T.