37’si polis, 7’si sivil 44 yurttaşımızı kaybettiğimiz bombalı terör saldırısının hedefi nedir?
Olaya geniş açıdan bakmak gerekiyor. Bu vahşetin arkasında Batılı istihbarat örgütlerinin olduğu kesin...
Eğer yabancı örgütlerin destek ve yardımı olmasa, bu çapulcu güruhunun İstanbul’un göbeğinde böyle bir katliamı gerçekleştirmesi mümkün mü?
Hainlerin, Türkiye’deki istihbarat ve güvenlik zaaflarından da faydalandıkları görülüyor.
Ülkemizin tüm kurumlarıyla (Silahlı Kuvvetler, Milli İstihbarat Teşkilatı, polis, vs.) dama taşları gibi oynanırsa sistem bozulur, bünye hastalıklara açık hale gelir ve böyle güvenlik zafiyeti doğar.

*  *  *

Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Genelkurmay İstihbarat Başkanı olarak uzun yıllar görev yaptı. Terör konusunda büyük deneyimi ve bilgi birikimi var.
Paşa, İstanbul’daki saldırıyı “Örtülü operasyon” olarak değerlendiriyor ve saldırıların 10 hedefi olduğunu belirtiyor.
Pekin Paşa’ya göre ulaşılmak istenen hedefler şunlar:
1) İktidarı PKK ile yeniden masaya oturtmak,
2) Fırat Kalkanı harekâtını durdurmak,
3) FETÖ operasyonlarını engellemek,
4) Kıbrıs’ta Türkiye’nin taviz vermesine yol açmak,
5) Rusya, Çin ve İran’la ilişkilerin dondurulmasını sağlamak,
6) Sığınmacılar konusunda Avrupa’nın isteklerini kabul ettirmek,
7) Karadeniz’de NATO daimi gücüne izin verdirmek,
8) Türkiye’nin Musul operasyonuna karışmasını önlemek,
9) Türkiye’yi “Şanghay Altılısı” adlı Asya birliğine girmekten vaz geçirmek,
10) Yerel para birimleriyle ticareti engellemek!

*  *  *

Gördünüz mü sevgili okurlar? İşin içinde neler var?
İstihbaratçı E. Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, uzun yılların tecrübesiyle bunları söylüyor.
Tabii ki kanlı eylemleri yapan bilgisiz, cahil, ahmak teröristlerin böyle derin bir siyasetten haberleri yoktur. Onlar maşadır, piyondur!
Pekin’in değerlendirmeleri, bombalı terör olaylarının arkasında Batılı istihbarat örgütlerinin olduğu düşüncesini kuvvetlendiriyor.
Kısacası, Batılı güçler, Türkiye’ye diz çöktürmek istiyor!

*  *  *

Hain emeller besleyen bu alçaklara karşı birlik ve beraberlik içinde olmamız şart. Fakat ne çare ki, ülkemizi yöneten siyasilerin davranışları, Atatürk’e, İnönü’ye, Cumhuriyeti kuran fedakâr kadroya saldırarak yurtseverlerin yüreklerinde yara açıyor, birlikten çok kutuplaşmaya sebep oluyor!

Kimler hesap vermeli?


Okur tepkileri önemlidir. Bunlar halkın kalbidir, nabız atışlarıdır, ülkenin hayatiyetidir.
Keşke yerim müsait ola da çok daha fazla okur tepkisine yer verebilsem...
Kadim okurlarımdan Ersoy Öngün’ün mesajı, çok sayıda okurumun ortak düşüncesi gibi... Bu nedenle onun bir mesajını sizlerle paylaşmak istiyorum. Şöyle diyor:
“Hayatta yapılan bazı hataların sonuçları er ya da geç ortaya çıkar.
Sigara içerseniz akciğerleriniz, alkol alırsanız karaciğeriniz hastalanabilir...
Doktor ameliyatta hata yaparsa hasta ölür...
Komutan hata yaparsa asker ölür...
Öğretmen hata yaparsa kötü nesiller yetişir...
Siyasetçi hata yaparsa, vatandaş, asker, polis, öğretmen ve bir nesil ölür...
Apo gibi bir terörist ile pazarlığa oturur, ayağına heyetler gönderir, mesajlarının meydanlarda ve televizyonlarda okunmasına izin verirseniz, Apo’nun önemli, değerli bir adam gibi algılanmasına zemin hazırlamış olursunuz.
Bunu yaparken topluma ‘Güzel günler göreceğiz’ mesajını kimler verdiyse bugün yaşanan ‘ateşten günlerin’ hesabını vermesi gerekir.”

TEBESSÜM

Temel ve devekuşları!


Temel bir gün çölde devekuşu avına çıkmış...
Devekuşlarını avlamak kolaydır. Bu hayvanlar, tehlikeyi hissedince kafalarını kuma gömüp, saklandıklarını zannederler!
Temel, epey gittikten sonra birkaç devekuşuna rastlamış ve silahını onlara doğru yöneltmiş... Devekuşları tehlikeyi anlayınca kafalarını hemen kuma gömmüşler!
Temel şaşkınlıkla etrafına bakmış ve hayretler içinde:
“Allah Allah! Nereye gitti yahu bu devekuşları?” demiş.

GÜNÜN SÖZÜ

Biz düşmanlarımızı
yeneriz Tanrım! Sen bizi
dostlarımızdan koru!

11rahmibeyicin