TÜTAV “Türk Tanıtım Vakfı” grubu olarak Trabzon’dan sonra gittiğimiz Batum’da, iki gün kaldık.
Gürcistan’ın Karadeniz kıyısındaki kenti olan Batum, bizim eski bir vilayetimiz.
Nüfusu yaklaşık 200 bin... Önemli bir liman ve ticaret merkezi. Sarp Sınır Kapımıza mesafesi 20 kilometre.
Beş yıldızlı otellerle dolu olan Batum, Türk turistlerin işgali altında... Bu rağbetin sebebi, ulaşım kolaylığı ve otellerin kumarhaneleri...
Oynayanları seyretmek için girdiğim Sheraton Oteli’nin kumarhanesindeki müşterilerin yüzde 90’ı Türk’tü... Kadınlı-erkekli yurttaşlarımız büyük bir şevkle kumar oynuyorlardı.
Black Jack, rulet, kumarhane pokeri, slotmachine (kollu kumar makinesi) vs...
Kumarhanelerde döviz bozdurmaya gerek yok, Türk lirası da geçerli...
Bizim vatandaşlar bol bol para kaybediyorlar. Masalardan kârlı kalkanların oranı yüzde 5 veya yüzde 10... Birkaç kişiyle konuştum “Kaybettik ama çok eğlendik” dediler.

*  *  *

Türkiye’den Batum’a her gün uçak seferleri var. Üstelik vizeye ve pasaporta ihtiyaç yok... Yanınıza sadece nüfus kâğıdınızı alarak Batum’a gidebilirsiniz. Aynen Kıbrıs gibi...
Türkiye’deki otellerde kumarhaneler kaldırıldıktan sonra insanlarımız Batum, Kıbrıs ve Bulgaristan kumarhanelerine akın etmeye başladı. Paralarımız yabancılara gidiyor!

*  *  *

Bir adı da Acaristan olan Batum, 1564 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından fethedilmişti. 314 yıl Osmanlı egemenliğinde kaldı ve “Lazistan Sancağı’nın Merkezi” olarak kullanıldı.
1878’de Rus işgaline uğradı, 1918’in başında Osmanlı’ya geri verildi.
Osmanlı Devleti, Mondros Mütarekesi ile Batum’u İngilizlere bıraktı, onlar da Gürcistan’a verdi.
Batum halen Türkiye’nin garantörlüğü altındadır. Halkın dini kimliğine karışılmayacaktır. Buna uyulmadığı takdirde Türkiye’nin müdahale hakkı vardır ama dostane ilişkiler devam ettiği için tabii ki böyle bir durum söz konusu olmaz!

*  *  *

Batum, iklim olarak yumuşak ve şehircilik olarak güzel bir kent... Sahil boyunca uzanan 20 kilometrelik nefis “yürüyüş yolu” bile, bizim bütün şehirlerimize fark atıyor.
Batum’da, Türkçe’den başka bir dil bilmeseniz de sıkıntı çekmezsiniz. Çat-pat da olsa Türkçe konuşan Gürcülere sık sık rastlanıyor. 5 yıldızlı otellerin personeli arasında Türkçe bilenlerin sayısı oldukça fazla...
Kısaca özetlersek, Batum ekonomisini, bizim kumarcı Türk vatandaşları kurtarıyor. Hal böyle olunca Gürcüler bizi çok seviyor.

Hayırlı torun Erol Aksoy


Batum denilince, işadamı Erol Aksoy’dan bahsetmeden olmaz.
Erol Aksoy, 1992 yılında Beşiktaş’ta faaliyete geçen 5 yıldızlı Conrad Oteli’nin önemli bir ortağı ve birçok şirketin kurucusu.
Erol Aksoy’un, Batum’un en güzide semtinde çok güzel bir evi, daha doğrusu tarihi bir konağı var.
Bina 200 yıllık... Erol Aksoy bunu, 10 yıl kadar önce bir harabe halinde satın almış, restore ederek mükemmel bir konut haline getirmiş...
Erol Aksoy bu yatırımı tamamen duygusal nedenlerle yapmış... Çünkü onun ataları İstanbul’a Batum’dan göç etmişler...

*  *  *

Ruslar, Baba Aksoy’u Sibirya’ya sürmüşler... Orada bir hayli eziyet çekmiş...
Günün birinde bir fırsatını bulup Türkiye’ye kaçan Baba Aksoy’un hasta olan annesi Batum’da kalmış ve orada vefat etmiş... Baba Aksoy’dan, ailesinin öyküsünü dinleyen oğul Erol Aksoy, uzun yıllar sonra Batum’a gidip aramalara başlamış ve güçlükle babaannesinin mezarını bulmuş. Orayı güzel bir kabristan haline getirip, babasının büyük bir fotoğrafını da mezara nakşeden Erol Aksoy “O anda büyük bir huzur duydum” diyor.

*  *  *

İşadamı Erol Aksoy şimdi her ay Batum’a gidiyor, babaannesinin mezarını ziyaret ediyor, dualarını okuyor, fakirlere para dağıtıyor, bu ona huzur ve mutluluk veriyor.
Kentin merkezindeki konağında da birkaç gün kalan Aksoy, daha sonra İstanbul’daki işinin başına dönüyor.
Onun bu öyküsünü dinlerken gözlerim yaşardı.
Demek ki günümüzde, ecdadına büyük vefa gösteren böyle hayırlı evlâtlar da var.

GÜNÜNSÖZÜ

İnsan her zaman haklı
çıkmak zorunda değil,
hataları da anlamak gerek!

11rahmibey