14 yıldır iktidarda olan AKP, bu yıl birdenbire Kut’ül Amare Zaferi’ni hatırladı.
“Bize tarihimizi unutturuyorlar!” diye feryadı figan bağırıyorlar!
23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim gibi Türkiye’yi Türkiye yapan milli bayramlarda kutlamaları iptal eden AKP iktidarı, 100 yıl önceki Kut’ül Amare Zaferi için bu yıl gösterişli kutlamalar yaptı.
Amaç malûm... Her fırsattan faydalanarak Atatürk’ü ve Cumhuriyet’in kazanımlarını unutturmak istiyor ve uydurdukları olaylarla ülkede ayrım yapıyorlar!

*  *  *

Geçtiğimiz nisan ayı, Kut’ül Amare Zaferi’nin 100’üncü yıldönümüydü.
Bu, gerçekten önemli bir askeri zaferdi ama, sonuçları itibarıyla ülkemize hiçbir fayda sağlamayan bir galibiyetti.
“Kut’ül Amare Zaferi’ni unutturuyorlar!” söylemi tamamen cahilce bir ifadedir.
Türkiye’de 1952 yılına kadar bu zafer kutlanıyordu, 44 yıl ise kutlanmadı. Neden? Bunu anlatacağım.
7 Aralık 1915 ile, 29 Aralık 1916 tarihleri arasında yapılan Kut’ül Amare kuşatmasında Halil Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri, İngiliz ordusunu perişan etmişti.
23 bin ölü ve yaralı veren İngilizler, 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 askerle Osmanlı kuvvetlerine teslim olmuşlardı.
Osmanlı ordusunun kaybı ise 10 bin şehit ve yaralı idi.

*  *  *

Kut’ül Amare, Dicle nehri kıyısında, Şattülarap kanalı ile birleşen Basra Körfezi’nin 350 kilometre kuzeyinde, Bağdat’ın 170 kilometre güneyinde olan bir kasabadır.
İngilizlerin burada General Towsend kumandasında, çağın modern silahlarıyla donatılmış, 36 bin kişilik güçlü bir ordusu vardı. Savaş sonunda General Towsend de esir edilerek İstanbul’a götürüldü.
İngiliz tarihçi James Morris, bu yenilgiyi “İngiltere tarihindeki en aşağılık şartlı teslim” olarak tanımlar.

*  *  *

Türkiye Cumhuriyeti bu zaferi 1952 yılına kadar kutladı, sonra bıraktı. Neden?
O tarihte Türkiye, NATO’ya üye oluyordu. İngiltere’nin desteğine ihtiyacı vardı.
Başbakan Adnan Menderes’in başkanlığındaki 20’nci Hükümet, NATO’da müttefikimiz olacak İngilizleri gücendirmemek için Kut’ül Amare Zaferi’nin artık kutlanmaması kararı aldı. O savaşa ilişkin bilgiler de tarih kitaplarından çıkarıldı.
Bunun karşılığında İngiltere hükümeti, Türkiye’nin NATO’ya girmesini destekledi.
Olay bundan ibarettir.
AKP’liler “Biz, Menderes’in ve Demokrat Parti’nin devamıyız” dediklerine göre, Kut’ül Amare Zaferi’ni unutturan kendileridir ama utanıp sıkılmadan Atatürkçü’leri suçlamaya kalkıyorlar.

*  *  *

Bir not daha...
10 bin şehit ve yaralı vererek elde ettiğimiz Kut’ül Amare Zaferi’nden sonra kent ne oldu?
İstanbul’daki Saray Hükümeti’nin emriyle o bölgenin tamamı İngilizlere geri verildi. Yani, muhteşem galibiyet acı bir yenilgiye dönüştü!
Bunu neden söylemiyorsunuz ey cahiller!
“Bize unutturdular” diye ciyak ciyak bağırarak anlatılan zaferin yaşandığı topraklarda, daha sonra gölgemiz bile kalmadı!

Ardahanlı Kerem ve Adem kardeşler


Sarıyer sırtlarında, Kilyos yolu üzerinde deniz manzaralı, sevimli bir restoran var. Adı: Koç Balık. Anadolu’nun bağrından kopup gelen iki kardeş yönetiyor burayı... Ağabey Kerem Koç ve kardeş Adem Koç. İkisi de genç, otuzlu yaşlarda...
Sıfırdan başlayıp patron olan Koç kardeşlerin hikâyeleri ilginç.
Ardahan, Türkiye’nin doğu sınırında 105 bin nüfuslu bir ilimiz. Büyük şehirlere göç nedeniyle her yıl nüfusu biraz daha azalıyor.
Kerem ve Adem kardeşler 2000 yılında, kısmetlerini İstanbul’da aramak için otobüse binip yola çıkmışlar... Ceplerinde birkaç gün yetecek kadar para var.
İstanbul kazan, onlar kepçe iş aramışlar ve sonunda Rumelikavağı’nda bir lokantada önce “komi”, sonra “garson” olarak çalışıp, lokantacılığın inceliklerini öğrenmişler...
8 yıl gece gündüz çalıştıktan sonra, 2008’de Sarıyer sırtlarındaki “Koç Balık” adlı restoranı açmışlar. Boş oldukları gün yok. Haftanın her günü dolular.
Temiz ve dürüst bir çalışmayla patron olan Kerem Koç “Çalışana her yerde iş var. İş bulamıyorum diyen ya da iş beğenmiyor, ya da çalışmaya niyeti yoktur” diyor.

Günün Sözü


Tarihçiler, “Türkler, devlet kurmakta da, devlet yıkmakta da üstattır!” diyor.