14

Hani hep hayıflanıp dururuz ya “Teknolojik buluş yapamıyoruz!” diye. Bakın, işte yaptık.
Hem de buna gencecik bir kadına sadece şort giydiği için onlarca kişinin bulunduğu otobüste tekme atan meczup neden oldu.
Biliyorsunuz o olaydan sonra sosyal medyada sesini duyuran Ayşegül Terzi otobüsteki kamera kaydıyla olayı doğrulayınca binlerce kişi ayağa kalktı.
Ve, ‘lütfen’ o yaratık bulunup gözaltına alındı.
Ancak Türk adaleti gözaltından sadece birkaç saat sonra bize sırıtarak serbest bırakılan bir şiddetsever fotoğrafı daha hediye etti.
Ayşegül’ün yüzüne ölümüne bile yol açabilecek şiddette tekme atan ve bu görüntüleri kameraya yansıyan adamı serbest bırakmak için bir yol bulunmuştu.
Yani önce Ayşegül’e tekme atanın bulunup adalete teslim edilmesi için çok gür bir ses çıkarmamız gerekmişti.
Sonra da adaletin serbest bırakmakta sakınca görmediği meczubun elini kolunu sallayarak aramıza karışmaması için çığlık çığlığa bağırmak zorundaydık.
Bu da işe yaradı ve daha önce salıverilen zanlı yeniden gözaltına alındı.
İşte becerdik. Yüksek sese hassasiyeti olan, var gücünüzle bağırdığınızda harekete geçen adalet sistemini keşfettik...
Ama tabii bu sisteme dair bazı sorularım var:
Bu korkunç olay gerçekleştikten sonra Ayşegül’ü hastaneye yetiştirmek yerine bir durak sonra indiren otobüs şoförü hakkında bir işlem yapılacak mı?
Eğer zanlı keyfi olarak serbest bırakıldıysa, serbest bırakan savcı hakkında işlem yapılacak mı?
Biz her seferinde işi gücü bırakıp haksızlığa ve şiddete uğrayan insanlar için bas bas bağırmak zorunda mıyız?
İşi bu insanların haklarını korumak olanlar eğer biz bağırmazsak başka yöne bakıp bütün bu olayları görmezden gelmeye devam mı edecekler?

13

İki yönü de paralıymış ya :(

Bunu fark etmemiştim. Zaten tek yönü bile çok pahalı olduğu için Göktürk-Şile arasında kullanmıştım üçüncü köprüyü. Dün babam kullanınca öğrenmiş olduk ki gidişi de gelişi de paralı üçüncü köprünün. Yani Göktürk-Çekmeköy gidiş geliş 55 lira!
Kusura bakmayın ama ilkel bir tepki vermek istiyorum bu duruma “Höh!” diyerek.
Delirdiniz herhalde. Hem mesafeyi iki katına çıkarıp hem de neredeyse on katından fazla para vermek.
“Vay arkadaş!” diyorum. Diğer diyeceklerimi ise sessizce içimden sıralıyorum...