‘Inferno’da utandıran İstanbul silueti!

konu1


Tabii ki ben de o insanlardanım. Hani bir harita görünce ilk Türkiye’nin yerini arayan, bir filmde İstanbul kelimesini duyunca tüyleri sevinçten diken diken olan insanlardanım.
Tabii ki Dan Brown’ın kitabından uyarlanan ‘Inferno’ isimli filmin fragmanını gördüğüm andan itibaren yabancı sinemacı gözünden İstanbul’u göreceğim için çok heyecanlandım.
Açıkçası film serinin önceki versiyonları kadar şahane değil.
Ama daha fenası, filmin heyecanlı final görüntülerinin geçtiği İstanbul bölümünde.
Filmde yönetmen Ayasofya civarında helikopterle İstanbul’un antik siluetini günbatımında göstermek istemiş.
Ama işte son 15 yılda bu güzel kentin yaşadığı rant talanı tüm çıplaklığıyla kadraja girmiş.
Gördükçe sinirden delirdiğim Zeytinburnu kuleleri ve daha bir sürü çirkin yapıyla İstanbul’un yüzyıllardır korunan silueti artık tamamen bitmiş.
İçim acıdı güzelim kentimizi ve Tarihi Yarımadamızı bu halde görünce.
“Ecdat, ecdat” diye ortalıkta gezen, fes takan tarihçilerin ağzının içine bakanların nasıl da tarihi mirasımızı umursamadığının bir göstergesidir bu...


Servisteki cinsiyetçi dilden bezdim

konu2


Otomobille ilişkim sıradan bir kadından çok öte. Ülkenin ilk kadın test pilotlarından biriyim. Uzun yıllar otomobil yazıları yazarak kazandım hayatımı. Televizyon programı yaptım.
Uzun süredir de otomobil sahibiyim. Ve her işini kendi halleden, her şeye kendi yetmesi gereken kadınlardan olduğum için araçlarımı servise de ben götürürüm yıllardır.
Ve otomobil ne marka olursa olsun, çalışanın rütbesi her ne ise servis çalışanlarının cinsiyetçi yaklaşımından bezdim.
Size salak gözüyle yaklaşmaları, otomobilinizle ilgili dertlerinizi dinlemeden ciddiye almamaları, problemi detaylı bir şekilde anlatmaktan imtina etmeleri, bin kere yaşadığınız sorunu yok saymaları gerçekten çok ama çok itici.
Otomobil sektörü ülkemizdeki birçok alan gibi erkek egemen bir sektör.
Ve sektörün kadınları bu erkeklerin gölgesinde yıllardır ezilmekteler. Ne zaman kadınların otomobil satın alması gerekse hemen şirin reklamlara başvuran bu sektör, iş servis deneyimine gelince nedense aynı özeni göstermiyor.
Ve otomobilden benim gibi iyi-kötü anlayın ya da anlamayın aynı salak muamelesini gösteriyorlar...


Hep mi böyle saygısızdık?

konu3


Bize bir şey oldu gibi geliyor bana. Ya da ülkeye hakem olan yöneticilerin nobran dili bizim tüm defomuzu ortaya çıkardı. Dün öğle saatlerinde Sirkeci trafiğindeydim. Orada bazı yolların 15 Temmuz sonrası kapatılması hayatı adeta felç etmiş. Basit bir dönüş için neredeyse dağları aşmanız gerekiyor. Ve aşarken de herkes birbiriyle kavga ediyor. Herkes bir otomobil öne geçmek için inanılmaz çılgınlıklar yapıyor.
Tüm bunlar yaşanırken de yayalara sanal hedef muamelesi yapılıyor.
Ateşimiz çok yüksek. Eskiden bu kadar çemkirmezdik birbirimize trafikte. Ama belli ki o eşik aşılmış.
Artık çok tedirgin oluyorum trafikte. Bu öfkenin hiç hayra alamet bir tarafı yok...