Yaz aylarında bardak bardak içtiğiniz ve sürekli boşaltıp yeniden doldurduğunuz sürahiler artık dolu bir şekilde sizi mi bekliyor? Sonbahar ve kış aylarında su içme isteğinin azalması birçok kişinin yaşadığı bir durumdur. Ancak yine de su içmeyi ihmal etmeyin…

21

İşte su içmeniz için 10 önemli neden…

10


1- İnsan vücudunun ana bileşenidir: 
İnsan vücudunun yaklaşık yüzde 75’i sudur. Bu oran yaşa, cinsiyete, vücut yağına ve benzeri etmenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Dışardan besin alınamaması durumunda dört ila sekiz hafta süreyle yaşam devam edebilirken, susuz kalma durumunda ise bu süre oda sıcaklığında 10 güne düşer.

1

2- Vücudun besleyici bir ajanıdır: 
Kanın içeriğindeki su tüm vücudu dolaşarak bütün organlara, hücrelere besin öğeleri ve oksijen taşır. Birçok besin öğesi, esansiyel tuz için çözücü olarak görev yaparak vücut tarafından emilimlerine olanak sağlar.

3- DETOKS YAPAR:
İdrar ve ter yoluyla metabolik artıkların vücuttan atılmasında su aracı görevi üstlenir. Suyun bu özelliği, en önemli ancak günlük yaşantıda geri plana attığımız özelliklerinden bir tanesidir. Suyu detoks etkisine sahip bir ajan olarak değerlendirmek gerekir.

8

4- Böbrek taşı oluşum riskini azaltır:
Böbrekler kandaki artık ürünleri süzerek onları üre forumunda vücudun dışına atar. Üre içerisindeki bazı tuzların yoğunluklarının artışı böbrek taşı oluşumu bakımından ciddi bir risk oluşturur. Bu risk, birçok kişide daha fazla su tüketimiyle ürenin seyreltilmesi yoluyla düşürülebilmektedir. Böbrek taşı oluşum riski taşıyan yetişkinlere günlük olarak 12 bardaktan az su tüketmemeleri önerilir. Bu miktar diğer yetişkin bireyler için sekiz bardaktır.

7

5- Güneş çarpmasına karşı etkili: 
Vücut sıcaklığının ayarlanmasında su, tek başına en önemli ve kritik bir role sahiptir. Sıcak günlerde daha çok terleme yoluyla vücut kendini soğutur, rahatlatır ve bu yolla sıcaklığını da korur. Su eksikliğinde ise dehidrasyon oluşur, sıcaklık ayarı bozulur ve aşırı derecede artan vücut sıcaklığı güneş çarpmasına neden olur. Güneş çarpması özellikle üreme organlarında ciddi hasara yol açabilir.

6

6- Kan basıncını düşürür: 
Vücudun optimal sıvı düzeyleri az sıvı tüketimi, ağır egzersiz veya hastalık gibi çeşitli nedenlerden ötürü düştüğünde vücut bu sıvı eksikliğini damarlarında gidermeye çalışarak büzüşmelerine, bu durum da kan içeriğindeki suyun azalmasına (solunum ve terleme yoluyla) ve kan basıncının artmasına neden olur. Tabii ki bu sonuç özellikle yüksek miktarda su kaybının olduğu durumlarda geçerlidir.

5

7- Kalp hastalıkları riskini minimuma indirir: 
Artan dehidratasyon doku ve hücrelerin su ihtiyaçlarını kandan karşılamalarına, bu durumda da daha önce belirtildiği gibi kan damarlarının büzüşmesine ve kan basıncının artmasına yol açar. Tabii artan kan basıncı da kalbin basıncı düşürebilmek için daha yoğun ve hızlı çalışmasına yol açar. Fazla yorulan kalp için hastalanma riski de yükselir.

4

8- Cildin elastik olması için hayati önem taşır:
Terleme sırasında ciltte meydana gelen kirler de dışarı atılır ve ter, cildi tertemiz ve sağlıklı bir şekilde terk eder. Susuz kalmış ciltler daha kırışık ve çökmüş bir görünüme sahip olur.

3

9- Kalorisizdir:
Her zaman duyduğumuz, “Su içsem yarıyor” sözü aslında tamamen bir şehir efsanesidir çünkü su hiç kalori içermez. Dolayısıyla gün boyunca içilen şekerli içecekler yerine su tükettiğinizde vücudunuzdaki hafifleme ve rahatlamayı fark etmemeniz imkansızdır. Amerikalılar her yıl 13 milyar galon dolusu kalori içeriği oldukça yüksek olan şekerli içecekleri tüketirler. Bu içeceklerin suyla yer değiştirmesi durumunda kâr edeceğimiz kalori miktarını bir düşünün... Yemeklerde veya dışarıda bu içecekler yerine su istemeyi alışkanlık haline getirmeniz her açıdan sizin yararınıza olacaktır.

2

10- İştahı baskılar:
Hiç kalori içermemesinin yanı sıra su aynı zamanda iyi bir şişiricidir. Su içildiğinde kendinizi tok hissetmenize neden olarak daha az besin tüketmenize, bu yolla da obeziteyle savaşmanıza yardımcı olur..

9

BONUS: Su ulaşabileceğiniz en ucuz ve doğal içecektir

17

Günün besini: Tatlı patates


Tatlı patateslerin düşük glisemik indeksleri kesinlikle kan şekerini stabilize eder ve açlık hissinden uzak tutar. Sadece 120 kalori alarak, bolca lif ve çok lezzetli bir besin tüketmiş olursunuz. Vücudun ihtiyacı olan B1, B2, B3, B5, B6 vitamini, D ve K vitaminleri açısından oldukça zengindir. Temel vitamin ihtiyaçlarını karşılayan bu besin aynı zamanda kalsiyum, demir, magnezyum, manganez, fosfor, potasyum ve çinko ihtiyacını da karşılar. Yapraklarında daha fazla lif, demir, C vitamini, B9 vitamini, K vitamini, potasyum ve sodyum bileşenleriyle vitamin bulunur. Sağladığı bu vitamin ve mineraller sayesinde insan sağlığı üzerinde deri bütünlüğünü ve canlılığını korumakta, aynı zamanda da görme duyusunu güçlendirmektedir. Akciğer ve ağız boşluğu kanserlerini korumak adına da flavonoit yardımı sağlayan doğal ve oldukça zengin bir besin kaynağıdır. Kalp sağlığını korur. Vücudu ağır metallerden arındırır.