Ülkemizin tablosuna şöyle bir bakalım:
Şehitler, şehitler...
Yüreklerimiz El Bab şehitleri için yanıyor. Acıların katmerlisini yaşıyoruz!
Rize’de büyük Atatürk heykeli AKP’li belediye tarafından sökülüp götürülüyor, iktidarın Atatürk düşmanlığı bir kez daha yüreklerimizi dağlıyor. Bir de ülkede birlikten söz ediyorlar!
Minik yavrularımız sabahın kör karanlığında uyuklayarak okula gidip Enerji Bakanlığı’nın “yaz saati işkencesini” çekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı da ders saatlerini değiştirmeyerek bu işkenceye ortak oluyor.
Yaz saati uygulaması, tasarruf değil, tam tersine israf getiriyor, elektrik tüketimi artıyor, milletin çektiği eziyet de yanına kâr kalıyor!
Turizmimiz çöküyor, 12 yıl geri gidiyoruz.
Ekonomimiz, dalgalı denizdeki çatanaya dönmüş, yalpalıyor, su alıyor!
AKP iktidarı ise halkın dertlerini, sıkıntılarını bir yana bırakmış, sihirli değnekmiş gibi hâlâ “Başkanlık Sistemi” için yırtınıyor.
Bize de “Tanrım! Ne günah işledik de ülkemizi böyle ellere mahkûm ettin?” diye yakarmaktan başka yapacak bir şey kalmıyor!