İzmir’in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa

*

İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları bağrıma bastım
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa

*

İnsanın her duyduğunda yüreği taşar.
Duygularımızı allak bullak eder.
İstemsiz olarak gözlerimiz dolar.

*

Hiç düşündünüz mü neden?
Nasıl olur da yediden yetmişe, kadın erkek herkesi, yurdun her köşesini bu kadar derinden etkiler?

*

Çünkü...
Söz yazarı anonimdir.
İsim bilinmez, imecedir.

*

Bizatihi halk yazmıştır.

*

Halkı bu kadar etkilemesinin, halk tarafından bu kadar sevilmesinin, bu kadar sahiplenilmesinin sebebi budur.

*

Mücevher taş...
Türk insanının bedenidir.

*

İzmir Marşı’nda elbette, manevi bir değeri maddi bir değerle ifade edebilmek için “mücevher” kelimesi kullanılmıştır ama... “Adın yazılacak mücevher taşa” kehaneti, adeta ilahi şekilde gerçek olmuştur.

*

Bugün tüm dünyada, imzası vücuda kazınan, göğse omuza bileğe, iman tahtasına şah damarına dövmesi yapılan bir başka lider yoktur.

*

Mustafa Kemal adının yazıldığı mücevher taş, bizatihi halkın ruhudur.

*

Ve bakıyoruz şimdi... İzmir Marşı’nın sözleri değiştirilmiş, “yaşa binali yıldırım çok yaşa, adın yazılacak bu kutlu yolda” filan yapılmış.

*

Hiç eğip bükmeden söylüyorum.
Haddini bil binali efendi.

*

Mehter marşıyla gelir...
İzmir marşıyla gidersin.
Vız gelir tırıs gidersin.

*

İstersen İstiklal Marşı’nın sözlerini değiştir, o şehri vermeyeceğiz!