"Kontrolsüz küreselleşme" karşıtı olan Le Pen, Trump'ı Beyaz Saray'a çıkaran, İngiltere'nin Brexit kararını almasına yol açan milliyetçi ve düzen karşıtı eğilimleri kullanarak Fransa'nın ilk kadın başkanı olmak istiyor.

Le Pen, eski bir yatırım bankacısı olan Macron'u bankaların ve seçkinlerin kuklası olmakla eleştiriyor.

Le Pen, "Doğan bu yeni dünyada, Rusya'nın Putin'i ile, ABD'nin Trump'ıyla, İngiltere'nin (Başbakan Theresa) May'i ile, Hindistan'ın (Başbakan Narendra) Modi'siyle en iyi konuşabilecek kişinin ben olduğuma inanıyorum" dedi.

Le Pen Reuters ile yaptığı söyleşide, "Çünkü bu ülkelerin hepsi bir ölçüde serbest ticaret ve rekabet ideolojisine ve sosyal korumanın çökertilmesine sırtlarını dönüyorlar" dedi. "Dolayısıyla (Almanya Başbakanı Angela) Merkel'in ideolojinden çok, bu liderlerin siyasi felsefelerine kendimi daha yakın hissediyorum."

İngiltere AB'den çıkma kararı almış olmasına rağmen serbest ticareti savunuyor ve Trump da girdiği ticari anlaşmaların ABD için yararlı olmasını istediğini söylüyor.

DÜZEN KARŞITLIĞI


Kamuoyu anketlerine göre Le Pen seçimin Pazar günü yapılacak ikinci turuna geriden giriyor.

Milliyetçi ekonomi ve keskin AB karşıtı söylemi işçiler ve düşük gelir grupları arasında rağbet görüyorsa da, Fransa'nın büyük kentlerinde desteği zayıf.

Macron, Le Pen'i, aşırı sağcı politikalar dışında hiçbir siyasi deneyime sahip olmamakla eleştiriyor.

Trump'ın iktidardaki ilk 100 gününde, değiştirmek istediği sağlık sigortası yasasını Kongre'den geçirememesi gibi engellerle karşılaşması konusunda Le Pen şöyle konuştu:

"Düzenin hâlâ var olduğunu ve halkın ortaya koyduğu demokratik sonuca karşı direndiğini gösteriyor. Sistemin bir bölümünün, halkın seçtiği önlemleri Donald Trump'ın uygulamasına engel olmaya çalıştığını görebiliyorsunuz."