İngilizler İrlanda’yı 1600’de zapt etmişler. Dendiğine göre İrlandalılara çok kötü muamele etmişler. Halk, açlıktan kırılmış. Ben inanmadım ama rivayete göre bu İngiliz denilen adamlar 300.000 beyaz İrlandalıyı Amerika’da esir pazarlarında satmışlar. Göç bununla kalmamış; fakir İrlandalıların çoğu 1850’den sonra kapağı Amerika’ya atmış. Orada yerleşmiş ve çoğalmışlar. Bugün 315 milyon kişinin yaşadığı ABD’de kendine ‘İrlanda kökenliyim’ diyen 35 milyon insan varmış. Sıkı durun. İrlanda’nın şimdiki nüfusu ise 5 milyondan az.

ABD’NİN AVRUPA’DAKİ TRUVA ATI: İRLANDA

Nispeten fakir bir ülke olan İrlanda 1973’de “Avrupa Ekonomik Birliği” yani şimdiki adıyla “Avrupa Birliği”ne üye olmuş. 2002’de de Euro’ya geçmiş. AB’den gelen hibe paralarla, öncelikle ülke ekonomisinin belkemiğini teşkil eden tarım sektörünü modernize etmişler. Eğitim, hukuk ve kamu yönetiminde reformlar yapmışlar. Ülkede çalışma barışı kurmuşlar. Bu altyapının inşasından sonra ülkede “İrlanda Mucizesi” diye adlandırılan hızlı bir kalkınma olmuş. 1990-2007 yılları arasındaki dönemde ülkenin milli geliri yılda ortalama mürekkep yüzde 6 oranında artmış, kişi başına gelirde de 47 bin dolarla Almanya’yı geçmişler. Bu muhteşem kalkınmanın itici gücü de “yabancı sermaye” olmuş. Avrupa’ya gümrüksüz mal satmak isteyen AB dışı ülkelerden ve özellikle ABD’den muazzam yatırımlar gelmiş. Sadece ABD’den gelen doğrudan yatırımların toplamı 310 milyar dolara ulaşmış. Amerika, İrlandalı kisvesinde AB’nin içine kolayca nüfuz etmiş.

KÜRESELLEŞMENİN LANETİ: KRİZ BULAŞMASI

2008’de Amerika’da “emlak fiyatları” balonunun patlamasıyla başlayan finansal kriz, kısa sürede İrlanda sahillerine ulaşmış. İrlanda’da da emlak fiyatları çökünce, vadesi gelen banka kredileri geri ödenemez hale gelmiş. Ülke tam anlamıyla krize girmiş. Mucize bitti denmeye başlanmış. İrlanda bankalarının sermaye yeterliliği yerle bir olunca, hükümet, “bütçeden para vererek” bankaları kurtarmış. Bu sefer de devlet bütçesi, milli gelirin yüzde 32’si kadar fahiş bir açık vermiş. İrlanda finansal sistemi çökme sinyali verince AB, İrlanda’ya 92 milyar Euro kredi açarak faciayı önlemiş. Bundan sonra zora giren diğer AB üyeleriyle birlikte İrlanda ekonomisi de toparlanmış. Nitekim milli gelirleri 2014 ve 2015’de yılda yaklaşık yüzde 5 büyümüştür. Ülke, 2014’de 9, 2015’de 7 milyar dolar cari fazla vermiş, üstelik “bütçe açığı/milli gelir” yüzde 2.5’e düşmüştür.

BORÇ KAYNAK ALMA, ÖZ KAYNAK AL

Ülkelerin “dış borçluluk” durumunu gösteren “Uluslararası Net Yatırım Pozisyonu/Milli Gelir” diye bir oran var. İrlanda “eksi” yüzde 110 ile liste başı. (Mesela Türkiye eksi yüzde 50 dolayında.) Yani İrlanda ekonomisi çok “kırılgan” olmalı değil mi? Hayır değil. Çünkü İrlanda’ya dışarıdan gelen paralar çoğunlukla (vadeli borç yaratmayan) “doğrudan yatırım” şeklinde olmuş. Zaten İrlanda’nın (2005-2011 arası hariç) yıllık cari açığı yoktur, birikimli olarak fazlası vardır. Yani İrlanda “dış kaynakla, cari açığı değil yatırımları finanse etmiş”. Türkiye ise bunu becerememiştir.
Son söz: Tanrı, mucizeye izin vermez.