Bakanlar Kurulu, geçen hafta Resmi Gazete’de yayımladığı kararname ile bazı mal ve hizmetlerde katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi oranlarında hem geçici, hem de kalıcı ciddi indirimlere gitmişti.
Hatırlatalım, tekne ve yatlarda özel tüketim vergisi oranı sıfırlandı, KDV oranı yüzde 1’e indirildi. İnşaatta indirimli KDV uygulamasının süresi tekrar uzatıldı. Mobilya ve televizyon hariç dayanıklı tüketim malları ve küçük ev aletlerinde Nisan sonuna kadar KDV oranı yüzde 18 yerine yüzde 8 olarak belirlendi.

İMZA KAMPANYASI BAŞLADI

Bu vergi indirimlerine ilk tepkiyi tiyatro severler verdi. Tiyatro severler internet üzerinden başlattıkları imza kampanyasında yazımızın başlığı olan “Sanat lüks değil, ihtiyaçtır” sloganını kullanıyorlar. Sosyal medyada ise Tiyatro Biletimden Vergi Almayın etiketini kullanıyor.
Kampanyanın metni çok güzel ve vurucu tespitler içeriyor.
“Yaşadığımız ülkenin şu son zamanlarında içinden geçmiş olduğumuz süreç ve yaşanan olayların biz geride kalanları ne denli çok etkilediği, biz yaşayanlara ne kadar zor geldiğinin tarifi bile daha güç bir hal aldı. Böyle zamanlarda, hatta ve hatta inatla tam da bu zamanlarda, sanatla kalmak, bir oyuna, bir şarkıya, bir şiire tutunmak, bizi ayakta, bizleri bir arada tutan yegane şeydir en nihayetinde.
Tiyatro, insanların günler öncesinden biletlerini aldıkları o koltuklara oturduğu zaman dışarıdaki hayatlarını bir iki saatliğine bir kenara bırakıp adım adım sahnedeki hikayenin içine girdikleri bir evdir, kaloriferleri yanmıyor bile olsa, ki varsın yanmasın, sıcacıktır, bir sığınaktır, farklı farklı yerlerden gelen insanların aynı yerde aynı saatte buluşup bir şeyleri paylaştıkları, kendi hikayelerine şahit oldukları, kısacası insanın kendisine baktığı, kendisiyle yüzleştiği yerdir tiyatro. Sözlükler ne derse desin tiyatro bugün böyledir benim için, senin için farklıdır, yarın öbür gün değişir çünkü insan değişir...
Bugün ülkemizde lüks olarak addedilen yat, pırlanta gibi mallarda ötv oranları sıfırlanmış, beyaz eşyalarda ÖTV indirimine gidilmişken özel tiyatrolardan alınan vergiler sahne sanatlarını lüks bir konuma düşürmektedir. Ancak bilinmelidir ki tiyatroda izleyeceğiniz bir oyun sizi bir yatla yapamayacağınız yolculuklara çıkarabilir, parmağınızda pırlanta bir yüzüğünüz ya da boynunuzda bir kolyeniz olmayabilir belki ama kulağınıza küpe olacak çok şeyler de anlatabilir ve hasılı kelam tiyatro beyaz eşya kadar da gerekli bir ihtiyaçtır.
Efendiler tiyatro biletimden vergi almayın..”

“BİLETLERDEN YÜZDE 8 KDV KALDIRILMALIDIR”

An itibari ile, ülkemizde “sinema, tiyatro, opera, bale, müze giriş ücretleri” içerisinde yüzde 8 Katma Değer Vergisi mevcuttur.
Sinema izleyicileri için daha ağır bir vergileme söz konusudur.
Şöyle ki, Belediye Gelirleri Kanunu’nun 21. maddesi gereği biletle girilen yerlerde yüzde 10 oranında “eğlence vergisi” alınmaktadır. Yani sinema bilet bedeli içinde asıl bedel+yüzde 10 eğlence Vergisi ve bu toplam tutar üzerinden hesaplanan yüzde 8 katma değer vergisi mevcuttur.
Müteahhide, yat, tekne sahibine, vergi indirimi yapılırken; bütçe gerekleri bahanesine sığınmıyor iken, sanatseverler için bu gerekçeye sığınılması haksızlıktır; adaletsizliktir. Sanata uygulanan yüzde 8 KDV’nin kaldırılmasının bütçeye getireceği yük devede kulak bile değil. Bu konunun ilk Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile çözüleceğini ve bu haklı talebin karşılanacağına inanıyorum.
Bu konunun çözülmemesi durumunda; “Hükümetin vergiyi kaldırsak bile, referandumda bize destek olmazlar” düşüncesi ile hareket ettiği belgelenmiş olacaktır.
Tiyatronun; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olduğu unutulmamalıdır.