AKP milletvekilleri korkuyormuş!
Bunu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis’teki grup toplantısında söyledi.
Neden korkuyormuş AKP’liler?
Sağda solda “AKP’yi MHP yönlendiriyor. Devlet Bahçeli ne derse AKP onu yapıyor” diyorlarmış da ondan...
İktidar partisini, Meclis’in dördüncü ve sonuncu partisi olan 36 vekilli MHP yönetiyormuş. Bu da AKP milletvekillerini endişeye sevk ediyormuş...
AKP’liler arasında böyle düşünen var mı bilmiyorum ama bunun Sayın Devlet Bahçeli’nin hüsnü kuruntusu olduğunu düşünüyorum.
AKP, en büyük destekçisi olan MHP’den neden korkacak ki?
Bahçeli, Meclis’deki grup toplantısında AKP milletvekillerine “Korkmayın” diye seslenerek şöyle dedi:
“Ak Parti’nin bir kısım milletvekili ve yöneticisi kaygılanmasın ve korkuya kapılmasın. Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten Cumhurbaşkanı’dır, Başbakan’dır, Bakanlar Kurulu’dur. Hükümete desteğimiz terörle mücadelenin başarıya ulaşması, dış politikada elinin zayıf olmaması içindir.”

* * *

Aslında, yukarıda da dediğim gibi AKP’lilerin, Bahçeli’nin MHP’sinden korktukları filan yok. Neden korksunlar ki? Bugün AKP iktidarını sürdürüyorsa, Devlet Bahçeli’nin onlara her fırsatta sadık bir AKP’li gibi destek olması, MHP’yi iktidarın stepnesi yapması sayesindedir.
Koca MHP bu nedenle bölündü, güç kaybetti. Bahçeli şimdi Meclis’te kalabilmek için AKP ile seçim işbirliği sağlamaya çalışıyor.
Bir koltuk uğruna bunlar yapılır mı?
İktidar partisi, işine yaradığı sürece MHP’yi sırtında taşır, zamanı gelince de fırlatır atar!

* * *

Seçimde baraj altında kalıp boğulmamak için AKP ile güç birliği yapmanın yollarını arayan Devlet Bahçeli, şimdi “muhalefete muhalefet yaparak” garip bir siyaset izliyor.
Grup toplantısında, Bahçeli’nin hedefinde yine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu vardı. İsim vermedi ama ona:
“ABD’deki tezgâhın tamamlayıcısı gibi hareket ederek pervasız belgeleri pervasızca sallayanlar, yeni cephe açmaya çalışan namertlerdir” sözleriyle yüklendi.
Kılıçaroğlu kibar davranıp ona cevap vermiyor, belki de cevap vermeye tenezzül etmiyor!
Devlet Bahçeli’nin sözlerinin AKP’lilerden hiçbir farkı yok!
Bu nedenle MHP örgütünden yurt çapında istifalar devam ediyor.

Çok kişinin huzuru kaçtı!


Reza Zarrab davası New York’ta devam ediyor.
Uluslararası kaçakçı Zarrab’ın açıklamaları Türkiye’de birçok siyasetçinin huzurunu kaçırmış bulunuyor.
Telaffuz edilen rüşvet rakamları milyonlarca Euro, dolar ve lira! Ayrıca hediye diye verilen (kol saati, kolye vs. gibi) rüşvetler de var.
Aslında Reza Zarrab, Türkiye’de yargılanmalıydı. Fakat hem serbest bırakıldı, hem de ellerini kollarını sallayarak Amerika’ya gitmesine izin verildi. Şimdi onun hain ve casus ilan edilmesinin pek faydası yok!

* * *

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan “Türkiye’de suç işleyenleri ve suç işlemiş siyasetçileri Türk yargısı yargılamalı” diyor ve şu değerlendirmeleri yapıyor:
“Rıza Sarraf (İran’daki adı ile Reza Zarrab) davası Türkiye için onur kırıcı olmuştur.
Durum şuna benziyor:
Otobanda bir ağaç devrilmiş ve vatandaş bu devrilen ağacın üzerine yığılmış soruyor:
‘Ağaç neden devrildi?’
‘Rüzgâr mı devirdi?’
‘Kökleri çürüdüğü için mi devrildi?’
‘Birileri mi devirdi?’
‘Şimdi ne isteniyor?’
Bu devrilen ağacı kim devirmişse, bunu halka da anlatarak masaya mı oturacak, buna hep beraber mi karşı çıkacağız, kamuoyuyla paylaşsın!
Şimdi yapılacak iş nedir?
Cumhurbaşkanı etrafı tehdit etmekten vaz geçmeli ve bu olay için mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi devreye girmeli. En doğru çözüm yolu budur.”

TEBESSÜM

“Bre imansız, bu nasıl dua?”


Bir softayla bir Bektaşi yan yana dua ediyorlarmış... Softa ellerini açarak:
“Allahım” demiş “Sana yalvarıyorum, n’olur beni dinden imandan yoksun bırakma.”
Ellerini açan Bektaşi de duasını şöyle yapmış:
“Allahım, sana yalvarıyorum n’olur beni rakısız bırakma!”
Bunu duyan softa çok sinirlenmiş:
“Bre dinsiz, imansız! Bu ne biçim dua ulan?”
Bektaşi sakin bir şekilde:
“Kızma be imanım” demiş “Herkes Allah’tan kendinde olmayanı ister. Sana iman lâzım, bana da rakı!”

GÜNÜN SÖZÜ


Yöneticilerde öngörü, sağduyu, titizlik yoksa o devlet de yoktur!

11rahmibey_aynen