Dev bir eser hazırlandı ve İş Bankası Yayınları tarafından basıldı.
Eser, hem anlam, hem de hacim olarak dev... 3 Cilt 2400 sayfa. Her cilt yaklaşık 800 sayfa civarında...
Adı: Türkiye Sözlü Basın Tarihi...
Sadece basın tarihi araştırmacılarına değil, Türkiye’nin dününü anlamak isteyen tüm okurlara yararlı olacak değerli bir çalışma...
Projeyi yürüten Prof. Dr. Suat Gezgin... Kitapların hazırlanmasında Doç. Dr. Veli Polat ile Doç. Dr. H. Esra Arcan’ın da imzaları var.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü tarafından yürütülen proje önemli bir boşluğu doldurmayı amaçlıyor.

* * *

Demokratikleşme sürecinin inişli çıkışlı yollarında ilerleyen bir ülkede, doğruyu duyan, gerçeği gören gazetecilerin, duyduklarını ve gördüklerini yazdıkları için çektikleri çilenin tarihidir.
Tanıklıklarında, ülkemizde gazeteciliğin meslek ilkeleri ve demokrasi adına çektiği sıkıntıların izleri de sürülebiliyor.
Türkiye Sözlü Basın Tarihi sadece gazetecilik mesleğinin değil Türkiye tarihinin bilinmeyen çeşitli yönlerine ışık tutuyor.

* * *

1’inci Ciltte; 1910-1926 yılları arasında doğan ve çoğu bugün hayatta olmayan 15 önemli gazeteciyle yapılan görüşmeler var. (516 Sayfa 24 TL.)
2’nci Ciltte; 1927-1930 yılları arasında doğmuş ve ne yazık ki bir kısmı hayatta olmayan 17 önemli gazeteciyle yapılan görüşmeler yer alıyor ve onların tanıklıklarıyla yakın tarihimizin önemli dönüm noktalarına ilişkin zengin bir malzeme sunuyor. (618 Sayfa 26 TL.)
3’üncü Ciltte; 1932-1944 yılları arasında doğmuş ve ne yazık ki bazıları artık aramızda olmayan 22 önemli gazeteciyle yapılmış görüşmeler yer alıyor. (798 Sayfa 30 TL.)
3 cilt tam 5 yıl süren sabırlı bir çalışmanın eseri... Prof. Dr. Suat Gezgin ile ekibini kutluyorum. (İş Bankası Yayınları-0212 252 39 91)

Hak aramak kötü niyet mi?


Belediyelerin Emlâk Vergisi kazığını anlattığım için bana kızan fanatikler var... Bunlar partizan kafalı, halkı düşünmeyen, sadece kendi çıkarlarına bakan insanlar maalesef!
Bu arada dertlerini dile getirdiğim için okurlarımdan geniş bir ilgi, büyük bir destek ve memnuniyet mesajları geldi.
Beşiktaş Kent Derneği de bir teşekkür mektubu yazarak (özetle) şöyle dedi:

* * *

“Sayın Rahmi Turan,
Beşiktaş Belediyesi’nin emlâk rayiç değerlerini arttırma kararını açıkladığı 3 Temmuz 2017 itibarıyla başlattığımız ‘İtiraz süreci’ çalışmalarına katılmanız nedeniyle tüm Beşiktaş halkı adına size ve SÖZCÜ’ye teşekkür ederiz.
Belediye Başkanı televizyonlarda bizi kötü niyetli olarak itham etti. Hak aramak kötü niyet ise biz bu tavrı (halkımızı korumayı ve hakkımızı savunmayı) Belediye Başkanı ile yüzleşene kadar devam ettireceğiz.
Emlâk Vergisi konusunda verdiğiniz destekler için tekrar teşekkür ediyorum. Saygılarımla...
(Serdar Aslan-Beşiktaş Kent Derneği Başkanı)

TEBESSÜM

Sekreterini neden kovdu?


Kadim okurum Yüksel Yılmaz’ın yolladığı bir öykü:
Bir doktor, arkadaşına, sekreterini neden işten kovduğunu şöyle anlatır:
“Geçen hafta 50’nci yaş günümdü... Ve o sabah, çok beklediğim halde karım da, çocuklarım da doğum günümü kutlamayı unuttular!
Çok mutsuz oldum. Muayenehaneye gittiğimde sekreterim;
“Günaydın doktorcuğum, doğum gününüz kutlu olsun” dedi.
En azından birinin hatırlıyor olması beni memnun etmişti.
Öğle vakti sekreterim kapıya vurdu ve:
“Bugün sizin doğum gününüz. Hazır hasta randevusu da yokken haydi yemeğe çıkalım. Sadece siz ve ben” diyerek beni davet etti.
Bütün gün duyduğum en güzel şey buydu. Yemeğe çıktık.
Yedik, içtik, sohbet ettik ve yemekten sonsuz zevk aldık. Muayenehaneye dönerken sekreterim gözlerimin içine bakarak:
“Benim eve gidelim, size bir kahve yapayım” dedi.
“Hay hay” dedim, evine gittik. Sekreterim:
“Doktorcuğum, izninizle yatak odasına geçip üzerime daha rahat bir şeyler giyeyim” dedi.
Ona heyecanla izin verdim. Yatak odasına gitti. 5 dakika sonra yatak odasından çıktığında elinde kocaman bir pasta taşıyordu. Arkasından karım ve çocuklarım geliyordu. Hepsi de “İyi ki doğdun” şarkısını söylüyorlardı.
...Ve ben salonun ortasındaki koltukta anadan doğma, çırılçıplak oturuyordum...”

GÜNÜN SÖZÜ

Gençleri yobaz eğitimle geriye götüren, ülkeyi de çağdaşlıktan uzaklaştırır.

13rahmibey_aynen