Gece Hayvanı şarkısı farklı bir renk olarak düştü müzik dünyasına. Bu farkı ve farklılığı yaratırken neler düşündün? Çünkü sözler de sana ait beste de...
Radyolarda çok sık çalınması, müzik listelerinde de hızla yükselmesi beni çok mutlu ediyor. Farkı ve çıkış noktasına gelince, her şey bir gerilim filminde oluştu. Bütün işlerini gece yapan, gece çalışan bir kadının anlatıldığı Tom Ford'un Gece Hayvanları adlı filmi şarkıma ilham oldu. Ben de üniversite yıllarımdan beri erken yatamayan ve güne de erken başlayamayan bir kızdım. Çünkü ders çalışırdım. Hala geceyi çok seviyorum. Çünkü gece sessiz ve dingindir. Gündüzün dikkat dağıtan ortamı yok olur gecelerde.
En seksi sözlere sahip şarkı listesine de girdi...
Evdeki kedilerimi ve köpeklerimi de düşündüm şarkıyı yaparken. Çünkü ben gece çalışırken bilgisayarımın bir yanında bir kedi yatıyor, diğer yanımda köpeğim bana bakıyor. Kısaca geceleri onlar da benimle yaşıyorlar. Seksi düşünerek, seksi olsun diye yapmadım bu şarkıyı. Ancak en seksi sözlere sahip olduğunun söylenmesi de güzel oldu, sürpriz oldu benim için.
Klipte izlediğimiz de farklı bir Ömür Gedik...
Klibi Nejat Uygur'un torunu Behzat Uygur çekti. 2014 Best Model of the World birincisi Caner Tanrıverdi bana eşlik etti... Dünyanın en iyi modeli, en yakışıklısı. İçinde tokat sahnesinin de olduğu, inişli çıkışlı ve tutku dolu bir kadın erkek ilişkisi anlatıldığı için izleyenlere seksi gelmiş olabilirim. İlle de seksi görünmek gibi bir amacım olmuyor ama beni öyle görenlere de bir şey diyemem.
Bu şarkı bir anlamda kadınların 'Kıyafetime karışma' direnişine de destek verdi.
Klibi çektiğimde şortlu kıza otobüste saldırı gerçekleşmişti. Ona tepki olsun diye klibin ikinci bölümünde şort giydim. Ben çocukluğumdan ve genç kızlığımda Gümüşyaka'daki yazlığımızda hep şortla mini etekle dolaşırdım. Kimse bir şey demezdi, ısrarla bakmazdı. Bu yaz sıcağında şort giyen, mini etek giyen kadınlara hiç kimse bir şey dememeli. Hiç kimse kimsenin kıyafetine karışmamalı. Şortlar ve mini etekler mahalle baskısına dönüştürülürse tabu olacak, giyilmeyecek. Bence dileyen dilediği gibi giyinmeli.
Senin kıyafetlerine karışan var mı?
Benim kıyafetlerime babam hala karışıyor. Asla muhafazakar olmayan, tam bir Atatürkçüdür babam. Ancak buna rağmen 'Gece dışarı çıkarken daha dikkatli giyin kızım' demeyi ihmal etmez. Sanırım, başıma bir şey gelir diye korkuyor. Ancak ben de giysilerimdeki dekolte dozunu asla aşırı boyutlara taşımam.
Başına tatsız bir olay geldi mi hiç?
Hayır, yıllardır mini etek ve şort giyerim. Asla taciz edilmedim.
Röportajların ve eleştirmenliğin bir yanda, hayvan hakları mücadelenle müzik çalışmaların diğer yanda... Bu yoğun temponun altından nasıl kalkıyorsun?
İnsan sevdiği işi yapınca yorulmuyor. Yaptığım her işi de çok seviyorum.
HAÇİKO ne durumda?
Yedi sekiz yıldan bu yana HAÇİKO'nun çalışmaları aynı yoğun temposuyla devam ediyor. Kurtarmalar, sahiplendirmeler, tedaviler sürüyor. Geçtiğimiz günlerde Suriye'de bombalanan bir bölgedeki sirkte aralarında kaplanların ayıların olduğu 10-15 tane vahşi hayvan HAÇİKO'nun da katkılarıyla Türkiye'ye getirildi. Bir süre sonra da doğal yaşam alanlarının olduğu Ürdün'deki büyük parka götürüldüler. Savaş yalnız insanları değil hayvanları da olumsuz etkiliyor.
Hayvan hakları konusunda atılan adımlar yeterli mi?
Ülkemizde hayvanlara karşı yapılan zulüm inanılır gibi değil. Adamın biri aracını köpeğin üstüne sürüp onu eziyor, öldürüyor. Bir diğeri kedinin canına kıyıyor. Ne yazık ki bunu yapanlar para cezasıyla kurtuluyorlar. Hayvanlar da candır ve onların canına kastedenler katildir. Hayvan öldüren insan da öldürür. Hayvanları Koruma Yasası'nın çıkması için gidip kendimi Meclis'in önünde zincirleyebilirim. Sonra da karga tulumba götürülebilirim.
Türk sinemasının son dönemini konuşsak, neler söylemek istersin? Sanat için çekilenler, gişe için çekilenler, anı olsun diye çekilenler, mevsimlik işler var.
Gişe filmleri var elbette. Diğer yanda mesajı olan, insanın kalbine dokunan filmleri seviyorum. O eski Yeşilçam filmlerinin samimiyetiyle sıcaklığı yeniden sinemamızda hissedilmeli.
Altın Portakal Antalya Film Festivali'nde Ulusal Filmler bölümü kaldırıldı.
Türk sinemasının kalbi olan Antalya'daki Altın Portakal Film Festivali'nden Ulusal Filmler yarışmasının kaldırılması sinemaya vurulan bir darbedir. Onların düşündüğü Antalya'nın Cannes gibi olması. Olsun elbette ama ulusal filmlerin yarışmasını kaldırmaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Çünkü tepkiler bir çığ gibi büyüyor.
Sinema eleştirmeni olarak "Beğenmediğim film sınıfta kalır" demişsin, doğru mu?
Bu benim fikrim. Ancak beğenmediğim halde gişe rekoru kıran ya da beğendiğim halde iş yapmayan filmler de oldu (gülüyor).
Oyunculuk teklifleri gelmeye devam ediyor mu?
Oyunculuk konusunda özellikle çok sayıda diziden teklif aldım, hala da almaktayım. Dizi olayı farklı bir yoğunluk.
Nasıl bir role hayır diyemezsin?
Çevreyle, hayvan haklarıyla ve insanlıkla ilgili doğru mesajları olan bir filme hayır diyemem.
Ferhat Göçer'le 10 yılı devirdiniz.
Ben ve Ferhat farklı yoğunluklar içindeyiz ve sürekli koşturuyoruz. Nice 10 yıllara diyelim.
Hayvan haklarına dikkat çekmek için hayvan barınağında evleneceğini söylemiştin, hala aynı fikirde misin?
Hayvan barınağında evlenmek, dikkatleri hayvanların üzerine çekmektir. Bu yüzden böyle bir açıklama yapmıştım. Hayvan barınağında evlenme olayı dışında keşke nikaha düğüne gelenler çiçek paralarını HAÇİKO'ya yollasalar, diğer hayvan derneklerine yardım etseler.
Sahne çalışmaları nasıl gidiyor?
Sahnelere, hayranlarımın sayısını artırmak için çıkıyorum. Konserime gelen her kişinin mutlu ayrılmasını istiyorum.
Stresini, gerilimini nasıl atıyorsun?
İnsanların stres atmak ve rahatlamak yöntemleri arasında doğayla başbaşa kalmak çokça tercih ediliyor. Canım sıkıldığında gidip ağaçlara sarılıyorum. Bana çok iyi geliyor, rahatlıyorum.
