Röportaj: Nil Soysal
- Bize kendini tanıtır mısın?
28 yaşındayım. Markamı 1.5 yıl önce yarattım. Grafik sanatlar mezunuyum. İki yıl da renk ve stil danışmanlığı eğitimi aldım. Yurtiçi ve yurtdışında pek çok bienal ve workshop’a katıldım.
Gravür ve baskı üzerine yine hem Türkiye’de hem de yurtdışında sergiler açtım. Daha sonra bunların hepsini birleştirebileceğim bir fon olsun istedim ve markamı yarattım.
- Önce bir marka yaratıp sonra işe başlamak büyük cesaret… Bu konuda ne söyleyeceksin?
Ben hayatta cesur olmayı seçtim çünkü kazanmanın ve kaybetmenin insanın kendi elinde olduğuna inanıyorum. Şu ana kadar çalışmalarım konusunda hep çok olumlu tepkiler aldım.
Yaptığım her desen tek; ikincisi yok. İnsanlar bunu duyunca çok şaşırıyorlar. Hatta tek olduğunu öğrenince kullanmak yerine o objeyi çerçeveletip duvarına asanlar bile var. Çünkü tasarımlarım gerçekten sanat değeri taşıyor…
- Çalışmaların ‘objelere dövme’ olarak tanımlanabilir mi?
Dövme sanatçıları insan vücuduna yani canlı deriye desenler uyguluyor, ben ise objelere… Ben sadece iğne yerine fırça kullanıyorum. Vücudunuza yaptıracağınız dövmeyi bir katalogdan seçip uygulatıyorsunuz.
Aynı motifi bir başkası da beğenip yaptırabiliyor. Ama benim desenlerimin ikincisi olmuyor çünkü her bir obje için yepyeni bir motif çıkarıyorum. Baskı yok, çoğaltma yok. Detaylı bir sunum eşliğinde kendi tasarımınıza sahip oluyorsunuz.
- Senin dövmen var mı?
Ruh halim çok değişken olduğu için dövme yaptırmaktan korkuyorum. Eğer bir gün bıkarsam sildirmek çok büyük dert çünkü.
Mavi Kazado, büyük düşünüp iş hayatına başarılı bir başlangıç yapmış olan genç bir tasarımcı. “Niye büyük düşünmüş?” deniyor. Çünkü son yılların yükselen trendi olmasına rağmen, sıkılınca sildirme derdi yüzünden dövme yaptırmaya korkanlar için ‘giyilebilir’ olanlarını tasarlamış.
“Nasıl başarılı bir başlangıç?” derseniz, tasarımları için ilk önce kendi adını verdiği markasını yaratmış. Her tasarımının biricik olması ise onu özgün kılıyor...
Mavi masmavi Mavi
Kazado, mavinin renk olarak uğuruna da inanıyor ve yaptığı her desende mutlaka bu rengi kullanıyor. Kendini de “Ben mavi rengiyim” diye tanımlayan Mavi Kazado, “Maviyi hissediyorum ve her tonunda yaşıyorum. Yıllardır saçlarımdan ojelerime kadar kendim de masmaviyim” diyor.
Boks esas kadınlara lazım!
- Tasarımlarında neden boks ve sürüş eldiveni kullanıyorsun?
Daha önce tasarladığım seride spor ayakkabılar vardı. Bu tasarımlarımı ise dekoratif amaçlı satın alanlar da var. Eldivenlerimi beğenip boksa başlayan kadınlar da tanıdım. Kadına şiddetin toplumsal bir sorun olduğu günümüzde kendimizi korumak için boks öğrenmek hiç de fena olmaz,
- Hep Uzakdoğu motifleri üzerine mi çalışıyorsun?
Ben zıtlık yaratmayı seviyorum. İlk olarak yaratmaya çini temasıyla başlamıştım. Spor ayakkabıların üzerinde Osmanlı çini motifleri kullandım. Şimdi eldivenlere ise Mandala konsepti hakim. Yaptığım şeylerin hep bir geçmişi olsun istiyorum. Etnik kökenler de çok ilgimi çekiyor açıkçası.
