- Yeni filminiz hayırlı olsun. Bize filmden bahseder misiniz? ‘Kızım ve Ben’ yaşanmış bir aile dramını anlatıyor. Kızını tek başına yetiştirmek zorunda kalan Özel Harekat Polisi Doruk’un hikayesi bu... Doruk, çalışkan ve özverili bir baba. Çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için var gücüyle çalışıyor.

Tüm gelir şehit ailelerine

- Rolü kabul etmenizdeki en büyük etken neydi? Yapımcımız Salih Memişoğlu’nun filmin tüm gelirini şehit ailelerine aktaracak olması rolü kabul etmemdeki en önemli nedendi. Bize sunulan şansları bir şekilde diğer insanlarla paylaşma şansımız çok fazla olmuyor. O bakımdan bu proje benim için büyük bir fırsattı... img_2956 - Aksiyonu bol olduğundan zor sahnelerinizin çok olduğunu okuduk. Bu sahneler çekilirken hiç dublör kullandınız mı? Dublör kullanmak istemediğimi tüm ekibe özellikle belirttim; hatta yapımcılarla da bunun tartışmasını yaşadık. En son “Dublör kullanacaksanız ben bu filmde yokum” dedim ve bir şekilde ortayı bulduk...

Gerçek polislerle çalıştık

- Çekimler sırasında gerçek polislerle çalıştığınız doğru mu? Evet. Polislerle çalışmak keyifli. Her sahnede bana pek çok tüyo veriyorlar. Duruş, pozisyon almak, TİM ile birlikte ilerlemek gibi... Hatta beni Ejder’in içine bile bindirdiler, çok eğlenceliydi. (Gülüyor)

Askeri okul mezunuyum

- Sizin için de farklı bir deneyim olmuştur… Ben İskoçya’daki yatılı bir askeri okuldan mezunum. Çocukluğumdan beri polisliğe ve silaha karşı ayrı bir ilgim var. O nedenle her şeyi çabuk kavrıyorum. img_1730 - Biraz da özel hayatınıza gelelim... Çocuklarla aranız nasıl? Hepsiyle çok iyi anlaşırım. Hatta üniversitede okurken çocuk bakıcılığı bile yaptım. Çocuklar konusunda tecrübeliyim. - Babalık nasıl gidiyor? Hayatımda yaptığım en güzel şey... Oğlum önümüzdeki ay üç yaşında olacak ve onunla çok iyi anlaşıyoruz. Evde bakıcımız yok; sadece Lale, ben, Atilla Doğan, kuşlar, kedi ve köpek…