Dr. Ey­lem Acar Selülit; deride portakal kabuğu görünümü ve çukurcuklarla seyreden, deri ve yağ dokusundaki düzensiz görünümü tanımlayan genel bir kavramdır. Özellikle kadınlarda görülen, sıklıkla uyluk, kalça ve karın bölgesindeki deri altı yağ dokusunun bölgesel metabolik bozukluğu olarak tanımlanabilir. Dr. Eylem Acar Kliniği’nin sahibi Dermatolog Dr Eylem Acar, bu konuda merak edilenleri şöyle anlattı: Sebepleri nelerdir? Selülite neden olan birçok faktör var. Selülitler; kronik venöz (toplardamarlardaki kan basıncı) yetersizlik ve varislerle beraber seyredebilir. Bu durumda deride ince ve kalın kılcal damar çatlamaları göze çarpar. Kan ve lenfatik dolaşım bozukluklarının selülite neden olduğu bir gerçektir. Bu yüzden tedavinin bir bölümünü, dolaşım bozuklukları ile mücadele oluşturur. Ayrıca selülit oluşumunda hormonal faktörlerin rolü de tartışmasızdır. Başlamasında ve ilerlemesinde en önemli hormonlardan birisi östrojendir. Bu yüzden selülit en çok kadınlarda olur; ergenlik döneminden sonra başlar ve hamilelik, menstruasyon ve menopoz dönemlerinde artış gösterir. Genetik midir? Selülitin oluşumunu kolaylaştıran birtakım ek faktörler vardır. Bunların başında genetik yatkınlık yer alır. Yağ ve karbonhidratların fazla alındığı dengesiz beslenme, aşırı tuz tüketimi ve liften fakir diyet de selülitin artışına neden olur. Hareketsiz yaşam tarzı, sıkı giysiler ve yüksek topuklu ayakkabılar; baldır kaslarında disfonksiyona ve azalmış kas pompalama mekanizmasında hasara yol açarak, venöz dolaşımın azalmasına ve dolayısıyla selülite neden olur. Sigara da yine mikrodolaşımı ve doku oksijenlenmesini azaltır ve serbest radikal oluşumunu artırır. Alkol de yağ metabolizmasını etkileyerek selülit oluşumunda olumsuz etkilerde bulunur. Önemli bir uyarı Selülit, kadınlarda ciddi kozmetik kaygılara yol açan bir deri değişikliğidir. Bu konuda kişilerin ruhsal ve maddi suistimaline çok uygun bir pazar vardır. Bu nedenle mutlaka bir uzman kontrolünde tedavi edilmesi gerekir. İdeali kombine tedavi Tek bir tedaviden ziyade kombine tedavi tercih edilir. İlk yapılması gereken; uygun diyet programları ve egzersiz uygulamak, özellikle hormonal ilaçlara, stres kontrolüne dikkat etmek, sigara ve alkolden uzak durmaktır. İşte tedavi yolları Selülit tedavisinde en etkili yöntemlerden birisi de mezoterapidir. Mezoterapi derinin orta tabakasının tedavi yöntemidir. Bu tedavide yağ yakıcı, dolaşım ve mikrosirkulasyonu düzenleyici, oksijenlenmeyi artırıcı pek çok aktif madde direkt olarak problemli bölgeye lokal olarak uygulanır. Yardımcı olarak kullanılan yöntemler arasında son dönemde etkinliği ve faydaları sonuçlarla kanıtlanmış; Tripolar Radyofrekans yöntemidir. TriLipo uygulamaları girişimsel olmayan vücut şekillendirme ve deri sıkılaştırma amaçlı en gelişmiş çözümlerdir. Sonuçları ilk uygulamadan hemen sonra görülür, ancak kesin sonucu almak için birkaç seans gerekmektedir. Deride sıkılaşma sağlar TriLipo teknolojisi yapısında iki farklı teknolojiyi bir arada barındırır: TriLipo Radyo Frekans (RF) ve TriLipo Dinamik Kas Aktivasyonu (DMA). Tek bir aplikatörde eşzamanlı olarak etki gösteren bu iki teknoloji sinerjistik bir etki yaratarak cerrahi olmayan bir yağ azaltımı, lenfatik drenaj ve bunun yanı sıra deride sıkılaşma sağlar. Üçlü etki yapar 1. Radyo frekans yağ hücrelerini ısıtıp içeriğindeki yağı sıvı yağa dönüştürür. 2. Etkisi lenfatik drenaj sistemiyle bu yağlar doğal yoldan uzaklaştırılır. 3. Etkisi kolojen liflerin sıkılaşmasını ve uzun dönemde de kolojen yenilenmesini sağlayan radyofrekans enerjisi yardımıyla deri yeniden şekillenir. Beslenmenize de dikkat edin Yanlış beslenme alışkanlığından kurtulmak önemli. Özellikle yüksek karbonhidratlı ve yağlı besinlerin tüketimi selülit oluşumunu tetikler. Vücutta su tutulmasına neden olan tuz ve doymuş yağlar, cildi sıkılaştıran kollajen dokuyu parçalayarak selülite neden olur. Rafine şeker ve fazla tüketildiğinde doğrudan yağ olarak depolanan alkol de selülit nedenidir. Günde 2-3 litre su tüketmek de selülitin önüne geçilebilir. C vitamini selülit tedavisine yardımcı olur.  ve mineral yönünden zengin diyetle beslenmek gerekir. Doğru beslenme alışkanlıklarına egzersiz ile destek vermek gerekir. Düzenli tempolu yürüyüşler yapılmalıdır.