ABD'de 20 Ocak'ta göreve başlayan Başkan Donald Trump yönetiminin başı dertten kurtulmuyor. Son olarak, Trump'ın Başkanlık seçimleri kampanyasını yürüten Paul Manafort hakkında iddianame düzenlendi, Manafort ifadesini vermek üzere gözaltına alındı.

Şimdi en büyük soru, bu soruşturmanın Başkan Trump'a ulaşıp ulaşmayacağı, Trump'ın "azledilmesine" ya da "istifasına" kadar varıp varmayacağı.

10 soruda Trump-Rusya bağlantısına ilişkin soruşturmanın başlangıcı, geldiği nokta ve gelecekte neler olabileceği şöyle;

1- SORUŞTURMANIN KONUSU NEDİR?

Soruşturmanın ana konusu, ABD'nin 2016 Kasım ayında yapılan son başkanlık seçimine Rusya'nın müdahale edip etmemesi.

Rusya'nın, Başkanlık seçimi kampanyasında Trump'ın ekibiyle yasadışı yollardan ilişkiye geçtiği, Trump'ın ekibinden aldığı bazı güvence ve vaatler üzerine, hackerler aracılığıyla seçim kampanyasına müdahale ettiği iddia ediliyor. Kampanya döneminde Trump'ın rakibi Demokrat aday Hillary Clinton'un ve diğer demokrat yetkililerin e-mailleri hacklenmiş, mailler kamuoyuyla paylaşılmıştı. Clinton'un kişisel e-mailini devlet işleri -yardımcılarına talimat verme, bilgi alma vs- için kullandığı ortaya çıkmıştı. Güvenli olmayan e-mailden bu tip yazışmalar yaptığı için o dönemde Clinton hakkında da soruşturma yapılmıştı. Gerek Clinton hakkındaki bu soruşturma, gerekse e-maillerdeki yazışmalar da Trump ekibi tarafından seçim kampanyasında malzeme olarak kullanılmıştı.

2- TRUMP'IN KAMPANYA YÖNETİCİSİ TAM OLARAK NEYLE SUÇLANIYOR?

2016 seçim sürecinde Trump'ın kampanya yöneticisi olan Paul Manafort hakkındaki iddianamede üç ayrı suçlama bulunuyor. Bunlar;

* Kara para aklama
* vergi usülsüzlükleri
* yabancılar için lobicilik kurallarını ihlal olarak geçiyor.

Bu suçlamalar arasında, Trump'ı en çok etkileyecek olanı, "yabancılar için lobicilik kurallarını ihlal"
İddianameye göre, Manafort kampanya döneminde Rusya'nın Ukrayna'da desteklediği, ancak devrilen eski devlet başkanı Viktor Yanukoviç'in partisinden para aldı. ABD yasaları uyarınca, yabancı bir devlet organıyla yaptığı bu anlaşmayı ABD Adalet Bakanlığı'na bildirmesi gerekiyor. Ancak bu bildirim yapılmadı. Soruşturmada, Manaford'un Yanukoviç'in liderliğini yaptığı Ukrayna Bölgeler Partisi'nden 17.1 milyon dolar aldığı belirlendi. Bu nedenle hem Manafort, hem de o dönemdeki şirket ortağı Gates, FBI tarafından resmen ifadeye çağrıldı.

3- TRUMP'IN KAMPANYA YÖNETİCİSİNİN RUSYA İLİŞKİSİ AMERİKAN SİYASETİNİ ETKİLEDİ Mİ?

Trump'ın ifade vermek üzere gözaltına alınan kampanya yöneticisi Manafort'un Rusya bağlantısının, Amerikan siyasetini de etkilediği iddia ediliyor. İddialara göre, Manafort'un Ukrayna'daki Rusya yanlısı parti ile yaptığı anlaşma, Trump'ın mensup olduğu Cumhuriyetçi Parti'nin Rusya'ya yönelik politikalarını da etkilemiş durumda.

ABD Başkanlık seçimleri öncesinde rutin uygulama olarak Cumhuriyetçi parti, eğer seçimi Cumhuriyetçi aday kazanırsa, izlenecek politikaları önceden kamuoyuna duyuyor.

Ancak iddialara göre, Rusya'nın Trump'ın ekibiyle girdiği yasadışı ilişki nedeniyle, Cumhuriyetçi parti'nin "politika belgesi" Rusya lehine değiştirildi. Taslak belgede Rusya'nın Ukrayna'daki politikalarına karşılık (Kırım'ın ilhakı, yönetimin baskı altına alınması gibi) ABD'nin Ukrayna'daki Rus karşıtlarına "ölümcül silahlar dahil, her türlü yardımı vermesi" yer alıyordu. Ancak Trump'ın ekibi son anda bu ifadeyi değiştirdiler, "ölümcül silah" ibaresini çıkarttırıp, sadece "yardımcı olunur" gibi muğlak bir ifade koydurdular. Böylece, Trump'ın seçilmesi halinde Rusya'ya karşı Ukrayna yüzünden sert politikalar izlenmesinin önüne geçilmiş oldu.

4- SORUŞTURMADA DELİL OLARAK NE VAR?

Soruşturmada delil olarak hem Manafort'un finansal bilgileri- savcı Ukrayna'daki Rusya yanlısı partiden alınan ve ABD makamlarına bildirilmeyen paranın izini sürüyor-, hem de bir "itirafçının" ifadeleri yer alıyor.

İtirafçının adı George Papadopolous. Kendisi de bir dönem Trump'ın ekibinde "danışman" olarak yer aldı. Ancak Trump'ın ekibinin Rusya bağlantısı hakkındaki soruşturma kendisine dayanınca, Savcılık ile anlaşma yaptı ve itirafçı oldu.
Papadopolous, yaklaşık 15 gün önce itirafçı olarak verdiği ifadede, FBI'a Rusya bağlantıları konusunda yaptığı ilk ifadelerde "yalan söylediğini" kabul etti. Rusya'dan resmen "para aldığını" itiraf eden Papadopolous, T Cumhuriyetçi Parti'nin "politika belgesi değişmeden" önce hem Ruslarla bağlantı kurduğunu, hem de Trump ve ekibiyle birlikte çalıştığını itiraf etti.

5- SORUŞTURMAYI KİM YÜRÜTÜYOR?

Soruşturmayı Robert Mueller adlı "özel yetkili bir savcı" yürütüyor. ABD sisteminde özel yetkili savcının anlamı, Adalet Bakanlığı'nın kontrolü ve otoritesi dışında çalışması. Mueller'in Trump ekibinin Rusya bağlantılarını soruşturmak üzere atanması, Başkan Trump'ın kontrolü dışında gelişmişti.

Trump'ın Adalet Bakanı olarak atadığı isim Jeff Sessions, Rusya bağlantısı iddiaları ilk ortaya çıktığında, Kongre tarafından ifadeye çağrıldı. İddialarda kendi adının da nedeniyle Sessions, bu soruşturma dosyasıyla ilgili olarak Adalet Bakanı olarak "tüm yetkilerinden feragat ettiğini" açıkladı. Sessions'ın feragati üzerine dosya konusunda Adalet Bakanlığı'ndaki en yetkin isim haline gelen Bakan Yardımcısı Rod Rosenstein ise, soruşturmanın "bağımsız yürütülmesine" karar verdi. Rosenstein, hem Adalet Bakanlığı, hem de FBI'ın bu konudaki soruşturma yetkilerini askıya alıp, soruşturmayı yapmak üzere "özel yetkili bir savcı" belirledi. Özel Yetkili Savcı Robert Mueller, daha önce FBI Başkanlığı da yapmış, ABD'de "tarafsız kalacak" bir isim olarak tanınıyor.

6- TRUMP, SORUŞTURMAYI YÜRÜTEN SAVCIYI GÖREVDEN ALABİLİR Mİ?

ABD Başkanı Donald Trump daha önce, aralarında Zarrab davası nedeniyel Türkiye'nin de yakından tanıdığı New York Güney Federal Bölge Savcısı Preet Bharara'nın da olduğu çok sayıda savcıyı görevden almıştı. Ancak federal savcıları görevden alma yetkisi olan ABD Başkanı'nın "özel yetkili bir savcıyı" görevden alma yetkisi bulunmuyor. Mueller'i görevden alma yetkisine, ABD yasaları uyarınca sadece Adalet Bakanı sahip. Ancak mevcut adalet Bakanı Sessions da bu konudaki tüm yetkilerinden feragat ettiğinden, Mueller'i kovabilecek tek isim, onu atayan Rosenstein.

7- SORUŞTURMADA TRUMP EKİBİNDEN BAŞKA HANGİ İSİMLER VAR?

Rusya bağlantısı soruşturmasında Trump'ın ekibinden, hakkında iddianame yayınlanan Manafort dışında başka isimler de bulunuyor. Bunların bir kısmı, Trump'ın en yakınları, aile üyeleri.

Soruşturma kapsamında Trump'ın kendisiyle aynı adı taşıyan büyük oğlu Donald Trump Jr da, kampanya sürecinde Kremlin bağlantılı olduğu iddia edilen Rus avukat Natalia Veselnitskaya ile New York'taki Trump Towers'da yaptığı görüşme nedeniyle sorgulanmıştı. Veselnitskaya, görüşmede "Rus bağlantısı olmadığını, sadece kendisi için görüşmeyi yaptığını" söylerken, oğul Trump da "emlak konularını ele aldıklarını" açıklamıştı. Ancak Amerikan basında, Veselnitskaya'nın oğul Trump'la görüşmeden hemen önce Rusya Adalet Bakanı Yuri Y.Chaika ile temas kurduğuna ilişkin haberler yer aldı.
Soruşturmada, Trump'ın büyük oğlu dışında damadı Jared Kushner'in de adı geçiyor.

Trump ekibinden resmen soruşturulan bir başka isim, Trump'ın Başkan olduktan hemen sonra Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atadığı, ancak hakkındaki iddialar nedeniyle 20 gün içinde görevinden istifa etmek zorunda kalan emekli General Michael Flynn.

8- SORUŞTURMADA, TÜRKİYE BAĞLANTISI DA ORTAYA ÇIKABİLİR Mİ?

Flynn hakkında henüz kamuoyuna açıklanmış bir iddianame bulunmuyor. Ancak özel yetkili savcı Mueller'in Flynn'i soruşturduğu biliniyor. Bu çerçevede, Flynn'in seçim kampanyası döneminde Türk asıllı bir işadamı ile bağlantısı da araştırılıyor.

Flynn'in Hollanda'da şirket sahibi olan Türk asıllı işadamı Ekim Alptekin'le bir "lobi anlaşması yaptığı", ancak bunu Adalet Bakanlığı'na bildirmediği daha önce ortaya çıkmıştı.

Amerikan basınında yer alan haberlere göre, Özel Yetkili Savcı Mueller, şimdi bu lobi anlaşmasının parasının Alptekin tarafından mı, yoksa Türkiye hükümeti tarafından mı karşılandığını araştırıyor.

Flynn hakkında çıkan Türkiye bağlantısı iddiaları üzerine, yine Trump'ın ekibinde yer alan bir başka isim, CIA eski Başkanı James Woolsey de Wall Street Journal gazetesine açıklamalarda bulunmuş, Flynn'in iki Türk Bakan, Mevlüt Çavuşoğlu ve Berat Albayrak'la yaptığı bir toplantı hakkında ayrıntılar vermişti. Woolsey açıklamalarında, Flynn'in organize ettiği, Çavuşoğlu ve Albayrak'ın da hazır bulunduğu New York'taki toplantıda, ABD'de yaşayan FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen'in bu ülkeden çıkarılmasının yollarının konuşulduğunu söylemişti.

9- TRUMP, MANAFORT HAKKINDAKİ İDDİANAMEYE NASIL TEPKİ VERDİ?

Manafort ve eski iş ortağı Rick Gates hakkındaki iddianamenin yayınlanmasının ardından Trump tepkisini Twitter üzerinden paylaştığı bir mesajla ortaya koydu. Trump, Manafort hakkındaki Rusya ile para bağlantılarına ilişkin iddialarının tarihlerinin, seçim kampanyasından öncesine dayandığını vurguladı. Ancak Amerikan basınına göre, özel yetkili savcılık, iddialarını Manafort ve ortağının parayı "peşin aldığı" üzerine kuracak. Manafort'un Rusya bağlantılı parayı aldıktan sonra Trump'ın kampanyasına "para almadan, gönüllü olarak" yöneticilik yaptığı, ancak peşin aldığı para nedeniyle Rusya lehine lobiciliğe devam ettiği tezinin işlenmesi bekleniyor. Bu çerçevede Savcılığın Manafort'la, daha etkin isimleri ele verebilecek şekilde "itirafçı olması karşılığında" bir ceza anlaşması üzerinde durabileceği de ifade ediliyor.

10- TRUMP AZLEDİLEBİLİR Mİ?

ABD Başkanları ancak Kongre kararıyla azledilebiliyorlar. Kongre'deki Demokrat Partililer daha şimdiden Özel Yetkili Savcının ortaya koyacağı kanıtlar uyarınca Trump'ın azil sürecinin başlayabileceğinin işaretlerini veriyorlar. Ancak ABD Kongresi'nde çoğunluk Trump'ın partisi olan Cumhuriyetçilerde. Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin de ortaya konulabilecek kanıtlardan ikna olması halinde, Trump için bir azil süreci başlayabilir.

ABD'de şimdiye kadar Başkanlar aleyhine üç azil süreci başlatıldı, ancak bunlardan hiçbiri azille sonuçlanmadı.

Ancak yine bir Cumhuriyetçi Başkan olan Richard Nixon, Watergate skandalında hakkındaki iddiaların vahameti üzerine azil sürecinin tamamlanmasını beklemeden istifa etmişti.

ABD'nin bir diğer Cumhuriyetçi Başkanı Ronald Reagan yönetimi hakkında da Contragate skandalı nedeniyle vahim iddialar ortaya konulmuş, ancak Reagan yönetiminden bazı isimlerin yargılanıp ceza almasına rağmen, iddialar Başkan Reagan'ı yargılama aşamasına varmamıştı.