Yeni Zelandalı film yapımcısı, senarist ve yönetmen Peter Jackson ünlü yönetmen Gökhan Tarkan Karaman ile birlikte muharebe alanlarında dedesinin izini sürüyor.
“Yüzüklerin Efendisi” ve “Hobbit” filmlerinin Oscar ödüllü yönetmeni Peter Jackson’ın dedesi William Jackson, Çanakkale Muharebeleri’ne katılan askerlerden sadece biriydi. Ünlü yönetmen Jackson, savaşın 100. yılında Çanakkale’ye geldi ve Belgesel Yönetmeni Gökhan Tarkan Karaman ile birlikte muharebe alanlarında dedesinin izini sürdü. Çekimleri iki yıl süren belgesel, 100 yıl önce Çanakkale’de yaşanan kanlı muharebeleri Peter Jackson’ın gözüyle anlatıyor.
Kendisinin hazırladığı “Peter Jackson ile Çanakkale’ belgeselini Gökhan Tarkan Karaman ile konuştuk...
Kendinizden ve projenizden bahseder misiniz?
1982 Zürih Doğumluğum, lise ve üniversite eğitimimi Türkiye’de Güzel Sanatlar Fakültesinde tamamladım 2008 yılından beri yurt içi, yurt dışı bir çok belgesel projesine imza attım. Son yıllarda 1. Dünya Savaşı ve özellikle Çanakkale Savaşını inceleyip, bu konular üzerine belgeseller ve TV projeleri yaptım.
Güzel bir proje ile karşımıza çıkıyorsunuz. Filmin içeriğinden bahseder misiniz?
Belgesel 3 yıllık bir projenin ürünü, Asrın zaferi olan Çanakkale Savaşı’nın pek de bilinmeyenlerini anlatıyor. Savaşın sadece karada, denizde ve havada olmadığını, yer altında da yaşandığını, cephe gerisinde de soğuk ve acımasız bir savaşın sürdüğünü aktarıyorum. Savaşın genel çerçevesinin içinde ise Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit’in Dünyaca ünlü Oscarlı yönetmenin tarihi yarımadada Yeni Zelandalıların ve savaşmış olan dedesinin izini sürmesini ve savaş arazisinde 100 yılın ardından yaşananları ve günümüze kadar gelen ilişkileri de içerisinde barındırıyor.
Bu projede ünlü senarist- yönetmen Peter Jackson ile çalıştınız. Nasıl bir araya geldiniz?
Peter Jackson beni uzun zamandır sosyal medyada takip edip Çanakkale Savaşı ile ilgili yaptığım projeleri izliyormuş. Bir gün gelen bir e-mail de ünlü bir yönetmen sizinle tanışmak ve iletişime geçmek istiyor diyordu. Ardından uzun mesaj ve telefon trafiğinden sonra bir çok defa Çanakkale Savaş alanlarını gezmek ve incelemeler yapmak üzere Çanakkale’ye geldi. Günlerce savaş arazisini gezip, çekimler yaptık. O, Yeni Zelanda ve İngilteredeyken bile ben Çanakkale’de araştırmalar ve onun için çekimler yapmaya devam ediyordum. Peter Jackson savaş arazisini incelerken, gezerken ve araştırırken Yeni Zelandalıların ve savaşta burada savaşmış olan dedesinin izini sürdü. Bende bu zaman zarfında yapmış olduğum belgesele onun hikayesini ve araştırmasını da dahil etmek istedim ve memnuniyetle karşıladı, ardından bu serüven başlamış oldu.
Filmin gelişim sürecini bizimle paylaşır mısınız?
Çalışmalara bundan 3 yıl önce başladım, uzun yıllar boyunca Çanakkale Cephesini araştırıp inceledim. Savaş alanında bir çok çekim, inceleme ve araştırmalar yaptım, savaş coğrafyasını ve yaşananları yerinde inceledim. Karadan, denizden, havadan hatta yer altında dahi bir çok incelemeler ve çekimler yaptım, bu zaman zarfında Peter ile tanıştım ve belgesel çok daha derinlemesine bir yol aldı savaşa hem bizim gözümüzden hem de Yeni Zelandalı’ların gözünden bakmış oldum, Yeni Zelandalıların ilk tarih sahnesine çıkışını, Türk’lere bakışını birde onun ağzından, Peter Jackson’dan dinledim ve çekimler o doğrultuda devam etti.
DÜNYANIN TARİHİ DEĞİŞTİ
Anlamlı bir ortak yapıma imza attınız. Bu filmle neyi amaçladınız? İzleyiciye vermek istediğiniz mesaj nedir?
Şu ana kadar yapılmış Çanakkale Savaşı belgesellerinden daha farklı olarak, genel anlatımdan ziyade detayları ve ayrıntılara odaklanmak, bir Çanakkaleli olarak bu ufak kara parçasında bir Dünyanın tarihinin değiştiğini ve insanlığın en dramatik sahnesinin yaşandığı bu savaşın bir asır sonrası bıraktığı izleri ve ilişkileri en samimi şekilde aktarmak.
