"GERİDE 4 MİLYON TON CİVARINDA ZEHİRLİ ATIK BIRAKILDI"
Balya simli kurşun maden ocağının ilk kez 1868 yılında, Almanların Laurtum maden şirketi tarafında işletildiğini dile getiren Gaga, "Burada 10 yıl faaliyet sürdüren Alman firması, 1878 yılında Fransız firması olan Rjol'a devretti. Fransızlar, Balya Karaaydın Madencilik adı altında 1892 yılında kurduğu şirket ile tonlarca simli kurşun çıkardı.
Dünya piyasalarında kurşun madeni fiyatlarının düşmesi ve madenlerin devletleştirileceğini öğrenen firma, 1939 yılında üretimi durdurdu. 1940 yılında, Bakanlar Kurulu kararı ile Balya’yı terk etti. Giderken geride bugün tahmin edilen rakamlarla 4 milyon ton civarında zehirli atık bıraktı. Bu süre içinde 400 bin ton altın, gümüş, kurşun madenini aldılar" dedi.
"KANSERDEN ÖLÜMLER ARTTI"
O günden sonra, yüzlerce küçükbaş ve büyükbaş hayvanın telef olduğunu belirten Başkan Gaga, "Balya’da kanserden ölümler gün geçtikçe arttı. Soruna çare bulmak isteyen Balya’yı yönetenler, mücadele verdi. 1994 yılında belediye başkanı olan Zekai Bayram, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinin de katıldığı bir araştırma başlattı.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Balya-Manyas arasında çalışmaları 25 gün sürdü, 35 elementin analizi yapıldı. Manyas Gölü yakınlarında Balya maden atıklarından kopmuş cüruf parçalarına rastlandı. 22 yıl önce hazırlanan bu rapordaki bulgular fevkalade vahimdir. Acil önlem anılmalı" diye konuştu
