İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIRBAŞLARI

Bütçe kabul edildi. Tabi burası çok manidar. Muhalefetin ne kadar ciddi olduğunu, yaklaşım koyduğunu izleme bakımından, oylamaya ben önem veriyorum. Zira iktidar bütçesine bazı arkadaşlarımızın görevleri sebebiyle katılamamasına rağmen 318 oyla desteğini verirken, muhalefet 220’nin 117’siyle ancak orada bulunabildi. Yani bağırmaları çağırmaları hiçbir şeyleri oradaki oya yansımıyor. Bunların bu ülkede yasama organını ne kadar ciddi tuttuklarını ortaya koyması bakımından büyük önem arz ediyor. Yapılan tüm çirkin girişimlere, sözlü fiili saldırılara rağmen Ak Parti grubu bütçe görüşmelerini sürdürdü ve sonuçlandırdı. Bir kez daha AK Parti grubumuza şükranlarımızı ifade ediyor, 2014 bütçesinin hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.



Daha bu yola çıkarken, milletimize bir söz verdik. Mahcup olmayacağız dedik, etmeyeceğiz dedik. milletimize ülkemize hayal kırıklığı yaşatmayacağız dedik. 11 yıldır hükümet görevimizde bu sözümüzü tuttuk. Mahcup olmadık, etmedik. Buradan aziz milletime bizi ekranları başında izleyen tüm kardeşlerime bir kez daha bunun sözünü veriyorum. Milletim gönlünü ferah tutsun. Biz her zaman hakkı söylemeye, doğruya doğru eğriye eğri demeye devam edeceğiz. Halkın önünde hesaba çekileceğimizi biliriz. Mahşer de hesaba çekileceğimizi de biliriz. Her adımı bu anlayışla bu korkuyla atarız. Bizi bu makamlara getiren, on bir yıl bizi burada tutan en başta dürüstlüğümüzdür. Yolsuzluklar karşısındaki sert tavizsiz duruşumuzdur. AK Parti yolsuzluklara göz yummaz. Zira bunu yaparsa varoluş zeminini ortadan kaldırmış olur.

‘HOCALARIMIZ ŞU ÖĞÜDÜ VERDİ…’

Bizi bu günlere dik duruşumuz ulaştırdı. Biz cesur olduğumuz için, Türkiye’ye aşkla bağlı olduğumuz için, eser ürettiğimiz için bugünlere geldik.

Bize okul yılarımızda hocalarımız şu öğüdü verirlerdi “sizin hayat şeridiniz bembeyaz derdiniz. Tek bir kusurunuz olursa, o şerit üzerinde o yanlış leke olarak dikkat çeker derlerdi. Hayat şeridi simsiyah olanların üzerindeki lekeler ise dikkat çekmez derlerdi.

BEMBEYAZ OLARAK YÜRÜYORUZ

Bizler AK Parti’nin ak kadroları olarak bembeyaz olarak yürüyoruz. En küçük bir siyahlık bizim sicilimizde dikkat çeker. Çektiğinde de biz gereği neyse onu yaparız. Bizim başkalarını örnek almamıza gerek yok. İyiler bize örnek olabilir ama bizim için sicili siyah olanlar bize örnek teşkil edemez. Biz kendi sicilimize bakarız ve en küçük bir leke olmaması için azami dikkat ederiz.

‘ARAMIZDAKİ KÖTÜLERİ AYIKLADIK’

11 yıl içinde ithamlar iftiralar çamur atma girişimleri oldu. Biz kötüleri aramızda ayıkladık. Hakkında iddia olanların aklanıp gelmesini sabırla bekledik. Bizim hassasiyetimiz sırf çamur atıldı diye de kimse kusura bakmasın o tür operasyonlara da aramızda girmeyiz. Çünkü biz bir şeyi, müdellel hale gelmediği sürece kabul etmemiz de mümkün değildir.

Bir gerçeğin üzerinde durmam lazım. Hukuk hakkın, adaletin, tecelli etmesi iyinin kötüden ayrılması için vardır. Siyasi partiler başkanlar hakimlerin yerine geçemez. Medya gazeteler televizyonlar yazarlar hakimin savcının yerine geçemez.

9 gündür bir operasyon yürütülüyor. Aman Allah’ım. Daha ilk gün adı konuldu büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu. Tarihin en büyük yolsuzluğu. Daha ikinci günden itibaren gözaltı sorgu savunma, mahkeme aşamaları geçildi, medya tarafından doğrudan infaz yapılmaya başlandı. İçerden dışarıya sürekli bilgi sızıyor. Güya gizlilik kaydı olan bir süreç.

‘ÇOK FARKLI BİR MAYIS YAŞADIK’

Bir noktaya dikkat çekmek istiyorum, aziz milletimin de burayı özellikle dinlemelerini rica ediyorum. 2013 yılında biz çok farklı bir Mayıs ayı yaşadık. Krizin etkileri ağır şekilde devam ederken, biz Türkiye olarak başarılara rekorlara imzamızı attık. Nedir bunlar? Çünkü şu olay ulusal bir operasyon değildir. Bu olayın uluslararası boyutu vardır. Bunun en tepe noktası vardır, onun altında da bunun çeşitli yerlerdeki taşeronları vardır. Olay basit olarak ele alınmasın. Bu AK Parti iktidarının Türkiye’nin büyümesine olan öncülüğü sebebiyle yapılan bir operasyondur.

1-İstanbul’da 46 milyar dolarlık havalimanı ihalesini gerçekleştirdik. Bu çeşitli mahfilleri rahatsız etmiştir. Bu havalimanına yönelik her türlü olumsuzluğu her an yapabilirler. Çünkü bu dünyada ilk üç içine girecek bir proje.
2- Ankara’da Japonya başbakanını ağırladık. 22 milyar dolarlık yatırımla nükleer santral yatırımını yaptık.
3- İstanbul Boğazı’na üçüncü köprünün temelini attık. Bunu da engellemeye gayret ediyorlar. Yok imar, yok orman, yok şu yok bu.
4- İstanbul Borsası 93 binin üzerine çıkarak rekor kırdı. Bu da hazmedilemedi. Dikkat edin borsaya müdahaleler, borsanın yavaş yavaş inmesi olayı.
5- Merkez Bankası Rezervini biz 27,5 milyar dolar olarak devralmıştık, Mayıs’ta 135 milyar dolar ulaşarak rekor kırdı.
6- Gösterge faizi. Biz yüzde 63 seviyesinde devralmıştık. Mayıs ayı içinde yüzde 4,6. Eğer o gidiş devam etseydi bu 2,5a kadar düşebilirdi. Ama tahammül edemediler. Dayanamadılar, oradaki müdahale ile bir anda tekrar çıkmaya 9,5’a kadar tırmandı.
7- Bir değil, iki değil, üç değil, tam dört kredi derecelendirme kuruluşu, art arda kredi notunu arttırdı. Bu da tabi onları rahatsız etti.
8- IMF ile ilişkilerimizde, 23,5 milyar dolar aldığımız borcu 14 Mayıs’ta ödedik, defteri kapattık. Sen mi sıfırlarsın_ işte burada uluslararası o güçler devreye girdi.
9- Enflasyonda, sanayi üretiminde, dış ticarette yeni rekorlara şahit olduk.

‘BU KOMPLONUN BENZERLERİ BAYKAL’A DA YAPILDI’

Bu komplonun Türkiye’nin hayrına değil şerrine olduğunu lütfen gören. Bu komplonun benzerleri Baykal’a, Demirel’e, Erbakan’a da yapıldı. En sert cevabı vermezsek bu komploların benzerleri yapılmaya devam edilecektir.

‘İĞRENÇ İNTERNET SİTELERİNDE ONLAR BOĞULSUNLAR’

Bu kadar önemlidir. Bu süreç Türkiye üzerine hesaplarının olanların hesaplarının bozulacağı süreçtir. Karamsarlığa pirim vermeden kararlı bir mücadele vereceğiz. Millet bizimle, hayır duaları bizimle. Bırakın onlar manşetleriyle ihanet içinde olsunlar. İğrenç internet sitelerinde onlar boğulsunlar. Bırakın o itibar suikastçılar Müslümanlara beddua etsinler biz bedduaya lanet duaya evet diyeceğiz. Alim olan insanlara beddua değil dua yakışır.

‘BU İŞ ŞİRAZESİNDEN ÇIKMIŞ’

Biz beddualarla değil dualarla yetiştik. Ama görünüyor ki bu iş şirazesinden çıkmış. Böyle bir sürecin içerisindeyiz. Bize milletimizin hayır duası yeter.

‘BU, VATANA İHANETTİR’

İşte tüm bunları bir ay içinde peş peşe yakaladık ve yaşadık. Sonra ne oldu? Gezi olayları denilen sokak eylemleri başladı. Uluslararası medya İstanbul’a, Ankara’ya kamp kurdu. Bir yandan sosyal medya, ulusal medya Türkiye’yi dünyaya karalamaya başladı. Bu bir ihanettir. Bu vatana ihanettir. Bunu acımasızca yaptılar. Bakın açık söylüyorum, apaçık bir ihanete, ekonomik suikasta bu dönemde şahit olduk. Sadece faizin yükselmesinden kaybı 2 milyar doları aştı. Allah’a hamdolsun, Gezi’de istediklerini elde demediler. Ekim ayından beri Türkiye çok parlak bir dönem yaşıyor.

‘UYGUN CİDDİ BELGELER VARSA BUNLARI ÖNCE BİZİMLE PAYLAŞIRSINIZ’

9 gün içinde sadece Halk Bank’ın uğradığı değer kaybı 1 milyar 625 milyon dolardır. Şimdi buna ne diyeceğiz? Çok güzel bir iş mi yaptınız diyeceğiz? Eğer sizin elinizde hakikaten hukuka uygun ciddi belgeler varsa bunları önce bizimle paylaşırsınız. Gereği neyse biz yaparız. Ama şu anda Halk Bank’ı, değişik ülkelerde misyonu olan bir Halk Bank’ı çökerttiğiniz zaman bir genel müdürü çökertmiyorsunuz, ülkeyi çökertiyorsunuz.

14 ay izleniyor, bu izlemeden yargılamadaki birkaç tane zatın haberi olacak, emniyette de yine birkaç zatın haberi olacak, onların bağlı olduğu birimlerin haberi olmayacak. Böyle bir şey olabilir mi? Bunun karşısında kalkıp da atılan adımlara yapılanlara karşı da, birileri muhalefet olmak üzere aklına geldiğini söylemeye devam edecek. Halka açık şirketlerimiz 9 gün içinde 20 milyar değer kaybetti. TL değerinde bir miktar düşüş var. Türkiye’ye kaybettiler, birileri de bu işten çok karlı çıktı.

‘CASUSLUK YAPAN MEDYA KURULUŞLARI VAR’

Hadisenin bir başka acı tarafı şudur. Bir takım odaklar, örgütler merkezler bu kirli komploda maşa olarak kullanıldılar. Biz bu medyayı, bu örgütleri on yıllardır çok iyi biliyoruz. Ama bu süreçte bunların ne düşündükleri açık ve net şekilde ortaya çıkmıştır. Burada açık açık söylüyorum, son olay göstermiştir ki, Türkiye’de kendi ülkesinin değil başkalarının çıkarlarını düşünen, başka çevrelerin ranta düşünen vatana ihanet içinde ajanlık yapan casusluk yapan medya kuruluşları var, örgütler var, çeteler var.

Devlet içinde maalesef böyle maşalar var. Hükümet olarak biz yetkimiz dahilinde tamamen hukuk içinde kalarak bunun üzerine gidiyoruz. Demek ki bugüne kadar çetelere karşı verdiğimiz mücadele yetmemiş, demek ki daha başka halkaları varmış. Devlet içinde devletin, paralel yapının

‘BİR TARAFTAN KURAN, ALLAH PEYGAMBER DİYECEKSİN…’

Bir hareket, bir dava, en başta ahlak sahibi olmak zorundadır. Her yolu meşru gören, her yolu mubah gören bir hareket asla başarıya ulaşamaz. Bir taraftan Kuran, Allah, peygamber diyeceksin, ama adın kasetlerle, komplolarla anılacaksın.