CUMHURBAŞKANLIĞI seçimine sayılı günler kala CHP yönetiminden Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sert eleştiriler geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, Erdoğan’ın hastalıklı bir ruh haline sahip olduğunu öne sürerek, “Recep Tayyip Erdoğan zihniyeti-Ve bir hekim olarak söylüyorum-ruh sağlığı açısından bu tür bir görev için uygun değildir” dedi.

Gaziantep’te bir basın toplantısı düzenleyen ve “Milletimizin Dikkatine!” sözleriyle konuşmasına başlayan Aytun Çıray, şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanlığı makamı, milletimizin bütünlüğünün en yüksek sembolik ifadesidir. Bundan ötürü, Cumhurbaşkanları temsil ettikleri makamın bütünleştirici ruhunu eksiksiz kavramak, bu ruhun zedelenmemesi için olağanüstü bir çaba göstermek zorundadırlar. Yani, Cumhurbaşkanlarının birinci sorumlulukları, birliğimizi ve dirliğimizi sağlamaktır. Böylece siyaset ve devlet adamlığından önce “millet adamlığı”nın temel şartını yerine getirmiş olurlar.

Güney sınırlarımızda bin kilometre boyunca yükselen mezhepsel ve etnik savaş alevleri Cumhurbaşkanlarının bu özel görevinin önemini daha da arttırmaktadır.

Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, dili ve tutumlarıyla bütünleştirici bir uyuma hizmet edecek bir cumhurbaşkanıdır. Recep Tayyip Erdoğan zihniyeti ve -bir hekim olarak söylüyorum- ruh sağlığı açısından bu tür bir görev için uygun değildir.”


ERDOĞAN MEZHEP EKSENLİ CUMHURBAŞKANI ADAYI!


Bu uygunsuzluğun kendini olabilecek en ürpertici örnekleriyle Recep Tayyip Erdoğan’ın söylem ve davranışlarında dışa vurduğunu savunan Çıray, “İzmir mitinginde kendisinin ‘Sünni’ olduğunu ilan ederken, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ‘Alevi’ olduğunu deklare etmeye davet etmesi, bölücülüğünün son vahim kanıtlarından birisidir. Erdoğan, İzmir’de dışlayıcı ilkelliğini ve barbarlığını kibirli bir küstahlıkla bir kez daha sergilemiştir” diye konuştu.

“Bu noktadan sonra, hangi sözde Alevi açılımından bahsederse bahsetsin, Türk Milletinin bütün unsurlarına eşit vatandaşlık anlayışıyla yaklaşması imkânsızdır” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, “ Erdoğan’ın zihnindeki cumhurbaşkanlığı ‘mezhep eksenli’ bir misyona tekabül etmektedir. Bu, Türkiye Cumhuriyetinden önce Türk Milletinin varlığını tehdit eden bir tehlikedir” vurgusunu yaptı.


MÜNAFIK BİR RUH GİBİ AYRIŞTIRIYOR


Recep Tayyip Erdoğan’ın, “12 yıllık çıkar ve ihtiras haritasını okumasını bilenler için bu tutumun şaşırtıcı olmadığını söyleyen Çıray, Erdoğan’ı sert sözlerle eleştirdi ve şöyle devam etti:

“Onun en karanlık mahareti milletimizi ancak münafık bir ruhun yapacağı şekilde ayrıştırmasıdır. Erdoğan insanlarımızı ayrıştırmakla yetinmemiş, ayrıştırdığı unsurların arasına yine sadece kötü bir ruhun nişanesi olacak sinsilikle nifak tohumları ekmiştir. Reyhanlı’da milletimizin tamamını derin bir mateme ve üzüntüye boğan terör faciası yaşanmışken, kurbanlarımızın hepsinin ‘Sünni’ olduğunu hatırlatması ayrıştırıcı habislikte dip noktası olmayan bir ruha sahip olduğunun bir göstergesidir. Yine, kendi emriyle atılan gaz kurşunuyla zamansız hakka yürümek zorunda bırakılan Berkin evladımızın sevgili annesini yuhalatması, hasta ruh halinin somutlaşmasıdır. Böylesine nefret dolu bir ruhun ne iyilik, ne tarafsızlık ne de bütünleştirici uyum üretmesi mümkün değildir. Kardeşlik kelimesi Erdoğan için ancak riyakârlığın maskesi olabilir.

Ölen binlerce Suriyeli çocuğun vebali de, Başta Türkmenler olmak üzere Irak’a acılar getiren IŞİD katillerinin feci cinayetleri de bu sekter-primitif zihniyetin eseridir.”

ERDOĞAN’IN İNSANLIĞI EKSİK

“Erdoğan’ın Çankaya’ya taşınması halinde” cumhurbaşkanlığının bütünleştirici uyum fonksiyonu yok olacağını savunan Aytun Çıray, Erdoğan’a oy verecek seçmenleri de uyararak, “ Bütün unsurlarıyla Türk Milleti olarak varlığımızı tehlikeye düşürecek acılar yaşayacağız. O zaman Erdoğan’a oy verenler muhtemelen kendilerine, “Biz kimi seçtik? Bize bu kötülüğü yapan bu adam kim? Neyin nesi?” sorusu olacak” dedi. Çıray, eleştiri dozu yüksek konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Ama bizim işimiz Türk milliyetçiliğini ayaklar altına almakla övünen, etnik siyaset yapan, Sünni-Alevi ayrımını zihinlerde kökleştirmeyi politika edinen bu şahsiyetin soyunu sopunu sorgulamak değildir. Çünkü bizim için sorun onun Türk olup olmaması değildir; hangi etnik kökene mensup olursa olsun insanlığının eksik olmasıdır.

Sonuç itibarı ile bir hekim olarak açıkça ifade etmek zorundayım ki; Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi tutumunu belirleyen zorba ruh halinin nedenini açıkça konuşmalıyız. Çünkü halkını seven ve sağlıklı düşünen bir lider; Çiftçilere küfretmez… Berkin’in annesini yuhalatmaz… Bir taziyeevi olan Soma’da genç bir kardeşimizi tokatlamaz ve Somalılara “İsrail dölleri” diye bağırmaz… Bir iç savaşı başlatabilecek olan, “Kabataş Vapur İskelesi’nde 1 Haziran günü yanında altı aylık çocuğu ile birlikte eşini bekleyen örtülü bir hanıma yüzün üzerinde kadın ve erkeğin saldırdığı,” yalanını söylemez.”

ERDOĞAN’A V. MURAT GÖNDERMESİ

“Bir lider olarak Erdoğan daha da çoğaltabileceğimiz bu tehlikeli davranışları ile sağlıklı değildir” tespitinde bulunan Aytun Çıray, Erdoğan’ı çok kızdıracak şu sözlerle basın toplantısına son verdi:

“Bulgular Prof. Dr. James Toole’un tarif ettiği “Mad Leader Disease” yani, “Deli Lider Hastalığı”nı düşündürüyor. Biliyorsunuz; ABD’de bir Başkan Yardımcısı adayı sırf geçmişinde depresyon hikâyesi olduğu için adaylığını geri almak zorunda kaldı. Osmanlı döneminde de bir padişah için (V. Murat) benzer uygulama olmuştur. V. Murat, ruh sağlığı bozuk olduğu için üç ay ancak oturabildiği Osmanlı tahtından doktor raporu ile indirilmişti. Onun için parti farkı gözetmeksizin, 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanlığında bütünleştirici uyum misyonuna mutlak sadakatle bağlı, huzurlu, nefretten beslenmeyen Ekmel Bey’e oy verin. Kötülüğe geçit vermeyin, oyunla kendine refah ve istikrar, alevler içindeki Suriye, Irak ve Filistin’de barış yolunu aç! Ve atalarının ‘son pişmanlık fayda etmez!’ sözüne tam da şimdi kulak ver!”

Bir gazetecinin Bülent Arınç’ın TV kanallarında yayınlarda eşit davrandığı konusunda sorusuna Çıray şöyle cevap verdi
“O bir siyasi gevezedir bu tür gevezeliklere cevap vermeye değer bulmuyorum.” dedi.