CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ifadeye çağıran İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir, “Birini çağırırken bir de fazladan çağırırız, öyle olmuş yani. Gözden kaçmış” dedi.

Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'a konuşan Söz konusu evrakı ‘sehven’ gönderdiklerini savunan Savcı Demir, “Birini çağırırken bir de fazladan çağırırız, öyle olmuş yani. Gözden kaçmış” dedi. Tepkilerin abartıldığını kaydeden Demir, “Bunun nesini abartıyorlar, anlamış değiliz. Yakalama kararı mı çıkarmışız, zorla getirme kararı mı çıkarmışız?” dedi. Demir, yanlı şekilde hareket ettiği iddiasını da reddetti. İşte Demir’in Radikal gazetesinde yer alan röportajı:

Acaba tebligat çıkarırken Kılıçdaroğlu ismi dikkatinize çarpmadı mı?
E çarpmamış demek ki.

Ama göze çarpmayacak bir isim değil ki.
Ya bizde olur böyle şeyler bazen. Birini çağırırken bir de fazladan çağırırız, öyle olmuş yani.

Kılıçdaroğlu dosyanın şüphelileri arasında değil mi?
Şikâyet edilmiş. Biz de demişiz ki, müştekiyi ve şüpheliyi çağırın, ifade alalım. Hepsi bu.

Ama CHP Genel Merkezi’ne göndermişsiniz?
Nereye gönderelim?



Kendisi milletvekili olduğu için TBMM’ye gönderilmez mi?
Doğrudan kendisine gönderilmez tabii, fezleke düzenlememişiz. Hakkınızda bir şikâyet var, gelin ifade alalım demişiz, anlatabildim mi?

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik Twitter’da sizi eleştirdi. Anayasa’yı ihlal ettiğinizi, büyük bir gaf ve özensizlik yaptığınızı söyledi. Bunu nasıl yorumlarsınız?
O da onun görüşü ya...

Bir de şöyle bir algı var: 17 Aralık’tan sonra sizin canlı yayınlarda bunu darbe diye yorumlamanız nedeniyle siyasi etki altında bu işlemi yaptığınız iddia ediliyor. Bu eleştiri doğru mu?
Yanlış, öyle şey olur mu.



AKP’li olduğunuz savıyla hareket ettiğiniz söylenemez, öyle mi?
Öyle şey olur mu ya, Allah Allah. Burada bir iş yapıyoruz sonuçta. Ne olmuş? Davetiye çıkarmışız. Sorguya da çağırmamışız. Hakkınızda bir şikâyet var demişiz, hepsi bu.

Çok eleştiriye maruz kaldınız. Hem CHP’liler hem de iktidar cenahı sizi eleştiriyor.
İktidardan kim eleştiriyor?

Hüseyin Çelik.
Kendi fikri. Bizi ilgilendirmez.

Ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Bir şey yapmayı düşünmüyoruz. Geri istedik, “Sehven göndermişiz, bir işlem yapmayın” dedim.

Usulü yanlış izlediğiniz ifade ediliyor.
Olabilir, bazen yanlışlık yapabiliriz. Gelmemiş de, zorla mı çağırmışız? Yani ne çıkardık, davetiye çıkardık. Efendim, yanlış çıkmış, geri aldık. Bunun nesini abartıyorlar, anlamış değiliz. Yakalama kararı mı çıkarmışız, zorla getirme kararı mı çıkarmışız? Belki adam kendi lehinde olan delilleri ileri sürecektir.

Ama dokunulmazlık var.
Tabii, ifadeye çağırmıyoruz belli konulardan dolayı. Ama kişisel suçlarda adama haber vermekte fayda var. Belki delillerini bildirecek, belki ona göre delilleri toplayacağız. Ama gelmezse de bir işlem yapmıyoruz.

Burada muhatap Başbakan olsaydı aynı işlemi yapar mıydınız?
Yapardım, niye yapmayalım?