Doğru söyle hemcinsim...
Kadınların senden daha büyük cesareti...
Cılızlıkları daha kuvvetli senden...
Maalesef sende olmayan yürekleri var...
Mangal gibi...

*

Resimlere baktım; Soma’da, Validebağ’da, Ermenek’te, Yırca’da, meydanlarda, bulvarda, tüm tepkilerde kadınlar önde...
Yuvasına el uzatılan birer kırlangıç gibi kocaman açıyorlar ağızlarını...
Asla korkmuyorlar...
Anaçlık duyguları ağaçları dahi kapsıyor, üzerinde bir kuşun yuvası vardır belki...
Ve hiç kimse onlar kadar başımıza geleni bilmiyor...

*

Beğen ya da beğenme; dincinin dahi kadını mertçe, kendine göre inancının gereği neyse, bari üstünde başında o var...
Öbürü İtalyan mübarek...
İçindeki imama parlak takımı giydirip, boynuna kırmızı kravatı takıp, sivri burun ruganları geçirdi mi ayaklarına...
Roma meydanına götürüp bıraksan “ecnebiden” ayırt edemezsin, almaya gittiğinde bir Sicilyalıyı tutup getirirsin...

*

En “erkek” dediğin işte askerlerdi, birbirlerini sattılar...

*

Bence dinci istila nasıl kadının türbanı arkasına gizlenip geldiyse, Türkiye’yi geri almak da çağdaş kadının elinden olacak...
Çünkü:
Dinci rejimlerde en ağır faturayı ödeyenler kadınlardır...
Anneler, sevgililer, kızlar, her erkek vurulduğunda ölen birkaç kadın vardır...
Her yuva yıkıldığında, ilk yanan dişi kuştur...
Önce kadının özgürlüğünü alır yobaz, her ev bir hapishane...
Rahmine dahi karışır, çünkü dincinin ordusu esir kadınların bebeklerinden oluşur...

*

Algıları, zihinleri, zekaları, dirençleri seni ona katlar...
Bağırır...
Çağırır...
Çırpınır...
Olmadı oturur ağlar...

*

Acizlik değildir o, her damla yaş bin yumruğa bedel...
Göreceksiniz...
Yolun kenarına oturmuş, talan çetelerinin ağlattığı o kadınları unutmayın...
Kadınların başları ile geldiler, kadınların gözyaşlarıyla gidecekler...