Telefon dinlemelerine yıllardır göz yuman hükümet yetkilileri, artık dinlemelerin kendilerini de içine aldığını öğrenmiş olacaklar ki, yeni düzenlemelerden söz ediyorlar. Ülkede yalnız yasadışı dinlemeler değil, yasal kılıf altında yapılan dinlemelerle elde edilen bilgiler de bugün silah olarak kullanılıyor.
Yasadışı dinlemelerin, izlemelerin, kayıtların üzerine gidilmeyince, görüldü ki bu ülkede Başbakan’ın çalışma ofisine bile dinleme aygıtları yerleştirilebiliyormuş. Eğer, yasadışı dinlemelerin ya da yasal kılıf altında alınan dinleme kararlarının nasıl amaç dışı kullanıldığının üzerine gidilebilmiş olunsaydı bugünkü sıkıntılar da yaşanmazdı.
Yasalarımızda, telefon dinleme “en son başvurulması gereken yöntem” olarak belirtiliyor. Ancak, ülkemizde önce telefonlar dinleniliyor, sonra buna göre suç yaratılıyor. Emniyet İstihbarat Dairesi’nin kuvvesinde görünmeyen cihazların bir kısmının, hatta dinleme araçlarının bazılarının “sivil kişiler” tarafından kullanıldığını da bilmeyen yoktur.
“İmha edilmiyor, depolanıyor”
Emniyet’te iki birim telefon dinler. İstihbarat Dairesi ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi... Bu iki dairenin başkanlığını da yapmış, 8 yıl Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunmuş Emin Arslan’ı bile yasadışı olarak dinlemişler. Türkiye’de bu konuları en iyi bilen isimlerden Emin Arslan’ın söyleyecekleri dinleme skandalının boyutlarını ortaya koyuyor. Söz Emin Arslan’ın:
“Harcanmak istenen pek çok bürokrat, siyasetçi, hakim, savcı ve işadamı, isimleri yazılmaksızın telefonunun IMEI numarası üzerinden bir örgüt mensubuymuş gibi dinleniyor. Bu dinlemeler bir süre sonra operasyona yönelik bilgi elde edilemediği gerekçesiyle sona erdiriliyor. Ancak bu süre içinde kişilerin özel hayatına yönelik elde edilen bilgilerin imha edilmeyip depolanarak bir kısmına şantaj yapıldığı, yapılamayanların elde edilen kayıtlarının aynen veya üzerinde oynanarak bilinen internet sitelerine bu kişileri yıpratmak amacıyla servis edildiği, bazılarının da operasyonlara monte edildiği bilgisi net bir şekilde bana iletildi.
“Kimse hesap sormadığı için”
Yapılacak bir soruşturmayla kolayca belirlenebilir. Çünkü önleme dinlemesi kararını veren başkanlıklarda bu onay evraklarının yok edilmesi halinde bunların yazıldığı yer olan TİB’de de kayıt bulunabileceği, orada yok olması durumunda hizmet sağlayan şirketlere yazılan yazılardan bu kayıtların bulunacağı ve 2007’den sonra yapılan akıl almaz yasa dışı uygulamaların ortaya konulacağı da bilgi olarak bana ulaştırıldı.
Çarpıcı örnek olarak Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanı Hüseyin Özalp, görevinin başındayken, kimliği belirtilmeksizin ‘Hüseyin Özalp adlı terör örgütü şüphelisi’ diye telefon numarası üzerinden dinleme kararı alınabilmiş. Emniyet müdürleri Mustafa Aral’ın, Murat Nemutlu’nun telefonlarının dinlenmesi için mahkemeye gönderilen talep yazılarında ‘Mustafa diye bir kişi’, ‘Murat adlı şahıs’ diye yazılarak dinleme kararı alınmış. Yasa ve yönetmelikteki ‘İletişimi dinlenecek veya tespit edilecek kişinin eğer biliniyorsa kimliği yazılacak’ hükmü es geçilmiş kimse bu art niyetli yanıltmaların hesabını sormamıştır.
“Sahte iletiler bahane edildi”
Örgütsel bahanelerle, ilgisiz bürokrat, hakim, savcı, siyasetçi ve gazetecinin telefonları yasanın aradığı son çare emrine uyulmaksızın dinlendi. Yasa, bütün imkanlar kullanılmasına rağmen başka türlü delil toplama imkanı bulunmaması ve bu yapılan çalışmaların belirtilmesi kaydıyla özel hayata çok ağır bir müdahale olan telefon dinleme ve izleme kararı verilmesini öngörmektedir.
Son yıllarda özellikle ABD’den gönderilen sahte mail’lerin içeriği araştırılmadan ve iddia edilen konuda herhangi bir ön çalışma yapılmadan, ihbar mail’in gelmesinin ardından, yarım saat içinde dinleme kararı alındığının örneklerini dosyalarda görebiliyoruz.
“Cihazların kaydı yok”
Son yıllarda örtülü ödenekten alınan dinleme-izleme cihazlarından özellikle küçük boyutlu olanları envantere kaydedilmiyor. Bunlar, her yerde kullanılıyor.
Polis teşkilatı; mali, organize, banka dolandırıcılığı ve diğer internet suçlarında uluslararası işbirliğiyle Japonya, AB ülkeleri, ABD ve pek çok ülkede koordineli operasyonlar yapıyor ve bu çeteleri çökertiyor. Ama nasıl oluyorsa özellikle hedef seçilmiş kişilerin özel hayatına ait montaj veya gerçek kayıtları yayınlayan internet sitelerini, sahte ihbar gönderen mail sahiplerini son 6-7 yıldır bir türlü bulamıyor.”
Yarın bu konuyu yine sürdüreceğiz ve “A serisi” cihazlarla insanların hayatlarının nasıl karartıldığını uzmanından dinleyeceğiz...
Bürokratlar dinleniyor
Saygı Öztürk
Yayınlanma: