Her ağır baskı, sonunda patlamalara sebep olur!
Aydın Doğan’ın dün Tayyip Erdoğan’a yazdığı açık mektup, medya üzerindeki baskıların taşma noktasına geldiğini gösteriyor.
Neler neler olmuştu! AKP’li zorbalar gazete binasını basıp, camları çerçeveleri indirmiş, gazete binasını tahrip etmişlerdi...
İktidar beslemesi bir gazete “Sizi tükürükle boğarız” diye ölüm tehditleri savurmuştu...
Dünyada eşi görülmemiş korkunç vergi cezaları yazılmıştı...
Bunlar da yetmemiş “Siz PKK terör örgütüne yardım ediyorsunuz” diye suçlayıp ihbarda bulunmuşlardı.
Son olarak Kanal 7’deki bir söyleşide Tayyip Erdoğan,  Aydın Doğan’ın kendisine:
“Öyle dönemler oldu ki, biz hükümet getirdik, hükümet götürdük”  dediğini iddia etti ve:
“Kusura bakma, ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım. Hak bildiğimiz şeyden taviz vermeyiz” dedi.
İşte bardağı taşıran bu cümleler oldu. Aydın Doğan açık mektubunda:
“Ben hiç kimseye böyle bir şey söylemedim, asla söylemem. Ben de yiğit delikanlıların yetiştiği Kelkit’ten geliyorum” dedi. Daha ne desin?
Bu cevap çok nettir ve ayrıca yoruma gerek yoktur!