Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Üsküdar Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan Kartal Baba Camii ve Tekkesi'nin açılış törenine katıldı. Nuh Kuyusu Caddesi'nde bulunan, 19. yüzyıldan kalma caminin açılışına Akdoğan'ın yanı sıra Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, AK Parti Milletvekilleri Nureddin Nebati, Said Yüce de katıldı.
Açılışta bir konuşma yapan Yalçın Akdoğan, 'iyiliğin kurumsallaşmış hali' olarak nitelediği vakıfların önemli bir yeri olduğunu söyledi. Vakıfların temelinde gönüllülük, hasbilik ve Allah'ın rızası olan bir anlayışa dayandığını belirten Akdoğan, "Vakıf geleneğinin tek bir amacı var; Allah'ın rızasını kazanmaktır. Bu maksatla devam eden faaliyetler bir vakıf medeniyetinin ortaya çıkmasına sebep oldu. Bizim medeniyetimiz bir vakıf medeniyetidir. Temelinden gönüllülük, Allah'ın rızası, hasbilik olan bir anlayışa dayanmaktadır. Vakıf alanları, yardımlaşma, dayanışma, gibi her türlü erdemin yeşerdiği bir alandır" diye konuştu.

"YAŞANTISI RİSALE-İ NUR KADAR ŞAHESERDİR"
Yalçın Akdoğan, "Vakıf medeniyedi, vakıf insanlarla ayakta kalabilir. İşte Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretleri, böyle bir vakıf insanıydı. Allah ondan razı olsun. Risale-i nur bir şaheserdir. İman ve Kur-an hakikatlerini anlatır. Ancak aynı zamanda Bediiüzzaman'ın hayatı bir şaheserdir. Dava adamı olması, yaşantısı nisale-i nur kadar şaheserdir. Bunları çok iyi görmemiz ve anlamamız lazım" dedi.

"BİR CASUSLUK ŞEBEKESİNE DÖNÜŞTÜLER"
Yalçın Akdoğan konuşmasında paralel yapıyı eleştirdi. Akdoğan, "Birileri sonradan çıktı, önce risale-i nur'a ihanet ettiler, Bediüzzaman'a ihanet ettiler. Sonra bu devlete ve millete ihanet ettiler. Onların kimler olduğunu biliyorsunuz" ifadelerini kullandı. "Dini bir oluşum, manevi bir çalışma gibi başladılar, bir casusluk şebekesine dönüştüler" diyen Yalçın Akdoğan, "Sadece hükümete değil devlete savaş açtılar. Bir fitne odağına dönüştüler. Bugün dünyanın neresinde bir Türkiye düşmanı varsa, Türkiye aleyhine bir faaliyet varsa yanlarından onlar var. Onlar 'Türkiye'ye nasıl zarar verebiliriz' diye bir şer cephesi oluşturdular. Türkiye'yi esir almak istediler. Bütün vakıflar, cemaatler, öğrencilerden tutun işadamlarına medyaya kadar, zulüm etmedik adam bırakmadılar. Herkesi şantaja bağlayıp 'nasıl esir hale getirebiliriz' dediler. Böyle bir manevi çalışma olabilir mi? İşte bu anlayışın çok iyi görülmesi farkedilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"İÇERİDEKİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE BİLGİ SIZDIRIYORLAR"
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Bir milli güvenlik sorunu varsa milletin temiz duygularını istismar ederek farklı anlayışlar içinde ülkesine düşmanlık yapmaya başlıyorsa bir hareket, bunun görülmesi ve Türkiye'ye zarar vermesinin önüne geçilmesi gerekir. Hukukun altını oymak, demokrasinin altını oymak, bu sistemi zehirlemesinin, paralize etmesinin önüne geçmek gerekiyor. Bugün Türkiye düşmanlarını geçtik içerideki terör örgütlerine bilgi sızdırıyorlar. Türkiye'nin terörle mücadelesini akamete uğratmaya çalışıyorlar. Bu nasıl kirli işbirliğidir? Bunun da çok iyi görülmesi lazım. Bu yüzden Türkiye terörle mücadelede başarılı olacaksa önce paralelle mücadelede başarılı olacak. İleri demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ulaşacaksa önce bu yapıyla, bu hastalıklı yapıyla mücadelede ulaşacak" diye konuştu.

CUMA NAMAZINI KILDILAR
Konuşmaların ardından açılış kurdelesi yapılan dualar eşliğinde prokoldeki isimler tarafından kesildi. Yalçın Akdoğan ve beraberindekiler daha sonra camide cuma namazı kıldı. Açılış nedeniyle vatandaşa etli pilav ve ayran dağıtıldı.

 

DHA