TÜRK Kadınlar Birliği Isparta Şube Başkanı Prof. Dr. Aynur Gül Karahan Çakmakçı, "İlkokul kitaplarına baktığımız zaman aile larında kadınlar ev işlerinde ve çocukları ile ilgilenen, erkek ise düşünen ve çalışan kişi olarak resmediliyor. Çocuklara çok küçük yaşta kadının düşünmekten aciz ve sadece ev işleri ile ilgilenen zavallı bir yaratık olduğunu öğretiyorlar. Önce erkeklerimizin zihniyetini değiştirmek gerekiyor" dedi.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi, Türk Kadınlar Birliği Isparta Şube Başkanı Prof. Dr. Aynur Gül Karahan Çakmakçı, yapılan araştırmaların eğitim ve çalışma hayatından uzak tutulan kadınların daha fazla şiddete maruz kaldığını gösterdiğini belirtti. Şiddet uygulayanların ise kadının yakınındaki kişiler olduğunu aktaran Prof. Dr. Çakmakçı, "Eş, nişanlı, sözlü ya da sevgili olanlar ilk sıralarda yer alıyor. Devamında ise baba ve ağabey geliyor. Türkiye'de son yıllarda yapılan araştırmalar, kadınların yüzde 36'sının fiziksel şiddete maruz kaldığını göstermektedir. Duygusal anlamda uygulanan şiddet ve cinsel istismarlar eklendiğinde ne yazık ki rakamlar daha da fazlalaşıyor" dedi.
'KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE BİR PATLAMA YAŞANDI'
Şiddet sonucu kadın ölümlerinin kanser, sıtma ve trafik kazalarından önce geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Çakmakçı, "Bu ölümlerin gelişmişlikle pek alakası yok. Türkiye'de oran yüzde 36, Almanya'da ise yüzde 29'dur. Kadına yönelik şiddette bir patlama yaşandı. Bunda toplumun kadına bakışındaki değişimin çok önemli etkisi olduğuna inanıyorum. Verdiğimiz rakamlar devletin resmi rakamları. Bir de işin örtülü tarafı var. Şiddete uğrayan kadın bu durumdan utandığı için çoğunlukla paylaşamıyor. Hele ki eğitim düzeyi düşükse ailesi ile bile paylaşamıyor. Aile ortamının bozulması ve çocuklarının üzülmesi gibi düşünceler bu sorunları ortaya çıkarıyor. Dayanılmaz boyutlara geldiğinde şiddete karşı çıkmaya başlıyorlar. Fiziksel şiddete uğrayan 10 kadından 6'sı yaralanıyor" diye konuştu.
'ERKEKLERİMİZİN ZİHNİYETİNİ DEĞİŞTİRMEK GEREKİYOR'
Toplumsal cinsiyet eşitliğine işaret ederek, ilkokul çağından itibaren çocukların bu konuda yanlış yönlendirildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Çakmakçı, "İlkokul kitaplarına baktığımız zaman aile larında kadınlar sürekli ev işlerinde ve özellikle kız çocukları ile ilgilenen, erkek ise düşünen ve çalışan kişi olarak resmediliyor. Çocuklara çok küçük yaşta kadının düşünmekten aciz ve sadece ev işleri ile ilgilenen zavallı bir yaratık olduğunu öğretiyorlar. Oysa kadınlar imkan verildiği zaman düşünebilir, başarabilir ve üretebilir. Önce erkeklerimizin zihniyetini değiştirmek gerekiyor. Çünkü bizi erkekler yönetiyor" dedi.
'EVLİLİK YAŞINA ÖZEN GÖSTERMEK GEREKİYOR'
Kadına yönelik şiddet olaylarında erken yaşta evliliklerin de çok etkisi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aynur Gül Karahan Çakmakçı, şöyle dedi:
"18 yaşından küçük evlendirilmiş kızlarımızın daha çok fiziksel şiddete uğradığına dair elimizde araştırma sonuçları var. O nedenle evlilik yaşına özen göstermek gerekiyor. Önce bireyin kendisi, sonra ailesi ve tüm toplum bu şiddet olaylarının önlenmesinde el ele vererek çalışması gerekmektedir. STK ve kadın dernekleri olarak bu konuda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, ancak bazen yaptığımız açıklamalar, bu konudaki hareketler sadece kadın magazin eklerinde yer alıyor. Kadına yönelik şiddet sadece kadına yönelik sorun değildir. Duygusal, toplumsal ve mali boyutu ile tüm vatandaşların ve devletin sorumluluğu altındadır."

DHA