Servis sağlayıcılar ‘limitsiz paket’ diye reklam veriyor. Ancak tüm paketler küçük limitli sayılabilecek türden AKN’lerle sınırlı

Kısaca AKN olarak anılan Adil Kullanım Kotası (Esas açılımı Adil Kullanım Noktası ama, ben ona böyle diyorum) adeta tüketiciyi diz çöktürmek ve daha çok para kotarmak adına bir kurnazlığa dönüştü. Mesela benim kullandığım fiber servis sağlayıcı teknolojik gelişime, 4K videoların, 4K televizyonların cirit attığı ve bulut servislerinin otomobillere bile bağlandığı bu çağda hâlâ 50 GB indirme, 50 GB yükleme sınırı koyuyor. Üstelik benim paketim 100 gigabit sınırsız paket.
Artık gerçekten delirmek üzereyim. Tüm servis sağlayıcılar bangır bangır ‘limitsiz paket de limitsiz paket’ diye diye reklam veriyor. Ama tüm paketler aslında artık bu çağda çok küçük limitli sayılabilecek türden AKN’ler ile sınırlı.

‘BULUT’A GÜVENMİYORUM

Bakın mesela ben çektiğim fotoğrafları -ki 24 MP profesyonel fotoğraflar-akıllı telefonuma, oradan da hem dropbox, hem Google Fotoğraflar hem de iCloud’a yüklüyorum. Bir bulut sistemine güvenmiyorum.
Evde iki Apple tv var. Ayrıca Digiturk ana paket internet bağlı oradan film izliyorum. Adobe bulut sistemine de fotoğraf yüklüyorum. Bunlar sıradan kullanıcı için fazla yoğun bir akış olabilir ama artık çoğu evde bu cihazların birden fazlası mevcut. Ve dediğim gibi 4K ve bulut çağında artık servis sağlayıcılar bu AKN işini bizden daha çok para almak için bir kaldıraç gibi kullanıyorlar.
Mesela ben 25 GB limit açtırmak için 10 lira verdim ki kaç gün yeteceği konusunda en küçük bir fikrim yok. Artık ulaşılabilir AKN’siz veya yükseltilmiş AKN ile çalışan paketler biz tüketicilerin kullanımına sunulmalı.
Güya 4.5G gelirken internet ucuzlayacaktı. Ucuz görünüyor ama AKN tıpkı bir karınca duası gibi pahalı tutuyor internetimizi.

649 dolarlık küresel fiyatı çok çekici görünse de ülkemizdeki vergi sistemi yüzünden ne yazık ki sınırdan geçince fiyat ikiye üçe katlıyor. 649 dolarlık küresel fiyatı çok çekici görünse de ülkemizdeki vergi sistemi yüzünden ne yazık ki sınırdan geçince fiyat ikiye üçe katlıyor.


Osmo artık zoom yapabiliyor

Teknoloji eskiden on binlerce dolar verilerek yapılabilen bazı şeyleri artık amatör kullanıcı seviyesinde çok makul fiyatlara gerçekleştirmeye olanak sağlıyor.
Bu alanlardan biri de fotoğraf ve video. DJI firmasının Osmo isimli ürünü piyasaya ilk çıktığında herkesi şaşırtmıştı. Hareketli bir kafaya bağlı olan kamera ile titreşimsiz video çekmek mümkün oluyordu.
Osmo sadece Vlogger ya da Instagram dünyasında değil profesyonel dünyada da büyük fenomen oldu. DJI da ardından RAW video çekebilen ve üzerine mikro four third kamera takılı versiyonu bile piyasaya sürdü.
Şimdi Osmo zoom yapabilen versiyonu ile karşımızda. Osmo+ adını taşıyan cihaz 3.5x optik ve 2x dijital kayıpsız yakınlaştırma yapabiliyor.
Ve bu özelliği ile özellikle Hyper Lapse adı verilen hareketli zaman akış videosu çekmeyi sevenlere müthiş bir kolaylık sağlıyor.

1

Özçekimin yeni kralı

Bir dönem, fotoğraf makinesi ve kamera üretirken Samsung’un benzer modelleri vardı. Üstelik daha özçekim çılgınlığı başlamamıştı ve bu cihazlar bugün bile kullananlar için güncelliğini korumakta. Ama artık Samsung pazarda yok. Ve şimdi çok başarılı fotoğraf makineleri üreten ve özellikle eski 35mm makineleri çağrıştıran tasarımlarına bayıldığım Fujifilm çok şık bir fotoğraf makinesi tanıttı. X-A3 adını taşıyan cihaz adeta bir özçekim üstadı. Biliyorum özellikle yaşı benim gibi 40’ların üzerinde olanlar için yüz güzelleştirme özelliği olmayan akıllı telefonlarla özçekim yapmak hiç de arzulanan bir şey değil. Bu nedenle bu kamera iyi bir fikir. Arka ekranı tam olarak dönüp özçekim esnasında size bakıyor. Ve gülüşünüzü fark edip, teninizi Erol Atar’a fotoğraf çekimi yaptırmışçasına pürüzsüz hale getiriyor. 24.2 MP sensörü, 77 noktaya hükmedebilen otomatik netleme sistemi ve Fuji Film’in çok beğendiğim film simülasyon programları ile merak ettiğim cihazlardan oldu. ABD fiyatı 16-50, objektifi ile 599 dolar.