Türkiye dikkatle ABD’de başlayan Reza Zarrab davasını izlerken, para piyasaları da davanın yaratacağı olumsuz etkilere karşı önlem almaya çabalıyor. Öngörülemeyen bir sürecin başlamış olması da risk fiyatlamalarının yönünü belirliyor. Geçen hafta Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem, “piyasaların en kötü senaryoyu” fiyatladığını dile getirdi. 22 Aralık’ta başlayacak Noel tatilinden önce bitmesi beklenen Zarrab davası Türk varlıkları üzerinde baskı yaratmaya devam ederken dövize olan talebin de canlı kalmasına neden olabilir.

Kurdaki aşırı oynaklığın kangren halini alması ise ekonomide göstergelerin bozulmasında etkili oluyor. Çünkü, döviz kurlarında yaşanan yükseliş trendi aynı zamanda Türkiye’ye giren sermaye akışında yaşanan bozulmanın da önemli bir göstergesi oluyor. Türk Lirası son üç ayda dolar ve Euro karşısında yüzde 14 değer kaybetti. Son iki yılda liranın dolar karşısındaki kaybı yüzde 48’i buluyor.

1

ENFLASYON AÇIKLANIYOR


Ekonomideki bozulmayı gören vatandaşlar ise kurdaki yüksek seviyelere rağmen, döviz almaya devam ediyor. Merkez Bankası verilerine göre yurtiçinde yerleşiklerin kıymetli maden depo hesapları dahil yabancı para cinsinden mevduat ve fonları 24 Kasım ile biten haftada 1.46 milyar dolar artışla 160.9 milyar dolar oldu. Böylece son iki haftada yerleşiklerin yabancı para mevduatları 2.85 milyar dolar artış göstermiş oldu.

Merkez Bankası’nın (MB) dikkatle izlediği enflasyon oranları bugün açıklanıyor. Enflasyondaki bozulmanın devam etmesi MB’nin faiz kararını da etkileyecek. Ekonomistler, kasım ayında efnlasyonun yıllık bazda yüzde 12.65’e çıkmasını bekliyor. Böylece, MB’nin uyguladığı yüzde 12.25 olan ortalama fonlama maliyeti enflasyonun altında kalmaya başlayacak. Bu tablo TL’nin üzerindeki baskıların artmasına neden olabilir. Analistler, MB’nin bu haftaya devreye girebileceğini belirtiyor.

Ayrıca, 12-13 Aralık’ta yapılacak FED Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısından faiz artırma kararı çıkması beklenirken, TL aynı zamanda Zarrab davası dolayısıyla çifte baskı altında kalacak.

MERKEZ FAİZİ ARTIRABİLİR


IŞIK FX Araştırma Uzmanı Burak Yunuscular Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem’in, enflasyon beklentilerinin kötüleşmesi halinde Merkez Bankası’nın (MB) 14 Aralık’taki toplantısı öncesinde dahi Geç Likidite Penceresi (GLP) faizini artırabileceğini ifade ettiğini hatırlatarak şöyle dedi: “Mevcut riskler göz önünde bulundurulduğunda MB’nin doğrudan ya da dolaylı yoldan müdahale edilebileceğini düşünüyorum.”

ENFLASYON ORANI BELİRLEYİCİ OLUR


ABD’deki Reza Zarrab davasının Türk piyasalarında büyük etki yaratmadığına dikkat çeken Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, risk fiyatlamasının önceden yapılmış olması nedeniyle dikkatlerin daha çok ekonomik gelişmeler üzerinde yoğunlaştığını belirtti. Erkan, enflasyon verilerinin yükselişe işaret edeceğinin beklendiğini hatırlatarak şöyle dedi: “Bu da para politikası ve nominal faiz seviyelerini işlevsiz hale getirecek. Bunun piyasalar açısından en önemli risk olduğunu düşünüyorum. Enflasyondan sonra gözler Merkez Bankası’nda (MB) olacak.” Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun toplanacağı 14 Aralık’tan bir gün önce ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz oranını artırması ihtimalinin bulunduğunu hatırlatan Erkan, “14 Aralık’a iki hafta var ve bu sürede çok şey değişebilir” dedi.

YUMUŞAK İNİŞ GÜNDEME GELEBİLİR


Borsa İstanbul’un aşırı yükseldiği dönemde, ABD’de duruşmalarına başlanan Reza Zarrab davasının “düzeltme için iyi bir bahane, yeni alıcılar ile hacimli bir yükseliş için fırsat yarattığını” belirten Alnus Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Vahap Taştan, şimdilik Borsa İstanbul’un 100 bin puanın altına düşmesini beklemediğini belirterek, şu kişisel değerlendirmesini paylaştı: “Türkiye’nin rüşvet zaafı 2013’te içeride çözülseydi, bugün TBMM çatısında neredeyse her partinin de dile getirdiği gibi Türkiye menfaatine delinen İran ambargosu sonuna kadar savunulabilirdi ve böyle bir davadan Türkiye piyasaları sorunsuz sıyrılırdı.”