MHP Genel Sekreter Yardımcısı Hidayet Vahapoğlu sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yaptı. MHP’li Vahapoğlu, dün açıklanan yeni Büyükelçi Kararnamesi ile Kuala Lumpur’a Büyükelçi olarak atanan Merve Kavakçı’yı alaycı bir şekilde eleştirdi. Vahapoğlu, Kavakçı’nın hayatını kaybeden Nakşi Şeyhi Nazım Kıbrısi’nin dizleri dibinde otururken çekilmiş fotoğrafını paylaşarak şöyle yazdı:
mk

“Hariciye geleneğimize çok büyük katkı sunacağına inandığımız yeni büyükelçimiz. Türkiye'ye hayırlı olsun.”

Merve Kavakçı’nın, milletvekili olduğu dönemde usulsüz bir şekilde ABD vatandaşı olduğu ortaya çıkınca milletvekilliği düşürülmüştü. Kavakçı’nın hayatını kaybeden Nakşi Şeyhi Nazım Kıbrısi’nin dizleri dibinde otururken çekilmiş fotoğrafının hikayesini de Odatv yıllar önce sayfalarına taşımıştı.

Fotoğraf, Ağustos 2000 tarihinde ABD’de çekildi. İkilinin bulunduğu mekan, Şeyh Kıbrisi’nin kaldığı otel süiti. AKP hükümetinin Büyükelçi olarak Malezya’ya yolladığı Merve Kavakçı, bu çarpıcı fotoğrafta, Nakşi Şeyhi Nazım Kıbrısi’nin dizlerinin dibinde oturuyor. Avucunu açmış, mahçup bir edayla bakıyor.

Öztürk Yılmaz: Dışişleri itibarı dışarıdan yapılan atamalarla yıpratılmıştır


CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz da Merve Kavakçı'nın büyükelçi olarak atanmasına ilişkin "Bunu yanlış buluyoruz. Dış politikanın formüle edildiği böyle bir yere ne kadar liyakat taşıdığı  tartışılan insanların atanması dış politika fiyaskosunun baş nedeni. Dışişleri itibarı dışarıdan yapılan atamalarla yıpratılmıştır" dedi.

Meclis'te düzenlediği basın toplantısında konuşan Öztürk Yılmaz, Merve Kavakçı'nın büyükelçi olarak atanmasına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: "Eğer AKP'de ir bakanlık veremiyorlarsa Dışişleri Bakanlığında büyükelçi yapıyorlar. Sanki burası AKP'nin arka bahçesi ve köprüsü. Bunu yanlış buluyoruz. Dış politikanın formüle edildiği böyle bir yere ne kadar liyakat taşıdığı  tartışılan insanların atanması dış politika fiyaskosunun baş nedeni. Meslekten gelen insanlar var bekletilen park edilen insanlar var. Dışişleri itibarı dışarıdan yapılan atamalarla yıpratılmıştır. Bunlar kendilerini siyasi iktidara bağlı hissediyorlar. Devlet bürokrasisindeki hiyerarşiyi tanımıyorlar. Bizler 19-20 yıl görev yapıyor büyükelçi oluyoruz ama öbür türlü bir gecede oluyorlar. Doğru olmadığını düşünüyorum şahıs olarak değil prensip olarak meslekten gelen insanların yapılması gerekir. Durum değerlendirmesi tespiti yaparken bile tereddüt ediyorlar büyükelçiler acaba siyasi gazaba uğrar mıyım diye. Bu durumu yadırgadığımı söylüyorum."