Fatih’in adıyla övünüyorlardı. Fatih’in adını lekelediler. Mehmet Akif ile övünüyorlardı. Akif’in adı da gitti.
Mahkemeye verelim.
Hakime belge sunabiliriz.
BELGE 1:
7 yıl önce “Eğitimde fırsat eşitliği” getireceğiz demişlerdi. Okullarda teknolojiyi kullanıp fırsat eşitliği yaratmak için “tablet projesi” başlatılmıştı.
Adı: “Fatih” konulmuştu.
Bütün okullarda her öğrencinin bir “tablet bilgisayarı” olacak, her derslikte bir projeksiyon cihazı ve akıllı tahta bulunacak, öğretmenler bu yüksek teknolojik aletlerle derslerini öğretecekler ve böylece Türkiye bilgi toplumu olmaya koşar adım yaklaşacaktı.
5 Eğitim Bakanı değişti.
2.5 milyar TL harcandı.
Projeye yandaşlık girdi.
Rüşvet sızdı.
Rüşveti dile getiren milletvekili hanım, ölümle tehdit edildi. Sonunda yıllar akıp gitti 4 yıl önce bitirilmesi gereken,  “Fatih tablet projesi” balon oldu. Sonra ihale yenilendi. 2018’de bitecek denildi.
Fatih’in adına yakışmadı.

* * *

BELGE 2:
Alışveriş merkezi açar gibi üniversite açıldı. Üniversite sayımız 200’ü geçti diye sık sık propaganda yapıldı. Oy istendi. Mehmet Akif’in, Necmettin Erbakan’ın adları da lekelendi. Bu yıl Üniversite Yerleştirme Sınavı sonuçları açıklandı. Boş kontenjan rekoru kırıldı. Mehmet Akif Üniversitesi’nin “4 yıllık işletme bölümüne” 93 kontenjan konulmuştu. Sıfır çekti. Hiçbir öğrenci Mehmet Akif Üniversitesi’nde işletme okumayı seçmedi. Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin de “Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği” bölümüne 41 öğrenci alma kontenjanı konulmuştu. O da sıfır çekti. Hiçbir öğrenci Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin bu bölümünde okumayı istemedi. Bunun gibi çok sayıda üniversitenin çeşitli bölümleri sıfır çektiler. Toplam 280 bin kontenjan boş kaldı, 350 bine çıkması bekleniyor.
Akif’in torunu vardır.
Erbakan’ın oğlu, kızı.
Mahkemeye gitmeliler.
“Açtığımız üniversite sayısı 200’ü geçti” diye muhtarlar toplantısında konuşma yapıp övünerek oylarını artıran Recep Tayyip Erdoğan’ı, meydanlarda nutuk atan Binali Yıldırım’ı, TV ekranlarını esir alan son 5 Eğitim Bakanı’nı “dedemiz Akif’in ve babamız Erbakan’ın adını lekelediler” diye mahkemeye vermeliler.

* * *

BELGE 3:
Kötü planlama.
Kaynakları kötü harcama.
Yalan propaganda.
Çok derinlere işledi.
Bütün liselerde gerileme var. En yüksek gerileme “oy avlama tahtası yapılan imam hatip liselerinde” oldu. Bu yıl 222 bin imam hatipli öğrenci üniversite sınavına girdi, kazanan sadece 40 bin oldu. Anadolu liseleri, fen liseleri, özel liseler, genel liseler, meslek ve teknik liseler, hepsinde geriye gidiş yaşanıyor. Bütçeden en yüksek pay eğitime ayrılıp okul bina sayısı ile üniversite sayısı artarken “okuduğunu anlamada, matematik ve fen problemi çözmede, soru sorabilmede, detaylara dikkat etmede, anladığını yazmada dünyada en geride bizim öğrencilerimiz” geliyor.
Vergilerimiz savruldu.
Çocukların yarınını yediler!
Mahkemeye verelim!

Günün sorusu?


BOTAŞ,  8 milyar 934 milyon lira kâr ederek vergi rekortmeni oldu. Yüksek kârı, devletin ona sağladığı tekel olma gücünden elde etti. Devlet şirketinin kârı yine devlete gideceği için son tahlilde bundan bir kişisel sömürü, istismar çıkmaz. Ancak BOTAŞ’ın bu kârlılığından doğrudan ve dolaylı olarak faydalanan Ahmet-Mehmet- Hasan gibi gerçek isimler var mı? Bunlar kim?