Bakan damat ile Cumhurbaşkanı kayınpeder arasında  “Doğu ile Batı arasında” sıkışıp kalma durumu doğdu. Damadın, “Almanya başımızın tacı” dediği saatlerde, kayınpeder uçakta gazetecilere “Ruslara kaporayı verdik” diye müjdeledi. Enerji Bakanı damat,  milyar dolarlık “rüzgar enerjisi yatırımında Türkiye’nin geleceğini Alman şirketi Siemens” e bağladı ve  “gelsinler yatırım yapsınlar başımızın üzerinde yeri var” diyerek  özellikle vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı ve parti başkanı kayınpeder ise hava savunma sistemi (S-400 füzeleri) almak için Rusya ile el sıkıştı.
Ters köşe oldular.
Uzağı görme farkı doğdu.
Damadın görüşü tutarsa:
Almanlar bize öğretecek.
Rüzgardan elektrik üreteceğiz.
Çok ucuza mal edeceğiz.
Cari açığımız kapanacak.
Para (döviz) biriktireceğiz.
Kayınpederin adımı doğruysa:
Ruslar bize öğretecek.
S-400 sistemi yapacağız.
Paralarımız silaha gidecek.

*  *  *

Bir bildikleri vardır! Damat bildiğini şu cümlelerle açıkladı: “Önümüzde yeni bir dünya ekosistemi duruyor. Türkiye işte bu yeni network’un orta kuşağının ana omurgasını oluşturan, bu linki bağlayan anahtar ülke olmaya doğru hızla ilerliyor. Rasyonel olacağız. Pragmatik olacağız”
Bol yabancı kelime kullan.
Derinlikli ve içerikli konuş.
Halk hiçbir şey anlamasın.
Oysa cevap bekleyen soru şu: Dünyada yeni bir ekosistem oluştuysa biz Türkiye,  bu S-400’leri kimden gelecek tehdide karşı kullanacağız?
Bizi Suriye mi vuracak?
Irak ile İran mı?
İsrail ile Ermenistan mı?
Mısır ile Suudi Arabistan mı?
Yoksa Çin ile Rusya mı?
Bunların içinde en belalısı ve vurabilecek durumda olan Rusya... Rusya hem bizi uzun menzilli füze ile vuracak ve hem de o füzeleri savuşturalım diye  S-400 yapmayı mı öğretecek?
Dünya hali bu!
Her şey olabilir.
İkinci Dünya Savaşı sonrası son 75 yıllık “silahlanma tarihi” birçok ulusun (Suudi Arabistan-Katar-Birleşik Arap Emirlikleri gibi) kullanmadığı silahlara milyar dolarlar akıttığını gösterdi. Şu sırada  Japonya ile Güney Kore, Kuzey Kore’nin nükleer başlıklı füze deneme atışlarıyla  korkutulup onlara pahalı ABD silahı satmanın altyapısı döşeniyor. Bu açıdan bakınca; Rusya bize savunma sistemi satar da kimse Türkiye’ye füze ateşlemezse S-400’e ihtiyaç kalmaz ama para silahlanmaya boşa yatırılmış olur.

*  *  *

Bizi ABD mi vuracak?
Almanya mı?
Fransa ile İngiltere mi?
NATO üyesi batı ülkelerinden gelecek bu füzelere karşı Türkiye hem batı füzelerini savuştursun ve hem de karşılık olarak  aynı anda 72 füze birden ateşleyerek; Almanya’ya, Fransa’ya, İngiltere’ye, Yunanistan’a bize saldıran hangisiyse ona gününü gösterecek, öyle mi? Bu arada AB Bakanımız Ömer Çelik, “Türkiye Avrupa’nın sınırlarını da koruyor” dedi ve Rusya Devlet Başkanlığı Askeri Sözcüsü Vladimir  Kojin, “Türkiye ile yaptığımız S-400 anlaşması Rusya’nın stratejik çıkarlarına harfiyen uymaktadır” açıklamasını yaptı,  iyi mi?
Bizi kim vuracak?
S-400’e ne ödeyeceğiz?
Açıklansın isteriz.

Günün sorusu 

Danışman sayısı!


Danışmanlar da “ters köşe” oldu. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, Başdanışman Bülent Gedikli için “Bu arkadaşımız biraz tecrübesiz, çevresindekilerin şeyine gelmiş…” diye canlı yayında konuştu.  Antalya CHP Milletvekili Niyazi Nefi Kara ise “Cumhurbaşkanı’nın kaç tane başdanışmanı ve danışmanı var, önceki Cumhurbaşkanlarının kaç danışmanı vardı, bunların millete yıllık faturası ne kadar, halka bilgi verilsin” diye soru önergesi verdi. Ancak “ Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarının sayısı halkı ilgilendirmez” cevabını aldı. Danışman sayısı ve maaşları gizli kaldı.
Biz acaba yönetimi halka kapalı, otoriter bir ülke mi olduk?