Bugünkü kararla TCMB'nin Nisan ayından bu yana yaptığı faiz artışları 500 baz puana ulaşırken, ekonomistler atılan bu adımı TL'yi destekleme ve enflasyon görünümü açısından oldukça olumlu buluyor ancak para politikasının seçimlerin ardından nasıl bir yön izleyeceği TL cinsi varlıkların seyrinde belirleyici olacak.

Nisan'da 75 baz puan, 23 Mayıs'taki olağanüstü PPK'da 300 baz puanlık faiz artışı yapan, ardından para politikasını sadeleştirme kararı alan TCMB, bir hafta vadeli repo ihale faizini politika faizi yaparak 1 Haziran'da fonlama faizi olan yüzde 16.50'ye eşitledi. TCMB bugün ise haftalık repo faizini beklentilerin üzerinde 125 baz puan artırarak yüzde 17.75'e yükseltti.

Reuters anketine göre ekonomistler TCMB'nin bir hafta vadeli repo faizini 50-100 baz puan artırmasını bekliyordu.

TCMB'nin 2017 başından bugüne gerçekleştirdiği faiz artışı ise bugünkü adımla birlikte 950 baz puana ulaştı. Bankanın alışılagelmişin dışında para politikasını terk ederek bugün itibarıyla sadece tek faizden fonlama sağlayacak olması da piyasadaki iyimserliği destekleyen bir başka unsur oldu.

BlueBay Asset Management kıdemli stratejisti Tim Ash, "Sonunda TCMB doğru şeyi yaptı, beklentilerin üzerinde artırarak pozitif anlamda sürpriz yaptı. Bu mevcut algının iyileşmesine yardımcı olacak, seçimlere kadar piyasalara bir miktar istikrar getirecektir" dedi.

DOLAR NE KADAR OLDU?


PPK kararı öncesi 4.58 civarında işlem gören dolar/TL, 4.4560'a kadar geriledikten sonra saat 1658'de 4.4913/4.4930 seviyesinde seyrediyor. TL'nin bugün dolar karşısındaki değer kazancı bir ara yüzde 2'ye yaklaşırken, TL açık ara en çok değer kazanan para birimi oldu.

BIST 100 endeksi ise PPK öncesi yüzde 0.57 yükselişle işlem görürken karar sonrası kazançlarını yüzde 2'nin üzerine taşıdı. Bankacılık endeksinde ise PPK öncesi yüzde 0.7 civarındaki artış yüzde 3'ü aştı.

Saat 1700 itibarıyla endeks yüzde 1.6 yükselişle 98,202 seviyesinde, bankacılık endeksi ise yüzde 2.63 yükselişte.

Neuberger Berman'dan kıdemli ekonomist Kaan Nazlı da beklentilerin üzerindeki faiz artışını "oldukça pozitif bir sürpriz" olarak yorumlarken, "Bu adım TCMB'ye seçim öncesinde oldukça kredibilite sağlayacaktır" dedi.

"Asıl soru seçimlerden sonra ne olacağı" diyen Nazlı, "Siyasi bir değişiklik olmaması halinde Erdoğan'ın TCMB politikalarına daha müdahaleci olacağı endişeleri sürecektir. Ancak en azından bugünkü hamle TCMB'ye bununla mücadele için biraz daha esneklik sağlayacak ve başlangıç noktası en azından geçen aylara göre daha iyi bir yerde olacak" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mayıs ayında yaptığı bir söyleşide Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesiyle "para politikalarında daha etkin bir başkan" görüntüsü vermeye mecbur olduğunu söylemiş, bu açıklamalar ise piyasalarda sert dalgalanmalara neden olmuştu.

Nomura ekonomisti İnan Demir, "Türkiye'de para politikası uygulamasına ilişkin yatırımcı endişelerinin ardından 23 Mayıs'taki olağanüstü toplantı, politika çerçevesinin sadeleştirilmesi ve bugünkü beklentilerin üzerindeki faiz artışı, TCMB'nin kredibilitesini sağlamasına yardımcı olacak. Ancak, TL'de istikrarın sürmesinin sadeleşmiş politika çerçevesine ve seçimlerden sonra da sıkılaştırma eğilimine bağlılık gerektireceğini belirtmek zorundayız" dedi.

PPK açıklamasında enflasyondaki yükselişte temelde maliyet yönlü gelişmelerin etkili olduğu, bununla birlikte, fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdiği belirtilerek, "Talep koşullarındaki ılımlı görünüme rağmen enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede Kurul, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar vermiştir" denildi.

Tüketici fiyatları Mayıs'ta yıllık bazda Nisan'daki yüzde 10.85'ten yüzde 12.15'e çıkarak altı ayın en yüksek seviyesine gelirken; çekirdek endeksler tarihi zirvelerine yükseldi, yıllık üretici fiyatları da 2003 bazlı seriye göre en yüksek seviyeye geldi.

Öte yandan dolar/TL 23 Mayıs'ta 4.9290 ile tarihi zirvesini görmüştü.

Şekerbank Başekonomisti Gülay Elif Girgin, TCMB'nin son bir ayda 425 baz puan faiz artışı yaptığını, bu anlamda bankaya yönelik kredibilitenin artık sorgulanmayacağını söyleyerek, "TCMB'nin faiz artışının piyasasının beklentilerinin de ötesinde olmasında genele yayılan enflasyon yükselişinin önemli bir etkisi olduğunu düşünüyorum" dedi.

Açıklamada fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda TCMB'nin elindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceği, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceği belirtilerek, "Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir" denildi.

TCMB'nin gecelik vadede borçlanma ve borç verme faizleri bir hafta vadeli repo ihale faizine kıyasla artı/eksi 150 baz puanlık marj ile, geç likidite penceresi (GLP) borç verme faizi ise gecelik borç verme faizine 150 baz puan eklenerek hesaplanacak.

Buna göre gecelik borçlanma faizi yüzde 16.25, borç verme faizi yüzde 19.25, GLP borç verme faizi ise yüzde 20.75 oldu.

BANKALAR ÖNCÜLÜĞÜNDE BIST-100 YÜKSELİŞTE


TCMB kararı sonrası banka hisseleri öncülüğünde endeksteki yükselişi değerlendiren Deniz Yatırım Bankacılık Analisti Sadrettin Bağcı, risk algısı anlamında Merkez Bankası'nın "buradayım" mesajı vermesinin olumlu algılandığını belirtti.

Kararın uzun vadeli tahvil faizlerini aşağı çekmesi açısından banka değerlemeleri üzerinde olumlu etkisi olduğuna da dikkat çeken Bağcı, "Ayrıca Türk bankacılık sisteminde mevduatlar kısa, krediler uzun vadelidir. Yükselen faizde marjlar daralma eğilimine girer. Ama faiz yüksek seviyedeyken, ekonominin yeniden dengeleneceği beklentisinden dolayı da bir olumlu seyir gözleniyor. Çünkü kredi talebini aşağı çekerek, enflasyonun orta uzun vadede aşağı geleceği beklentisiyle de faizler aşağı gelir. Böyle bir optimist beklentiyle hisseler fiyatlanıyor" diye konuştu.

REUTERS