Reform yapmak yerine hızla ve kolayca, bol ve ucuz parayla büyümeyi tercih ettiğimizde, bunun bedelini eninde sonunda yüksek enflasyon, yüksek cari açık ve yükselen faizler ile ödüyoruz. Bundan sonra tartışılmaz bir şekilde finansal istikrara, enflasyonun olması gerektiği gibi düşük tek hanelerde tutulmasına gereken değeri ve önemi verirsek; büyümeyi ucuz sıcak para ile değil, reformlarla ekonomimizi köklerinden besleyerek artırmayı hedeflersek, bir daha böyle zorluklarla karşı karşıya kalmayız” dedi.
DERS ALINMALI
Yapılan hatalarla yüzleşmek ve ders çıkarmak gerektiğini belirten Bilecik, şöyle konuştu: “Bunu yaptığımız takdirde, Türkiye’nin yeniden umut dolu, yepyeni bir döneme gireceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bizim, yerimizde saymak gibi bir seçeneğimiz yok. Çünkü Atatürk’ün dediği gibi ‘Yerinde saymak, geride kalmaktır.’ Başarınızın büyüklüğünü, inancınızın büyüklüğü belirler. Ve benim, Atatürk ilkelerinin izinde, ekonomiden dış politikaya, dijital teknolojilerden sanayiye kadar geniş bir yelpazede çok iyi tasarlanmış bir Türkiye öyküsünü birlikte yazabileceğimize inancım tamdır.”
DİJİTALLEŞME KAÇINILMAZ SONDUR
DÜNYA tarihinde önemli dönüm noktalarından birisinin dijital dönüşüm olduğunu ifade eden GYİAD Başkanı Yiğit Savcı, dijitalleşmenin kaçınılmaz son olduğunu ve herkesin iş yapış şekillerini buna uygun dönüştürmesi gerektiğini kaydetti. Savcı, “Teknoloji sayesinde ortaya çıkan fırsatlara odaklanılması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek isterim. Dijital dönüşüm aile şirketleri ve kobiler için büyük fırsatları getiriyor. Hepimiz iş yapış şekillerimizi gözden geçirmeliyiz. Önümüzdeki dönemde ailelerin ikinci nesilleriyle veya kurum içi girişimcilik ile geleneksel iş yapış yöntemlerimizi dönüştürmemiz gerekecek” dedi.
