Hazırlanan taslak metinde "Bu kadim kenti korumak ve yine, yeniden ihanet edilen değil, kendisine aşık olunan yaşanası bir kent yaratmak sizlerin yani İstanbulluların elinde" sözleri dikkat çekti.

FOTO:SÖZCÜ - CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu FOTO:SÖZCÜ - CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu

CHP'NİN HEDEFLEDİĞİ İSTANBUL


İstanbul Kent Anayasası'nın taslak metinin de 'Hedeflenen İstanbul' şöyle anlatıldı:

-Toplumsal enerjisini üretime dönüştüren mutlu bir kent,

-Kayırmacı yönetimlerce dışlanmış yetenekli gençlerin öncülüğünde bir ‘teknoloji, sanat ve kültür kenti’,Toplumsal barışın, huzurun, uzlaşmanın gerçekleşebileceğini gösteren öncü kent,

-Geçmişteki yaşamın izlerini bugüne ayrımcılık yapmadan taşıyan, yeni değerlere açık, çok kültürlülüğü ve farklılıkları zenginlik gören hoşgörülü bir kent,

-Ulaşım, çalışma koşulları, sağlık, eğitim ve sosyal olanaklarıyla emek dostu bir kent,

-Güvenli kreş, çocuk yuvası, yaşlı gündüz bakımevleri ve sağlık merkezleriyle çocukların, yaşlıların ve ana-babaların dostu bir kent,

-Sosyal hizmet ve gönüllü sivil dayanışma ağlarının eşgüdümünü sağlayan, sosyal yardımları sadaka olmaktan çıkaran, yoksullara onurlu bir yaşamın ve yeniden yaşama sarılmanın mümkün olduğunu gösteren bir dayanışma kenti.

FOTO:SÖZCÜ - CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu FOTO:SÖZCÜ - CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu

HEDEFLENEN İSTANBUL İÇİN YAPILACAKLAR


CHP, Hedeflenen İstanbul'u gerçekleştirmek için ise yapılacakları şöyle sıraladı:

-“Ben yaptım oldu!” mantığı ortadan kaldırılacak; katılımcı yönetim anlayışıyla büyük projeler, uzmanlarla, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) vb. konuşarak, proje yarışmaları düzenlenerek hazırlanacaktır.

-İlgili tüm STK’ların ve meslek örgütlerinin belediye meclisleri ve çalışma komisyonlarına katılımı sağlanacaktır;

-İstanbul’un bütçesini İstanbullu bilecek; katılımcı bütçe uygulamalarıyla, açık, şeffaf ve denetlenip hesap verilebilir bir bütçe hazırlanacaktır.

-İstanbul’un tüm ekonomik, fiziksel ve sosyal planları güncellenecek; her uygulama planlı olacak; planlı bir gelişim dönemi başlatılacaktır.

-Ulaşımı insana yaraşır bir noktaya taşımak için, ulaşım planları güncellenecek; toplu ulaşıma, metro ve diğer raylı sistemlere, deniz taşımacılığına öncelik verilecek; İstanbul’un ulaşımı tek elden yönetilecektir.

-Kuzey Ormanları, su havzaları, memba suları, göller, dereler, denizler, kıyılar korunacak; İstanbul’un çevresel-ekolojik değerleri geleceğe taşınacaktır.

-Aktif yeşil alanlar, parklar arttırılacak; büyük kent parklarının yanı sıra ilçelerde de semt parkları yapılacaktır.

-Yüreklerde deprem korkusu kalmayacak şekilde binaların güçlendirilmesi ve gerektiğinde yenilenmesi desteklenecek; afet eğitimi yaygınlaştırılacaktır.

-İstanbul tarihi dokuları ve zenginlikleri hak ettiği ilgiyi görecek; Tarihi Yarımada “açık müze kent” haline getirilecektir.

-İstanbul’un en ihtiyaç sahibi mahallelerinden başlanarak, ilçe belediyeleriyle birlikte tüm 0-4 yaş arası çocuklarımızı kapsayacak kreşler hızla tamamlanacaktır.

-Gençlerimiz özgür bir şehirde yaşayacak; gençlerimizin enerjisinden, dinamizminden en etkin şekilde yararlanılacak; onlara mesleki eğitim ve iş imkanları başta olmak üzere her tür eğitsel, sanatsal ve sportif olanaklar sağlanacaktır.

-İşsizlik, geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığı altında ezilen İstanbullular saptanarak yaşam standartlarının arttırılmasına destek olunacaktır.

-İçinde yaşadığımız kentin kaldırımları, sokakları, caddeleri, parkları, meydanları birer okuldur. İmar planları bu anlayışla ele alınacak ve kenti oluşturan semtlerin, mahallelerin kültür genleri hayata kazandırılacaktır.

-Her mahalle, her semt, öncelikle o bölgede yaşayan insanların gelişimini, yaşadığı kentle bütünleşmesini sağlayacak şekilde yeniden ele alınacaktır.

-Mahallerde yaşayanların katılımını sağlamak için mahalle evleri oluşturulacak; uzman gönüllü katılımcıların desteğinde çalışma mekanları ve yaratıcılık merkezleri kurulacaktır; bu yerler aynı zamanda katılımcı mahalle örgütlenmelerinin buluşma mekanları olacaktır.