Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından önemli satır başları;

"Konya'dan küçük Hollanda 180 milyar doların üzerinde tarım ürünü ihraç eder. İsrail'den her yıl tohum alırız. Niye et alıyoruz, niye canlı hayvan alıyoruz. Bu şeçimler parti seçimi değil. Bu seçimler bir kader seçimi. Bizim istediğimiz birinci kural budur.

[old_news_related_template title="Danıştay üyesinden skandal tweet" desc="Danıştay Üyesi Aysel Demirel sosyal medya hesabından, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi hedef aldı..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/06/iecrop/aysel-demirel_16_9_1528630067.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/danistay-uyesinden-skandal-tweet-2459924/"]

Çiftçilik tarım bütün ülkelerde vazgeçilmezdir. Dünyada kendi kendine yeten 7-8 ülkeden biri olar Türkiye nasıl bu hale düştü. Rahmetli Özal ile buraya çık geldim ben, o zaman bürokrattım. Bizler tarımı şaha kaldırmalıyız. İki Trakya büyüklüğünde alan Türkiye'de ekilmiyor. En çok ihtiyaç duyulan şey bu ülkede namuslu üreticiyi düşünen siyasettir.

BUZDOLABI ÜRETİRSİNİZ SATILMAZSA KALIR

Sağlıklı bir planlama yaparsanız dünyayı beslersiniz. Planlama yok, çiftçi perişan. Buzdolabı üretirsiniz satılmazsa kalır ama çiftçi ürününü satmazsa mahvolur. Çiftçiyi korumak için kamu bir süre sonra çiftçinin ürününü satmak zorundadır. Çiftçi bir avuç iş adamına mahkum ediliyor. 25 Haziran'da şeref namus sözü çiftçiye mazotu 3 liraya vereceğiz.

Çiftçi kendisini yakıyor geçinemiyoruz diye. Peki bu düzenden kim memnun? Rantiye sınıfı.. Rantiye sınıfına çalışan bir topluluk olduk. Milli gelirin yüzde 1'i oranı ile devlet çiftçiye destek vermek zorundadır. Çiftçi bunu istiyor mu hayır, ziraat odaları istiyor mu? Hayır. Korku var o zaman vatandaşı korkutan siyasi otoriteye eter artık demek zorundasınız. Herkesin kazandığı bir düzen oluşturmak mümkün.

MUHTARLAR DEMOKRASİNİN TEMEL TAŞIDIR

STK'ların önündeki bütün engellerin kaldırılması lazım. Demokrasinin gereği budur. Aramızda muhtarlarımız var. Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır. Sizin tarihinizden örnek vereceğim. 1833 yılında Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde yapılan bu topraklardaki ilk seçim muhtarlık seçimidir. Sizler demokrasinin temel taşısınız. Ne olması lazım? Bir muhtarlık temel kanunu çıkarılmalıdır. 134 maddeden oluşan bir kanun hazırladık. Niye muhtarların birleşik oy pusulası yok? Muhtarlar için birleşik oy pusulasının gelmesi lazım. Bütün sosyal yardımların muhtarlar aracılığıyla dağıtılması lazım.

KÖPRÜYÜ KAÇA YAPTIN YOLU KAÇA YAPTIN

Demokraside sınıfta kaldık. Tek adam rejimi dünylanın hiç bir yerinde yoktur. Bir kişi her şeyi bilir mi? Her şeyi bilse liyakata düşünmeye gerek yok. Oysa Kuran'ı Kerim'de yüce Rabbimiz aklınızı kullanmıyor musunuz diye sorar. Köprüyü kaça yaptın, yolu kaça yaptın. Bu soruyu sormak zorundayım. Rahmetli Özal'a 2 trilyon verilseydi Türkiye'yi nereye götürürdü? Köprü yaptık diyorlar iyi de köprüyü bu para ile yapmadın ki? Hem vergi ödüyorsunuz hem köprünün parasını ödüyorsunuz. Bu para nereye gitti?

BÖYLE SAÇMA ŞEY OLUR MU

Milletin vekilini millet seçerse orda demokrasi vardır. Yüzde 10 seçim barajı, böyle saçma şey mi olur? neden korkuyoruz. Biz darbecilere, darbeye ve darbe hukukuna karşıyız. Yönetenleri eleştirdim ama vatandaş demokrasiden yana tavır almak zorundayız.

HAKİM MİSİN KADIN KOLLARI BAŞKANI MISIN

Bir partinin genel başkanı Danıştay'a hakim tayın etti. Hakim ne yapıyor? Tweet atıyor. Ne diye Muharrem İnce'yi eleştiriyor. Ya sen hakim misin, partinin kadın kolları başkanı mısın? Kimsin sen? Ha siyasete saygı duyarım o da siyasete merak duyabilir. O zaman hakimlikten ayrılacaksın geleceksin siyaset gireceksin? Şimdi o mahkemeye Muharrem İnce'nin davası düştügünde ne diyecek? O hakim ne diyecek, o hakim tarafsız mı, değil. Adalet dağıtacak o hakim, adalet farklı bir şeydir."