İkinci Dünya Savaşı devam ederken Türkiye'de Atatürk'ün başlattığı uygarlık savaşının eğitim kolu olan köy enstitülerinin mezunlarından Fikri Öğretmen. Muğla'da ailesi ile birlikte emekliliğinin tadını çıkarıyor. 91 yaşındaki Fikri öğretmen sabahları herkesten önce kalkıyor, sporunu yapıyor, arkasından ailesiyle birlikte müthiş bir enerjiyle güne devam ediyor.

BİR ASIRLIK HAYAT

Fikri öğretmen Atatürk'ün bir sözü ile başlıyor yaşadıklarını anlatmaya;  "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir, öğretmenlerden ve eğiticiden mahrum bir millet, henüz millet namını almak yeteneğini elde edememiştir. 78 yıl önce 17 Nisan 1940 tarihinde Cumhuriyet insanları halkı cehaletten kurtarmak için köy enstitülerini kurdular. Bu tarih köy çocuklarının okuyup öğretmen olması için kurtuluş günü idi. O dönem imkansızlıklar yüzünden okuyamıyorduk. Bizi ve aydınlarımızı o devrin aydınları yoktan var ettiler. Bütün köy çocuklarının unutulmaz düğünü oldu.

CEHALETLE SAVAŞ

Fikri öğretmen o yıllarda toplumun yavaş yavaş aydınlanma yaşadığını ve cehaletin kötülüklerini anladığını söylüyor. Fikri öğretmen o köylerde okuma yazma seferberliği ile birlikte köy halkına çiftçilik ve ziraatın her alınında rehberlik yaptıklarını, bir çok alanda ise köylüyle birlikte çalıştıkları belirterek sözlerine şöyle devam ediyor;

"Yapıcılık, dülgercilik, demircilik ve okuma yazma seferberliği yaptık. Onları her bakımdan yetiştirmek için çaba sarf ettik. Herkes bilinçlendi. Başarımızı çekemeyen dönemin siyasileri huzursuz olmaya başladılar, çıkarlarını ön plana alarak geri bırakılmış toplum üzerinde oynayabilecekleri oyunlar da vardı. Büyük toplumların kalkındıkça işlerinin iyi gitmeyeceğini biliyorlardı. Bu inanç ve duygu ile binbir emek ve gayret ile kurulan kay enstitülerini 1954 yılında kapattılar."

unnamed-1

ZORLUKLARLA DOLU YAŞAM ÖYKÜSÜ

Fikri öğretmenin yaşamı da romanları aratmayacak cinsten. 90 yıllık ömründe hayatına iki kadın giren Fikri öğretmen ilk eşinin hastalanması üzerine büyük bir üzüntü yaşıyor. Üç çocuğu ile ne yapacağını bilemez bir durumda iken hasta eşinin şimdiki eşini kendisiyle tanıştırdığını ve evlenmelerini istediğini söyledi. İlk eşinin 3 ay sonra vefat etmesinden sanra yeni eşiyle evlendiğini de sözlerine ekledi.