Sevgili okurlarım, Türkiye’de korunup kollanmak için ille de iktidar yandaşı olmak gerekiyor. Ya senin için birileri ilgili kişilere telefon açıp ricada bulunacak, ya da torpil isteğini mektupla bildirecek.
Tabii burada önemli olan, ricacı kişilerin yüksek makamlarda olması.
Örneğin Recep Bey’in bir isteği varsa, o istek anında bildirilir ve gereği hemen yapılır.
Ötekiler Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Bakan Bey’ler, Bakan Yardımcısı Bey’ler! Daha say sayabildiğin kadar!
Onların istekleri de geri çevrilmez, anında yerine getirilir.
Bu talepler bürokrasinin her aşamasında (yargı ve askeriye dahil) geçerlidir.

★★★

Daha küçük işlere, garibanlarla ilgili önemsiz atamalara ve iş bulma çabalarına AKP milletvekilleri bakar!
Örneğin herhangi bir kamu kurumunda işe alınma sınavı açılacaktır.
Geçmişte bu işlerden FETÖ’nün haberi olur, bunlar soruları çalıp kendi adamlarına verirdi.
Sonra “Mülakat” getirildi.
Vatandaşı heyetin karşısına oturtup sorular soruyorsun. Bir sürü anlamsız, saçma sapan sorular...
Kimlerin alınacağı zaten önceden belli.
Mülakatlar adamına göre yapılıyor, iktidar mensuplarının istediği kimseler asgari ücretle bile olsa işe alınıyor.
Önemli olan onlara ve ailelerine seçim öncesinde “Size kıyak yapıp işe soktuk, maaşa bağladık” diyebilmek.
Bunlar çoğunlukla alt düzey elemanlar için yapılıyor...

★★★

Ama bir de üst düzey torpiller, koruyup kollamalar var ki insana “Allah Allah” dedirten cinsten.
Örnek mi istiyorsunuz...
İşte size bazı büyükelçi, rektör ve bakan yardımcısı atamaları.
Eğer geçmişte AKP milletvekili olarak görev yaptıysanız, ya da hükümette adamlarınız varsa, biliniz ki bu piyango her birinize çıkabilir...
Sıkı çalışırsanız büyükelçi, üniversite rektörü ve bakan yardımcısı olmanız işten bile değildir.

★★★

Dışişleri Bakanlığı’nda yükselmek ve büyükelçi olabilmek için bekleyen yüzlerce değerli diplomatımız var.
Onlar bekleyedursun, son dönemde yapılan bazı büyükelçi atamalarına kısaca göz atalım.
Son kararname ile Lüksemburg büyükelçiliğine AKP eski milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık atandı. Kendisi bilgisayar mühendisi! Eşi Muharrem Çığlık’ı soracak olursanız, o da TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın danışmanı.
Bu atama için Binali Bey acaba ağırlığını koymuş mudur?
Bence hayır, asla yapmaz öyle bir şey!

★★★

Büyükelçi yurtdışında hem devleti, hem de hükümeti temsil eden bir numaralı kimsedir...Çok forslu bir makamdır.
Konut kirası yoktur. Rezidansında, maaşları devlet tarafından ödenen aşçılar, garsonlar, temizlikçiler çalışır. Lüks makam araçları emrindedir, aracında Türk Bayrağı çekilidir.
Büyükelçi olabilmek için devletin deneyimli diplomatı olmak gerekirmiş kim takar!
İşte size şu andaki bazı büyükelçilerden örnekler...Hepsi de AKP’nin eski milletvekilleri:
Şaban Dişli, Murat Mercan, Abdülkadir Emin Önen, Tülin Erkal Kara, Zekeriya Akçam...
Bunlar aklıma ilk gelenler...Bir de geçmişte AKP milletvekili olmayanlar var:
Refah Partisi eski milletvekili, Ecevit döneminde Meclis’e örtülü gelip olay yaratan Merve Kavakçı, Aile eski Bakanı Fatma Betül Sayan’ın kardeşi Ayşe Sayan, yandaş bir gazetenin yazarı Mahmut Erol Kılıç ve Recep Bey’in basın danışmanı Lütfullah Göktaş.
Bunlar ülkemizi yurtdışında temsil eden büyükelçilerden bazıları!

★★★

Gelelim üniversite rektörlerine... Çok sayıda üniversitemize AKP eski milletvekilleri ve ayrıca AKP’lilerin eşleri, kardeşleri vesaireleri atandı.
Bu kez isimlerini vermiyorum zira onları bilen biliyor!
Sadece hangi üniversitelerde rektörlük yaptıklarını yazıyorum:
Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Avrasya Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Nevşehir Hacıbektaş Üniversitesi, Malatya İnönü Üniversitesi, Kayseri Erciyes Üniversitesi...

★★★

Bakan Yardımcılarını merak edecek olursanız...
Artık onların tümünü yazmaya hiç gerek yok! Çoğu AKP eski milletvekili ve AKP’li milletvekillerinin yakınları.
Bütün bakanlıklar neredeyse onlarla dolu!

★★★

İktidar partisi bütün kurumları ele geçirmiş durumda. Kendilerinden olmayanların işi çok zor...
Onlar şu veya bu gerekçeyle başlarına açılacak işleri, hatta görevden ne zaman alınacaklarını bekler.
Bakan yardımcılığı siyasi bir görevdir, onu bir kenara bırakalım...
Ama Dışişleri Bakanlığı ile Üniversitelerde gerçekleşen siyasi kadrolaşmayı akıl ve mantık almaz.
Torpille, eş dost aracılığı ve parti ilişkileriyle...
Türkiye Cumhuriyeti böylesine ilk kez tanık oluyor.
Hem de 21. Yüzyıl’da!