Zaman, hırçın bir ırmağın suları gibi hızla akıp gidiyor.
Geçtiğimiz pazar günü Vehbi Koç’un 22’nci ölüm yıldönümüydü.
Hayat fani...
Günün birinde hepimiz bu dünyaya veda edeceğiz...
Hayat tiyatrosunun oyuncularıyız biz, temsil bitince sandıktayız hepimiz!
Şu anda yıl 2018... Dünyanın nüfusu yaklaşık 8 milyar kişi...
100 yıl sonra bu 8 milyar insandan (birkaç istisna hariç) kimse sağ kalmayacak...
Oysa 100 yıl evrende bir sigara nefesi kadar kısa bir süre!

* * *

Kimler geldi, kimler geçti bu dünyadan!
Hayat değirmeni hepimizi öğütüyor!
Ancak... Büyük adamlar, öldükten sonra da fikirleriyle, eserleriyle yaşıyor.
İşte Vehbi Koç (1901 – 1996) bu büyük insanlardan biridir.
25 Şubat 2018 Pazar günü ölümünün 22’nci yılında Vehbi Bey’i saygıyla andık.
O da her fani gibi öldü ama yarattığı dev kuruluşlar, tüm görkemiyle yaşıyor.

* * *

Yurt ve millet sevgisi üst düzeyde, laik cumhuriyet yanlısı, Türkiye sevdalısı, büyük, çok büyük bir işadamıydı Vehbi Koç... Onunla diyaloğumuz çok iyiydi. Bazen gazeteyi ziyaret eder, bazen de Divan Oteli’nde sohbetler yapardık.
Bugün, “Her kadın en az 3 çocuk doğurmalıdır” diyen, hatta 3 çocuğu bile az bulan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aksine Vehbi Bey “Bakabildiğiniz, iyi yetiştirebileceğiniz kadar çocuk yapın” diye öğüt verir, nüfus kontrolünü teşvik ederdi.
Eğitimsiz, işsiz güçsüz, niteliksiz insanlara sahip olan ülkelerin yoksulluktan kurtulamayacağını söyleyen Koç “Bütün kötülüklerin anası fukaralıktır” derdi.
Bugün, ülkemizin içinde bulunduğu büyük sıkıntılar, Vehbi Bey’in ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Mekânı cennet olsun.

Vehbi Koç’un en önemli öğüdü!


Türkiye’nin en büyük işadamı Vehbi Koç, insanın en değerli hazinesinin sağlık olduğunu anlatır, sağlığın dışındaki her şeyin “Teferruat” olduğunu söylerdi...
Uzun yıllar önce, Vehbi Bey hakkında ilginç bir hikâye duymuş, bunu 1988 yılında, Günaydın Gazetesi’ndeki köşemde yazmıştım.
Hikâye gerçekten ona mı aitti pek emin değilim. Fakat rahmetli Vehbi Bey, okuduktan sonra hiç itiraz etmemişti... Öykü şöyle:

* * *

Vehbi Koç bir gün, torunlarından birini karşısına alır ve sorar:
“Söyle bakalım, sağlığın nasıl?”
“Çok iyi dede... Bomba gibiyim!”
Torununun bu cevabı üzerine Vehbi Koç “Güzeeel” der ve bir kalem alıp, önündeki boş kâğıda kocaman (1) rakamı yazar:
“Sağlığın iyi olduğu için sana bir puan veriyorum. Şimdi söyle, okulunu bitirdikten sonra ne yapacaksın?”
“Üniversiteyi bitirinceye kadar okuyacağım dede...”
“Güzel... Bak, az önceki (1) rakamının yanına bir de sıfır koyuyorum. Puanın (10) oldu. Peki, üniversiteden sonra ne yapacaksın?”
“Londra’ya gidip İngilizcemi geliştireceğim...”
“Bu da güzel... 10’un yanına bir sıfır daha koyuyorum. Puanın 100’e yükseldi. Daha sonra ne düşünüyorsun?”
“Ticarete atılacağım, marketler zinciri kuracağım...”
“Bu da çok güzel... Bir sıfır daha koyuyorum. Hayat puanın oldu 1000...”

* * *

Vehbi Koç, bu şekilde birçok soru sorup, her defasında puanlara bir sıfır ekler. Bir süre sonra, torununun hayat puanı 1.000.000 olur.
Bunun üzerine Vehbi Koç der ki:
“Bak evlâdım. Puanın fevkalâde iyi... Ancak, şu gördüğün bir milyon (1.000.000) rakamının başındaki (1) rakamı var ya... Bütün mesele onda...  (1) rakamını kaldırırsan geri kalanın hepsi SIFIR olur. İşte bu (1) rakamı sağlıktır. İnsanın sağlığı elinden giderse, her şey bir anda sıfır olur. Bunu unutma!”

TEBESSÜM

Bir cırcır böceği öyküsü!


Bir adı da cırcır böceği olan “Ağustos böceği ile karınca”nın ders verici ilginç hikâyesini herkes bilir.
Şimdi, Fransız şair La Fonten’in dünyaca ünlü bu öyküsünü değiştirerek günümüze uyarlamışlar.
Çalışkan karınca, Türkiye’de gezip dolaşarak saz çalıp şarkılar söyleyen kadınlı erkekli bir gruba yaklaşıp merak içinde sormuş:
“Siz neden çalışmıyorsunuz?”
Grup, karıncaya şaşkın şaşkın bakmış:
“Neden çalışalım ki? Biz Suriyeliyiz!”

GÜNÜN SÖZÜ


Gerçeğin güneşini kapatan kara bulutların en koyusu menfaattir!

basliksiz-3