“Muhalefet partileri milletin avukatı olmalıdır. Biz kendimizi milletin avukatı olarak görüyoruz.”
Yukarıdaki sözler Meral Akşener’e ait. Doğrudur ve sadece muhalefet partileri değil, gazeteler de halkın avukatı olmalı, vatandaşın sıkıntılarını yansıtmalıdır.
Ülkemizde öyle mi?
Ne gezer?
Burada esas olan menfaattir... İktidar 16 yılda besleme basın yarattı. Bugün Türk medyasının yaklaşık yüzde 90’ının hali budur. Saray gazeteleri şakşakçılıkta tavan yapıyorlar!
Peki, siyasi partiler ne durumda?
CHP ve İYİ Parti elinden geldiğince halkın avukatı olmaya çalışıyor.
Ya MHP?
Devlet Bahçeli halkın kendisine muhalefet yapması için oy verdiğini unuttu, siyasi hesaplar uğruna Saray’a yanaştı. MHP artık halkın değil Saray’ın avukatı!
Millet, binbir sıkıntı içinde kan ağlarken Bahçeli Bey, işbirliği yaptığı iktidar partisinin ağzını kullanıp:
“Güç birliği yapan melânet lobisi pusudadır. CHP, HDP, İP aynı hizada, aynı kümededir” diyerek CHP’nin dış güçlere hizmet ettiğini söyleyip, desteksiz atıyor! Bunu kendisine nasıl yakıştırıyor, anlamak zor!

rahmituran

MHP uzun yıllar Türk Milliyetçiliği’nin bayrağı idi.
Fakat artık yönünü değiştirdi, Atatürk karşıtı iktidar partisinin yandaşı oldu!
O iktidar ki, “Her türlü milliyetçiliği ayaklar altında çiğnediğini” söylüyordu. MHP, “Türk” adını yok sayan bir iktidarın kanatları altına girmekte hiçbir sakınca görmedi.
Nasıl Türk milliyetçisi bunlar?
Aynı iktidar, 34 yıldır ülkeye kan kusturan bölücü terör örgütü PKK’nın temsilcileriyle masaya oturdu.
Dolmabahçe Sarayı’nda karşılıklı oturulup konuşuldu.
Son anda ortaya çıkan bir anlaşmazlık nedeniyle “Dolmabahçe Mutabakatı”ndan vazgeçildi.
İktidar, terörle müzakere değil, mücadele yapılması gerektiğini geç de olsa anladı!
Yunanistan Ege Denizi’nde 18 Türk adasını zorbaca ve hayasızca işgal ederken, iktidarın hiç sesi soluğu çıkmadı.
Yunan, Türk topraklarına el koyduğu sırada, milliyetçi olduğunu iddia eden MHP ne yaptı? İktidarı rahatsız etmemek için “Gık” bile demedi!
MHP’nin bu tavrı, AKP iktidarının şimdiye kadar yaptığı her şeyi onayladığı ve bundan sonra da onaylayacağı anlamına geliyor!

★★★

Bütün bunları görmezden gelen Bahçeli Bey şimdi iktidarın sözcüsü gibi kükrüyor:
“Milletimizin ortak ve tarihi değerleri üzerinde tahribat yapmayı marifet veya demokrasi zannedenler yeniden iştahlanmışlardır. Karşımızdaki tablo son derece mahzurludur. Cumhur İttifakı bu mahzura karşı gereken hassasiyeti inanıyorum ki gösterecektir.”
Bahçeli ne hassasiyetinden bahsediyor? Vatan toprakları göz göre göre gidiyor, adalarımızı bile koruyamıyoruz, sonra da Cumhur İttifakı’nın faziletinden söz ediyor!
Bu boş lâflarla milletin karnı doyar mı?
İktidar “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım” sözlerine bile karşı çıkıyor, Bahçeli Bey ise “Türkiye’yi yıkmak isteyen hayali melanet lobisinden” bahsediyor.

★★★

Şimdi ortada kesin bir gerçek var:
AKP ile işbirliği yapan MHP, Türk Milliyetçiliği’nin bayrağını terk etmiş, bu şerefli bayrak İYİ Parti’ye geçmiştir.
Ülkemizde Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti yolunda ilerleyen sadece iki parti kaldı: CHP ve İYİ Parti.
Millet artık gerçekleri görüyor!

Bodrum’da adaylar artıyor!


Yeni belediye başkanları ile yerel yöneticilerin belirleneceği önemli seçimlere 4 ay 26 gün kaldı.
31 Mart 2019 Pazar günkü seçim yarışması için ısınma turları bitiyor ve mücadelenin başlayacağı günler yaklaşıyor.
Adaylık bedava değil. Kentlerdeki aday adaylığı için 10 bin lira, ilçelerdeki aday adaylığı için de 7 bin 500 lira yatırılıyor. Bunlar partiye gelir oluyor.
Yaz-kış Bodrum’da yaşayan gazeteci dostum Can Pulak, Bodrum seçimlerinin her zamankinden daha çetin geçeceğini söyledi. Ona göre İYİ Parti adayı Mehmet Tosun iddialı. Ancak CHP’li aday adaylarından Yalıkavak eski Belediye Başkanı Mustafa Saruhan da çok iddialı.
Başkanlık yarışında yeni ve sürpriz bir isim daha var...
Ali Öztürk... 44 yaşında, Harita ve Kadastro Mühendisi ve CHP’li Bodrum Belediye Meclisi üyesi...
“Ben projelerimle geliyorum” diyor.
Ali Öztürk, projelerini incelemem için bana da yollamış. 48 ayrı projesi var. Dersini iyi çalıştığı anlaşılıyor.
O projelere bu sütunda yer vermeme imkân yok... Sığması mümkün değil... “Hayırlı olsun” demekten başka yapılacak bir şey yok. Bodrumlu hemşehrilerimin haberi olsun istedim.

TEBESSÜM

Kızılderili isimleri...


Kızılderili reisinin en küçük oğlu babasına çekinerek sorar:
“Neden bizim isimlerimiz beyaz adamların isimleri gibi değil?”
Reis “Bizim isimlerimizin her birinin hikâyesi vardır. Bu kabilelerimizde yüzlerce yıldır süren bir gelenektir” der.
Oğlan, Reis babasını pek anlayamaz “Nasıl yani?” diye sorar. Kızılderili reisi “Bak anlatayım” diyerek başlar:
“Mesela ben doğduğumda çadırımızın etrafında vahşi bir puma dolaşıyormuş ve benim adımı ‘Vahşi Puma’ koymuşlar. Ağabeyin doğduğu sırada gök gürledi, adını ‘Gök Gürültüsü’ koyduk. Ablan doğduğunda ay dolunay şeklindeydi, adını ‘Dolunay’ koyduk. Kardeşin doğduğunda gökkuşağı çıkmıştı, adını ‘Gökkuşağı’ koyduk.”
Reis daha sonra küçük oğluna dönüp sordu:
“Anladın mı şimdi Patlak Prezervatif?”

GÜNÜN SÖZÜ


Sözlerinizi kabul etmiyorum ama söyleme hakkınızı ölene kadar savunacağım (Voltaire)

rt